İSTANBUL
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Parti olarak 16 Nisan referandumunda ‘evet’ diyerek sistem değişikliğinin yanında olduk. Uyum yasaları sürecinde de yeni sistemin hayata geçirilmesi ve uygulanması noktasında da desteğimiz devam ediyor.” dedi.
Destici, aracına silahlı saldırıda bulunulan Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Alperen Ocakları’nın İstanbul İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilen ziyarete, BBP üyeleri ile Alperen Ocakları mensupları da katıldı.
Ziyaret sonrası basın mensuplarına açıklama yapan Destici, saldırıyı şiddetle kınadıklarını söyledi.
Saldırıya ilişkin emniyetin titiz bir çalışma yürüttüğünü aktaran Destici, “İnşallah en kısa zamanda bu kahpe, çirkin saldırıyı gerçekleştirenler tespit edilecek ve hukukun önüne çıkarılarak hak ettikleri cezayı alacaklardır. Hangi şekilde olursa olsun, bunun kabul edilebilir bir tarafı olmadığına inanıyorum. Nasıl olursa olsun, şekline bakmadan hepimizin buna karşı ortak bir duruş sergilemesi gerektiğinin altını çiziyorum.” diye konuştu.
Destici, seçim ittifakı çalışmalarından bahsederek, “Parti olarak 16 Nisan referandumunda ‘evet’ diyerek sitem değişikliğinin yanında olduk. Uyum yasaları sürecinde de yeni sistemin hayata geçirilmesi ve uygulanması noktasında da desteğimiz devam ediyor.” dedi.
Seçim ittifakına yönelik TBMM gündeminde bulunan yasal düzenlemeye değinen Destici, şöyle devam etti:
“CHP’nin başını çektiği birtakım siyasi partilerin itirazları var. Biz bu itirazları haksız itirazlar olarak değerlendiriyoruz. İçeriğine baktığımız zaman, neye itiraz ediliyor? Güvenlik açısından seçim çevrelerinin birleştirilmesine itiraz ediliyor. Bu tamamen PKK’nın, terör örgütünün etkili olduğu bölgeler düşünülerek konulmuş bir madde. Doğru bir madde ve düzenleme. Sandıklarla ilgili, oy kullanma ile ilgili bir olumsuzluk olduğunda sadece sandık başkanı değil, vatandaşın da polis çağırmasından niye rahatsız olunuyor? Bunu anlayabilmiş değiliz. Sokakta bile bir hadise olsa vatandaş polis çağıramıyor mu? Bu zaten var olan bir şey.
Diğer husus, sandık başkanlarının devlet memurlarından atanması. Bundan 5-6 sene öncesine kadar zaten devlet memurlarından seçiliyordu. Daha sonra yapılan değişiklikle, ilk 4 sıradaki parti kurayla sandık başkanı veriyordu. Şimdi bunun yerine tekrar eskiye dönülerek devlet memurları sandık başkanı yapılıyor. Bize göre bu da doğru çünkü ilk 4’ün içerisinde HDP’lisi, PKK’lısı ve diğer terör örgütlerine sempati duyanlar da olabiliyordu. Buraya yönelik bir tedbir olduğunu ve tarafsızlık anlamında da siyasi parti üyeliği bulunmayan bir sandık başkanının şahsen daha doğru olacağını düşünüyoruz çünkü sandık başkanını memur atıyorsun ama o sandıkta zaten 5 partinin sandık görevlisi var. Seçime katılan bütün partilerin müşahidi var. O anlamda da bir sıkıntı olmadığını düşünüyoruz. Sandık güvenliği ile ilgili CHP’nin başını çektiği partilerin itirazlarının temelsiz olduğunu ve bir sonuç getirmeyeceğini düşünüyoruz.”
“Türkiye’yi eski sisteme döndürme çalışmamaları kimseye fayda getirmez”
BBP Başkanı Destici, Türkiye’de önceki seçimlerde de partilerin ittifak yaptığına ancak bunun yasal hale getirildiğine işaret ederek, “Türkiye’de geçmişte ittifaklar yapıldı. Bunun yasal bir zemine oturtturulması çok doğru bir şey. İttifakın nasıl yapılacağıyla ilgili çeşitli alternatifler var. Dolayısıyla partilere bir imkan veriliyor. Burada belki de temsilde adaletin yerine getirilmesini sağlayacağını umut ettiğimiz, ittifak eden partilerin, ittifakın toplam oyu yüzde onu geçince barajı geçmiş sayılması.” ifadelerini kullandı.
CHP’nin itirazlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Destici, “İnşallah bundan sonra CHP’nin başını çektiği bu grup, üzüm yeme niyetiyle hareket edip, bu paketlere katkı sağlama yolunu seçerlerse Türk demokrasisine ve milletine daha iyi hizmet etmiş olurlar. Çünkü bizim ayrışmaya, kutuplaşmaya değil, birliğe, kardeşliğe ihtiyacımız var. El ele vererek bütün problemlerimizi çözebileceğimize inanıyorum.” diye konuştu.
Destici, Türkiye’yi eski sisteme döndürme çalışmamalarının kimseye fayda getirmeyeceğini vurgulayarak, “Hayır’ diyen siyasi partilerin, bu beyhude çabadan kurtularak olumlu yönde Türk siyasetine, demokratik hayatına, devletine, milletine katkı yapacak çalışmalar içinde bulunmalarının daha doğru olacağına inanıyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Muhabir: Gökhan Yılmaz