ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan, 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre, icrada ve iflasta, ticari ve ekonomik bütünlük arz eden, bir bütün halinde satıldığında daha yüksek gelir elde edeceği anlaşılan mal ve haklar, bir bütün olarak paraya çevrilecek.
Borca batık durumdaki sermaye şirketi veya kooperatifin, mali darboğazı aşması ve ekonomi içindeki üretken konumunu devam ettirmesi amacına yönelik olarak kabul edilen iflasın ertelenmesi kurumu, uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve kötüye kullanım nedeniyle kaldırılacak.
Sermaye şirketleri ve kooperatifler, iflas erteleme yerine konkordato talebinde de bulunabilecekler.
Kanunla, bir kısım kamu alacaklıları ile rehinle temin edilmiş alacakların rüçhanı yer değiştiriliyor. Bir kısım kamu alacakları, rehinle temin edilmiş alacaklar karşılandıktan sonra diğer alacaklara nazaran öncelikli ödenecek.
Müflisin, iflas masası hakkında faydalı olmayacağı anlaşıldığı için kapatılıp mühürlenen yerleri, üzerinde rehin bulunmasa dahi ilk alacaklılar toplanması tarafından da uygun bulunması halinde iflas dairesince derhal satılacak.
İflas kararının tebliğinden sonra, tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar verme süresi ise 3 aydan 2 aya indirilecek.
İflas dairesi, müflisin mağazalarını, eşya depolarını, fabrikalarını, imalathanelerini ve üretime yönelik yerlerini, perakende satış dükkanlarını ve buna mümasil yerlerini iflas masası hakkında faydalı olacağı anlaşılırsa, ilk alacaklılar toplanmasına kadar kontrolü altında idare edecek, aksi takdirde bu yerler kapatılıp mühürlenecek.
İflas idaresi, iflas masasına kabul edilen alacaklılara, talepleri halinde iflas tasfiyesinin seyri ile müteakip işlemlerin planı ve takvimi hakkında bilgi verecek.
İflas tasfiyesinin makul sürede tamamlanabilmesi için sıra cetveli hazırlanması için öngörülen 3 aylık asıl ve 3 aylık uzatma süresi ikişer ay şeklinde kısaltılacak.
Borçlu iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilecek
Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olan borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilecek.
Konkordato, “borçların yeniden yapılandırılması suretiyle iflasa tabi borçluların mali durumunun düzeltilerek iflastan kurtulmasını, diğer borçluların ise mali durumunun düzeltilmesini amaçlayan, alacaklıların da belirli bir tenzilatla veya vadede alacağına kavuşmasını sağlayan ve mahkemenin tasdikiyle taraflar açısından bağlayıcı hale gelen bir anlaşma” olarak tanımlanıyor.
Mahkeme “Alacaklılar Kurulu” oluşturulabilecek
Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda 7 alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilecek.
Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilecek. Alacaklılar kurulu oluşturulurken komiserin de görüşü alınacak.
Komiserlere dosya sınırlaması
Bir kişi eş zamanlı olarak 5’ten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamayacak.
Alacaklılar Kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret edecek, komisere tavsiyelerde bulunabilecek.
Alacaklılar Kurulu, komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa mahkemeden komiserin değiştirilmesini gerekçeli bir raporla isteyebilecek. Mahkeme, bu talep hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin olarak karar verecek.
Konkordato talebiyle amaçlanan iyileşmenin, kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirilmesi üzerine mahkemece resen, kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilecek.
Mühlet aşamasında kanun yolu denetimine sınırlama
Konkordato hakkındaki kapsamlı kanun yolu denetimi, konkordatonun tasdiki aşamasında kabul edilerek, mühlet aşamasında kanun yolu denetimi sınırlandırılıyor. Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacak.
Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflas kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurabilecek. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesin olacak.
İmtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilecek
Borçluya karşı ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanamayacak. Bir takip muamelesi ile kesilebilen zaman aşımı ve hak düşüren müddetler işlemeyecek. İmtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilecek, bu alacaklar için mühlet içinde olsa da takip başlatılabilecek ve başlamış takipler devam edecek.
Tasdik edilen konkordato projesi, aksine hüküm içermediği takdirde, kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi duracak.
Sözleşmeler konkordato nedeniyle sona ermeyecek
Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih nedeni sayılacağına veya borcu muaccel hale getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmayacak.
Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemeyecek.
Konkordato projesinin hazırlanması
Alacaklılar, komiser tarafından yapılacak ilanla 15 gün içinde alacaklarını bildirmeye davet edilecek. Konkordato komiseri, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmaya davet edecek.
Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiser, yapacağı yeni bir ilanla alacaklıları, konkordato projesini müzakere için toplanmaya çağıracak. Toplantı günü ilandan en az 15 gün sonra olacak.
Komiser, alacaklılar toplantısına başkanlık edecek ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verecek. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantılarda hazır bulunmaya mecbur olacak.
Komiser mahkemeye gerekçeli rapor sunacak
Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye sunacak.
Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı, borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza edecek. Konkordatoya muvafakat eden alacaklı da kendi haklarını, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde devir teklif etmek ve onlara toplantıların günü ile yerini en az 10 gün önce haber vermek şartıyla bu hükümden yararlanacak.
Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlayacak. Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilecek. Bu süre 6 aydan fazla olamayacak.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilecek. Konkordatonun tasdiki kararında, alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilecek.
Finansal kiralama konusu malların iadesi
Tasdik kararında finansal kiralama konusu malların iadesi, borçlunun talebi üzerine karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere ertelenebilecek.
Erteleme için borçlunun, finansal kiralama sözleşmesinin aynen ifasını uyarınca üstlenmiş olması, finansal kiralamadan doğan kira alacağının konkordato talebinden önce doğmuş olması, ödenmemiş kira borcunun, üç aylık tutarı aşmaması, bu erteleme nedeniyle finansal kiralama konusu malın değer kaybından kaynaklanabilecek zararın, teminat altına alınmış olması, borçlu finansal kiralama konusu malın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve iade edilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğinin yaklaşık olarak ispatlanması gerekecek.
Borçlu ve alacaklıların istinaf ve temyiz işlemi
Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı 10 gün içinde temyiz yoluna gidilebilecek.
İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Mahkemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılacak. Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilecek, tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verilecek. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemeyecekler, bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilecek.
Rehinli Alacaklılarla Müzakere ve Borçların Yapılandırılması
Kanunla, İcra ve İflas Kanunu’na, “Rehinli Alacaklılarla Müzakere ve Borçların Yapılandırılması” başlığıyla yeni bir madde eklendi.
Maddeyle rehinli alacaklılarla müzakere usulü, şartları ve karşılığında rehin tesis edilmiş borçların yapılandırılmasına hükümler düzenlendi. Buna göre, adi konkordatoda borçlu, ön projede belirtmek suretiyle alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılmasını talep edecek.
Rehinli alacaklılar için hazırlanmış ödeme planı
Alacaklılar toplantısı borçlunun konkordato projesini kabul etmezse, bu madde uyarınca anlaşma yapmış olan rehinli alacaklıların borçluyla akdetmiş bulundukları anlaşmalar ve anlaşma yapmamış olan rehinli alacaklılar için hazırlanmış olan ödeme planı geçerli hale gelmeyecek.
Yapılan anlaşmaya uygun olarak kendisine karşı ifada bulunulmayan her rehinli alacaklı tasdik kararını veren mahkemeye başvurarak o rehinli alacağa ilişkin anlaşmayı feshettirebilecek ancak bu fesih sonucunda, üçte iki oranının altına düşüldüğü takdirde, borçlunun teklifini kabul etmeyip ödeme planına tabi tutulan rehinli alacaklılar bu planla bağlı olmaktan çıkacak, borçlu ile anlaşmış olan rehinli alacaklılar ise anlaşmayı sona erdirebilecek.
Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi kurulacak
Kanun ile Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da da değişiklik öngörülüyor. Buna göre, gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan sonra gelecek.
Kanunla, zorunlu olarak elektronik tebligata tabi olacakların kapsamı genişletiliyor ve bu amaçla Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi’nin kurulması hükme bağlanıyor.
Kişisel verilerin korunmasından PTT sorumlu olacak
Elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT) tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülecek, bu bağlamda elektronik tebligat adresi oluşturma ve oluşturulan bu adrese tebligatta bulunma işlemleri de sadece PTT tarafından yapılacak.
PTT, sistemin ve bu sistemde kayıtlı verilerin güvenliği ile muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri de alacak. Ayrıca PTT, sisteme kaydedilen kişisel verilerin güvenliğini Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca koruyacak.
Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda değişiklik
Kanunla, Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda değişiklik yapılarak, tahkim yargılamalarında nihai karara karşı açılacak iptal davalarında “bölge adliye mahkemeleri” görevli olacak.
Tahkim yargılaması sürerken mahkeme kararına ihtiyaç duyulan konularda ise uyuşmazlığın niteliğine göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri yetkilendiriliyor.
Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda asliye hukuk mahkemelerine verilen görev ve yetkiler, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri tarafından da kullanılacak.
Basit yargılama usulüne tabi davalarda bilirkişi süresi iki ay
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle, makul sürede yargılamaların tamamlanması amacıyla basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde bilirkişinin görev süresi iki ay olarak uygulanacak.
İki aylık süre hem asıl süre hem de uzatma süresi bakımından geçerli olacak. Tahkim yargılamalarında, mahkemenin yapacağı işlerde görevli ve yetkili mahkeme, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri olacak.
Tahkim yerinin belirlenmediği hallerde ise görevli mahkeme, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkeme ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya iş yeri mahkemesi olarak belirlendi.
Ticari davaların süratle görüşülüp, karara bağlanması amacıyla miktar veya değeri 100 bin Türk lirasının altında kalan ticari davalarda basit yargılama usulleri uygulanacak.
Muhabir: Hamdi Çelikbaş