KOCAELİ
İzmit Belediyesi tarafından Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen, “1. Dünya Savaşı ve Günümüz Perspektifinden Orta Doğu” panelinde konuşan Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Orta Doğu’nun birbirinden farklı bünyelerden oluşan bir bütün olduğunu söyledi.
Türk algısının basit bir şey olmadığını dile getiren Ortaylı, bu algının Orta Doğu’da, Batı Avrupa, Orta Avrupa ve Balkanlar’da da farklı olduğunu kaydetti.
Ortaylı, algıların hepsinde yanılma payı olduğunu, büyük ölçüde eğitimin getirdiği algı olduğunu vurgulayarak, “Mesela Varşova’da sarayda bir konferans veriyorduk, güya seçkin Varşovalılar geldi. Sorular şaşırtıcıydı, Türkler için ‘Siz bizi niye seviyorsunuz, biz sizi yendik.’ diyorlar. Ne zaman yendiniz? 1683’te peki ne olur o tarihteki yenilgide? Çünkü ondan evvel Türkler Podolya’ya girmiş, hepsini unutmamışlar, hepsini hatırlıyorlar. Türklerin 1683’te ne olduğundan haberi yok.” diye konuştu.
Türklerin savaşla barışları hatırlamalarının mümkün olmadığını çünkü hiçbir toplumda insanların hafızasının bu kadar geniş olmadığını dile getiren Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O hafızalar da belirli bir yere konsantre olmaz. Bazı toplumlarda bu konsantrasyon vardır. Mesela Polonya gibi bir ülke için var olma yok olma savaşında tarihler önemlidir. Onun Türk imajı başka bir şeydir. Ondan dolayı abuk sabuk politikalar takip eder. Oturur sözde Ermeni jenosidini tasdik eder. Oradaki mebuslara sorsan kaç tane Ermeni ne, Türk ne doğru dürüst bilgi geliyorsa şaşarım ama böyle bir şey diyor çünkü tehlikeli bir kavim diyor. Niye tehlikeli desen onu da bilmiyor. Böyle bir algısı var. Her algı realiteye uymaz.”
“Avrupalılar 1. Cİhan Harbi’ne girdikleri zaman 3 ayda eve döneriz, noeli evde kutlarız sanırlar. O dört sene devam etti.” diyen Ortaylı, şunları söyledi:
“Dört asır sonra küt diye gittik oradan. Bizim küt diye gitmemiz sadece bizi götürmedi. Oradakileri de götürdü. Araplar da şaşırdı. Çünkü Araplar Beyrut gibi açlık çeken bir iki şehir haricinde Arabistan 1. Cihan Harbi’ni ne kadar yaşadı. Evet bir sıkıntılar çekti ama çölde işte İngilizlerle Türkler kavga ediyor ve İngilizler ilk defa 4 yıl kavga ediyor. Çok önemli bu. İngiliz İmparatorluğu hiçbir yerde 4 yıl kavga etmedi. Çok önemli bir şey bu. Bunun üzerinde ısrarla duralım. Hindistan’da sipahiler ayaklandı, 1850 isyanı, en mühim olaydır İngiltere için, 4 sene sürmedi. 4 sene burada fiilen kavga etti. Sandı ki donanmayla geçeriz, geçemediler.”
“Bütün Araplar ayaklanmadı”
Ortaylı, o dönemde bütün Arapların ayaklanmadığına dikkati çekerek, “Bizimle Kut’ül Amare’de İngilizlere karşı direnenler de var. Yemen gibi bütün kışkırtmaları reddedip, oturanlar da var. Bunları da öğretmek lazım. Böyle tek düze tarih öğretilmez. Her şeyden evvel çok iyi tarih öğreteceksin. Tabii ki detaylı tarih öğretemezsin bu mümkün değildir ama doğru dürüst tarih öğreteceksin.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, dünyanın tam kesiştiği noktasında olduğunu söyleyen Ortaylı, şöyle devam etti:
“Aklınca orada düzen değiştirecek Amerika. Amerika’nın kendi düzeni ne kadar gidecek onun da yaklaşımını yapıyor mu acaba? Ortada Trump’a rey veren bir Amerika var, onlar sadece Trump’a rey vermekle farklılaşmıyor birilerinden. Oradaki yaşam tarzı sizin dizilerde seyrettiğiniz Amerika değil. Yani bizdeki en mutaassıp eyaletlere bile parmak ısırtacak derecede taassupları olan insanlar oturur orada. Bambaşka bir hayat görüşleri vardır, bambaşka bir düzenleri ve meziyetleri vardır. Bambaşka da aşağılıkları vardır, kendine göre. Bir batı vardır, iklimi bile değişiktir, bir de doğu sahilleri vardır. İşte, New York gibi bugünkü dünyayı idare eden fakat Kaliforniya başka bir zenginliktir. Bunlar 1776’da, 1777’de 13’ü bir araya gelmişler zaruretten dolayı ama bunlar bakalım her zaman öyle kalırlar mı? İnsanlar biraz da kendilerine bakmak zorunda, Orta Doğu haritasını çizmeden önce. Böyle şeyler son derece de tehlikelidir. Bu tip politikalara aktif olarak katılamazsınız.”
Prof. Dr. Ortaylı, oturum yöneticisinin sorusunu üzerine, “Şu anda hiçbir şekilde Afrin için konuşamazsınız çünkü orada savaş devam ediyor. Herkes genelkurmay başkanı kesilip de akıl verirse bu akıllı görünüm değildir, olmaz. Yani savaş sırasında, savaşın gidişatında 40 kafadan ses çıkmaz. Başka şeyler tenkit edilebilir ama o başka.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Şahin Oktay