ANKARA – Ferdi Türkten
Anayasa Mahkemesi, bir taraftarın, tuttuğu futbol takımına “seyircisiz oynama” cezası verilmesi üzerine, kombine kartı bulunmasına karşın futbol müsabakasını izleyemediği, mülkiyet ve diğer anayasal haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle yaptığı başvuruyu yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez buldu.
Bir taraftar, Bursaspor Kulübünün futbol müsabakalarını izlemek amacıyla kombine kartı satın aldı.
Aynı sezonda, maçlardaki disiplin ihlallerini görüşen Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, taraftarlarının çirkin ve kötü tezahüratta bulunduğu ve bu eylemin aynı sezon içinde altıncı kez yapıldığı gerekçesiyle Bursaspor Kulübüne “resmi bir müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama” cezası verdi.
Bursaspor Kulübünün karara itiraz etmesi, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunun itirazı reddederek, cezaların onanmasına karar vermesi üzerine taraftar, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu görüşen Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü başvuruyu, “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez buldu.
Gerekçede, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin ilgili fıkrası gereğince, anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemlerin bireysel başvuru konusu olamayacağı vurgulandı.
Anayasa’nın 59. maddesi ile de spor tahkim kurulu kararlarının yargı denetimi dışında bırakıldığı vurgulanan gerekçede, başvurucunun, mülkiyet hakkı ve diğer anayasal haklarının ihlal edildiği iddiasını, Disiplin Kurulu tarafından verilen “seyircisiz oynama” cezası kararı ile bunun onanması hakkındaki Tahkim Kurulu kararının haksız olduğuna ve bu kurullarca uygulanan hukuk kurallarının yanlış yorumlandığına dayandırdığı belirtildi.
Başvurucunun ihlal iddialarının, futbol disiplin kurallarının uygulanması ile ilgili disiplin ve tahkim kurulu kararlarına ilişkin olduğu kaydedilen gerekçede, “Kanun uyarınca bu konuda bireysel başvuruda bulunulamaz. Açıklanan nedenlerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin ‘konu bakımından yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.” değerlendirmesinde bulunuldu.