NEW YORK
Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu 62. Oturumu kapsamında New York’ta düzenlenen panele, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet moderatörlük yaptı.
Aybet, konuşmasında, dünyadaki sığınmacıların yüzde 80’inin gelişmekte olan ülkelerde olduğunu belirterek, sadece yüzde 5’lik kısmın zengin ülkelerde bulunduğunu söyledi.
Türkiye’de 3,5 milyon Suriyeli sığınmacı olduğunu bildiren Aybet, bazı dönemlerde Türkiye’nin yaklaşık 200 bin sığınmacıyı tek bir seferde kabul ettiğini ve onlara güvenli giriş sağladığını vurguladı.
Aybet, Türkiye’nin mülteci sorunuyla ilgili gerekli kurumlara sahip olduğunun altını çizerek “Başka hiçbir ülke mülteci kriziyle mücadele için kurumlarını Türkiye kadar hızlı adapte edememiştir.” dedi.
“Sosyal uyum, istihdam, eğitim, konut ve sağlık hizmetleri sunuyoruz”
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı M. Abdullah Aksoy da sunumunda, nüfusu 1,9 milyon olan Gaziantep’te 400-450 bin civarında Suriyeli sığınmacı olduğunu aktardı.
Aksoy, Türkiye’nin mültecilerle ilgili 3 politikası bulunduğunu belirterek bunları “açık kapı politikası, geçici koruma politikası ve geri göndermeme ilkesi” olarak sıraladı.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin Suriyeli sığınmacılara çeşitli hizmetler sunduğunu dile getiren Aksoy, bunların arasında sosyal uyum, istihdam, eğitim, konut ve sağlık hizmetleri bulunduğunu aktardı.
Aksoy, küresel ekonominin sadece yüzde 2,5’ine sahip olan 10 ülkenin dünyadaki mültecilerin yarısından fazlasını barındırdığını sözlerine ekledi.
“Psikolojik travmalar savaş sonrasında devam ediyor”
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Doç. Dr. E. Sare Aydın Yılmaz da konuşmasında, KADEM ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından ortak yürütülen bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı.
Yılmaz, İstanbul ve Ankara’da yaşayan 5 bin 200 kadın sığınmacıyla yapılan araştırmaya göre, kadınlara “Çocuklarınızı 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?” sorusu sorulduğunda, yüzde 65’inin Suriye, yüzde 30’unun Türkiye, geri kalanının da Avrupa cevabını verdiğini söyledi.
Türkiye hükümetinin ve sivil toplum kuruluşlarının Suriyeli mültecilere elini uzattığına dikkati çeken Yılmaz, kadın mültecilerin savaş sırasında yaşadıkları psikolojik travmaların savaş sonrasında devam ettiğini vurguladı.
Yılmaz, KADEM ve AFAD iş birliğiyle İstanbul’da kurulan “Sığınmacı Kadınlar Araştırma ve Uygulama Merkezi” hakkında da bilgiler vererek burada kadın mültecilere sunulan psikolojik terapinin sıra, dil kursları, fotoğraf ve el sanatları atölyeleri imkanlarının da bulunduğunu ifade etti.
Oluşturulan merkezler ve verilen hizmetler
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Yabancılar Daire Başkanı Gülbahar Arslan El Nasharty de idarenin görevleri arasında Suriyeli sığınmacılara eğitim, sosyo-kültürel ve ekonomik aktivite ve sağlık alanlarına erişimi desteklemenin olduğunu belirtti.
El Nasharty, idarenin uyum stratejisi kapsamında, sosyal, bilgi, eğitim, sağlık, iş gücü ve sosyal destek hizmetleri alanlarında mültecilerin topluma uyumunun sağlanmaya çalışıldığını anlattı.
Kadın mültecilerin korunması ve topluma uyumu için yürütülen faaliyetler hakkında da bilgiler paylaşan El Nasharty, bunların arasında özel ihtiyaç duyan kadınlar, çocuklar ve yasal danışmanlık merkezleri oluşturmanın yanı sıra cinsiyet eşitliği eğitimleri ve kadın tercüman atanması gibi hizmetler verildiğini kaydetti.
Muhabir: Övünç Kutlu