ANKARA
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Kara Harp Okulunda düzenlenen “Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma Eğitimi” (SUTASAK) Ant İçme Töreni’nde konuştu.
Bugün genç subay adaylarının onur ve kıvanç günü olduğunu belirten Canikli, mezun olan askerlerin ailelerinin de her zaman onur duyacakları bir günü yaşadıklarını söyledi.
“Coğrafya, bir kaderdir ve biz bu kaderin bir gereği olarak öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki gerçekten özgürce bu topraklarda yaşamak hiç kolay değil.” diyen Canikli, şunları kaydetti:
“Çünkü yüzyıllardan beri bu coğrafyaya ve bu millete, Türk milletine yönelik olarak sayısız tehdit ve saldırıların hiç eksik olmadığını hep gördük, yaşadık ve yaşıyoruz. Coğrafyamız gerçekten tüm şartlar altında çetin ve oldukça zor bir coğrafyadır. Böyle bir coğrafya, dünyadaki ve bölgedeki değişimlerden, gelişimlerden en çok ve hızlı etkilenen bir coğrafyadır. Burada tartışmasız bir şekilde millet olarak ve onların temsilcileri olarak güçlü duruşumuzu, risk ve tehditlere karşı çelik irademizi her zaman diri ve canlı tutmak zorundayız.”
Canikli, ülkeye yönelen ve yönelecek tehditleri gecikmeden bertaraf etmeye mecbur olduklarına dikkati çekti.
Milli Savunma Bakanı Canikli, şöyle devam etti:
“Şu anda da en son Cumhurbaşkanımızın başkomutanlığında Fırat Kalkanı, Afrin Operasyonu ile yeni bir tehdit büyük oranda hafifletilmiş ve sınırlarımızdan biraz daha uzaklaştırılmıştır. Eğer zamanında Zeytin Dalı Harekatı gerçekleştirilmemiş olsaydı, bu millet, bu topraklar bunun bedelini ileride çok daha fazla bir şekilde ödemek zorunda kalacaktı.
Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin inanılmaz bir destanıyla Afrin’de Türk milleti, onun adına hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) gereğini yapmış ve çelik iradesini bir kez daha bütün dünyaya göstermiştir. Herkesin, bütün milletlerin, ülkelerin hesabını yaparken bu milletin ve onun silahlı kuvvetlerinin neler yapabileceğini, nasıl kahramanlık destanı yazabileceğini hiç unutmaması, her zaman göz önünde bulundurması gerekir.”
“Sivil zayiat olmasın diye inanılmaz bir hassasiyet içinde olmuştur”
Hiçbir milletin evlatlarının, Türk milletinin evladı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin mensubu kadar gözünü kırpmadan ölüme gidemeyeceğini vurgulayan Canikli, bunun Türk milletine ve TSK’nin bütün mensuplarına mahsus olduğunu söyledi.
Canikli, Zeytin Dalı Harekatı’nın ilk günlerinde operasyona giden askerlerin, “Biz Afrin’e düğüne gidiyoruz.” dediklerini anımsatarak, ölüme gidişin “düğün” kabul edildiğini belirtti.
“Seve seve, koşa koşa bu milletin istiklali, bağımsızlığı için ölüme giden başka bir ülkenin askeri, subayı var mıdır? ‘Anneme söyleyin beni unutsun, dönüş yok.’ diyen bu milletin evlatlarına hiç kimse bir şey yapamaz.” diyen Canikli, şu ifadeleri kullandı:
“Bunu bir kez daha Afrin’de gösterdik, gerekirse bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Elbette tesadüf değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk milletinin temsilcisidir. Aynı zamanda bütün mazlum milletlerin de umududur. Operasyondan sonra subaylarımızı, askerlerimizi Afrin’de yaşayan insanlar nasıl coşkuyla karşılıyorlar, nasıl bağırlarına basıyorlar, nasıl kendilerinin bir parçası olarak kabul ediyorlar. Bu, elbette tesadüf değildir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu operasyonda masum insanlar zarar görmesin, sivil zayiat olmasın diye inanılmaz bir hassasiyet içinde olmuştur, her zaman böyledir zaten. Eğer böyle bir hassasiyetimiz olmasaydı, biz Afrin’i birkaç hafta içinde teröristlerden temizlerdik ama sivil insan kaybı olmasın, şehirler tarumar olmasın, binalar yıkılmasın diye bütün planlamalar ona göre yapıldı.”
“Afrin’de operasyon yaptık ama bir sivil zayiat yok”
Canikli, koalisyon güçlerinin DEAŞ ile mücadele çerçevesinde Rakka’yı terör örgütünden temizlediklerini iddia ettiklerini, bu operasyondan sonra ortada şehir diye bir şeyin kalmadığını anlattı.
Canikli, “Biz de Afrin’de operasyon yaptık ama şehir olduğu gibi dimdik ayakta, en ufak bir problem yok, bir sivil zayiat yok. Bu, sadece dünyada Türk Silahlı Kuvvetlerine mahsus bir özelliktir, başka hiçbir milletin ordusunda bunu göremezsiniz.” şeklinde konuştu.
Subayların her alanda, her açıdan donanımlı, cesur, kendilerini çok iyi yetiştirmiş birer komutan ve lider olmaları gerektiğini ifade eden Canikli, mezun olan subaylara, “Sorumluluklarınız çok büyük. Bunun farkında olduğunuzu biliyoruz. Bununla da biz, milletimiz ve bütün mazlum milletler gurur duyuyor.” dedi.
Canikli, mezun olan subayların, gelişime ve ilerlemeye açık, sorgulayıcı ancak askeri hiyerarşinin de bilincinde, attıkları her adımda akıl ve vicdanlarının sesine kulak veren, sadece yüce Türk milleti ve onun başkomutanının emrindeki asker adayları olduklarını vurguladı.
Canikli, “Rabbim, Türk Silahlı Kuvvetlerini her zaman muzaffer eylesin. Eğer mazlum milletler ve dünyanın büyük bir bölümü açısından o umutlar ortadan kalkarsa adalet, barış, huzur dünyada bundan sonra hiçbir zaman gerçekleşmez. Türk milleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri aynı zamanda bölgesinde ve bütün dünyada, barışın, kardeşliğin, merhametin, insanlığın teminatıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Canikli, operasyon yapılan bölgelerde TSK mensuplarının halka nasıl sıcak ve sevecen yaklaşım sergilediğinin herkesçe bilindiğini kaydederek, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi. Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın. Galib et çünkü bu son ordusudur İslam’ın.” dizelerini okudu.
“Şu an itibarıyla bu tehlike tamamen ortadan kaldırılmıştır”
Türk milletine ve milletin birlik ve beraberliğine saldıranların her zaman öncelikle TSK üzerinden bunu yapmaya çalıştıklarına dikkati çeken Milli Savunma Bakanı Canikli, “En son Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) de özellikle askeri eğitim kurumlarımız başta olmak üzere onların etkisiz hale getirilmesi, oraların kontrol altına alınarak FETÖ’ye mensup teröristler yetiştirilmesi için ciddi çalışmalar içinde olmuştur. Hamdolsun, şu an itibarıyla bu tehlike tamamen ortadan kaldırılmıştır.” dedi.
FETÖ’nün, TSK’nin okullarındaki hain emellerine ulaşmadan bertaraf edildiğini belirten Canikli, şu anda bu milletin değerlerine ve inançlarına, cumhuriyete ve demokrasiye sadık, milleti her alanda temsil edebilecek komutanlar yetiştirmek üzere bu eğitimin verildiğini dile getirdi.
Canikli, 7 binden fazla askerin TSK’ye katılmak üzere harp okullarında eğitim gördüklerini, bu dönemde bu açığın ortadan kaldıracağını söyledi.
Bakan Canikli, her zaman uyanık olmak gerektiğini vurgulayarak, en son “itirafçılık” adı altında TSK üzerinde FETÖ’nün bir operasyonunun deşifre edildiğine dikkati çekti.
Canikli, “Gereken tedbirler alındı ve o saldırı da savuşturuldu, bertaraf edildi. Bu çerçevede bin 800 civarında ‘itirafçı’ adı altında savcılığa beyanda bulunanlar geçici görevle uzaklaştırılmıştır. Mahkeme sonuna kadar o şekilde kalacaklar. Yargılama sonunda, mahkemenin vereceği karara göre de gereken yapılacaktır.” açıklamasında bulundu.
Gerçekten itirafçılık sisteminden faydalanmak isteyenlerin, onun gereğini yapmaları gerektiğini, FETÖ’nün kripto unsurlarının deşifre edilmesi için bildiklerini gerçek anlamda anlatmaları gerektiğini söyleyen Canikli, mevzuata göre ancak bu şekilde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanılabileceğini kaydetti.
Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu mesajım, nereye gideceğini çok iyi biliyor. Onlar da bu mesajı alıyorlar. Artık terör örgütünün size verebileceği bir şey yok. Gelin, Türk adaletine, Türk milletine teslim olun. Örgütün tamamen gizli kalmış unsurlarının da açığa çıkarılması için bildiklerinizi anlatın. Bu milletin bu belasını tepeden tırnağa ortadan kaldıralım, temizleyelim. Önümüzdeki günlerde onlarla ilgili de önemli gelişmeler bekliyoruz.”
Yeni subayların yetiştirilmesinde büyük sorumluluk üstlenen eğitmenlere ve komutanlara teşekkür eden Canikli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere bu vatan uğrunda canını feda eden şehitleri rahmetle, gazileri de saygı ve şükranla andığını söyledi.
“TSK’nin bir ferdi olma şerefini, ettikleri yeminle tasdik ettiler”
Kara Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral İsmail Güzeller de Kara Harp Okulunun, Kara Kuvvetleri Komutanlığının subay ihtiyacını karşılayan tek eğitim ve öğretim kurumu olduğunu söyledi.
Bu durumun, Kara Harp Okulunu Türk milletinin gözünde çok özel bir konuma yerleştirdiğini, bir yandan da omuzlarına ağır bir sorumluluk yüklediğini dile getiren Güzeller, “Biraz önce bin 303’ü Maltepe Yerleşkesi Komutanlığında, 795’i Kara Harp Okulunda olmak üzere toplam 2 bin 98 Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma kursiyeri, gösterdikleri gayret ve fedakarlıkla Silahlı Kuvvetlerin bir ferdi olma şerefini ettikleri yeminle bir kez daha tasdik ettiler. Bu tasdikle onlar, siz ailelerine biz komutanlarına, yüce Türk milletine, kahraman gazilerimize ve aziz şehitlerimize söz vermişlerdir.” şeklinde konuştu.
Subayların komutanları gibi yemin ederek Türk ordusunun birer mensubu olduklarını ifade eden Tuğgeneral Güzeller, ruhlarına işleyen bu aidiyetin bütün meslek hayatları boyunca en önemli dayanakları olacağını anlattı.
Tuğgeneral Güzeller, yüce Türk milletinin kendilerinden beklentilerinin bilinciyle bu emaneti yücelterek taşımanın, subayların en temel görevi olduğunu ifade etti.
Konuşmaların ardından Harp Okulu Marşı ile sanatçı Kıraç tarafından bestelenen “Vatan” marşı okundu.
Program, tören geçişiyle sona erdi.
Muhabir: İlkay Güder-Ali Kemal Akan-Muhammed Boztepe