ANKARA – MERVE YILDIZALP
Yıllar süren tedavilere rağmen çocuk sahibi olamayan Ayşe ve Şefik Aşatır çifti, iki kardeşi ayırmak istemediği için 1,5 ve 2,5 yaşında iki erkek çocuğa 4 yıl önce koruyucu aile oldu.
Çocuk özlemiyle 22 yıl geçiren ve bu duruma çare ararken koruyucu ailelik hizmetiyle tanışan Ayşe ve Şefik Aşatır çifti, yetiştirme yurdundaki 2 küçük kardeşe “anne baba” olduktan sonra yaşadıklarını AA muhabiri ile paylaştı.
Evlerinin kapısını AA’ya açan Aşatır çifti, Hz. Muhammed’in “Müslümanlar arasında en hayırlı ev, içinde kendisine iyi davranılan bir yetimin bulunduğu evdir.” hadisinden yola çıkarak koruyucu aile olmaya karar verdiklerini aktardı.
Aile ve Sosyal Politikalar Ankara İl Müdürlüğüne müracaatta bulunduklarını anlatan Aşatır çifti, burada gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını, daha sonra bazı prosedürleri yerine getirdiklerini anlattı. Uzun süren bekleyişin ardından çift, koruyucu aile olacakları çocuğu görmek için yuvaya gitti.
“Başını omzuma koydu ve uyudu”
O anları anlatırken gözleri dolan Şefik Aşatır, duygularını şöyle dile getirdi:
“Oğlumuzu gösterdiler. ‘Bunlar aslında iki kardeş, birbirinden ayırmak istemezdik ama bugüne kadar alan olmadı.’ denildi. ‘Bu oğlumun bir de kardeşi mi var?’ sorusuna ‘Evet’ yanıtını aldık. Daha sonra küçük oğlumu getirdiler, kucağıma verdiler. Başını omzuma koydu ve uyudu. O an iki çocuğu da almak istediğimi söyleyince çok sevindiler. Biz bir yetime el uzatalım, yetiştirelim diye uğraştık.”
“Kan bağı ne ki bizde can bağı var”
Çift, belirli bir süre yuvaya görmeye gittikleri ve kısa sürede kaynaştıkları çocukları alıp evlerine götürdü. Şefik Aşatır, şöyle konuştu:
“Çocukları aldık, hayatımız değişti. Eşim ve ben sessiz bir ortamda yaşıyorduk. Bir baktık ki bizim hayatımız çok değişmiş. Kan bağı ne ki bizde can bağı var. Biz sevap tarafına karışamayız, o Rabbimin bileceği iş. Biz çocuklarımızı kendi kanımızdan olsa belki bu kadar sevemezdik. Çok özlediğim zamanlar oluyor. Çocuklarım servisle okula gidiyor, servisle dönmelerini bekleyemeyip almaya ben gidiyorum. Çocuklarım buna çok mutlu oluyorlar. Özellikle küçük oğlum, bana ‘Beni alabilir misin?’ dediği zaman sanki dünyaları veriyor. İşimi bırakıp oğlumu almaya gidiyorum.”
Koruyucu aile olmak isteyenlere tavsiyede bulunan Aşatır, “Özellikle evladı olmayanlar için çok güzel bir duygu. Kendi çocuğunuz olmuş gibi, belki daha fazlası. Çünkü bir evlat özlemi var. Bir evladın meşakkatli bir büyümesi var ama o çocuğun mutluluğunu kelimelerle ifade etmek mümkün değil.” dedi.
İlk kez “baba” dedikleri günü unutamıyor
Oğullarının ilk kez “baba” dedikleri günü hiç unutamadığını anlatan Aşatır, onların iyi yerlere gelmeleri için elinden geleni yapacaklarını söyledi.
Şefik Aşatır, koruyucu aile olma sürecinde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün yanı sıra Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Derneğinden (KOREV) de bilgi alınabileceğini kaydetti.
“Sesini duymak bile bana mutluluk veriyor”
Ayşe Aşatır ise biri 5,5 diğeri ise 6,5 yaşına gelen erkek çocuklarını evlat edinene kadar zorlu tedavi süreçleriyle uğraştıklarını anlattı.
Koruyucu aile olmaya karar veren ancak bir yandan da endişe yaşadıklarını dile getiren Aşatır, ilgililerden aldıkları bilgiler sonrasında korkularını yendiklerini söyledi.
Aşatır, “Çocukları o gün kıyafet alıp giydirip eve getirdik. Önceden odalarını ayarladık. Bunların hepsi çok güzel sevinçlerdi. O kadar sene boşu boşuna evlatsız kalmışız. Çok pişmanız o kadar sene çocuksuz kaldık diye. Şimdiki aklımız olsa o zaman alır büyütürdük, bugün yine alırdık. Çok güzel bir mutluluk. Biz her zaman, her dakika sevinçliyiz. Ben mutfakta yemek yapıyorum küçük oğlum içeride konuşuyor, oynuyor. Onun sesini duymak bile bana mutluluk veriyor.” diye konuştu.
Ayşe Aşatır, çocukların eve ilk geldiklerinde ortamı tanımaya çalıştığını, korkularını yendikten sonra sokağa çıkmaya başladığını dile getirdi.
“Unutuyorum, sanki ben doğurmuşum sanıyorum”
Çocukların yuvadan geldiğini bildiğini, büyük oğlunun kendisine, “Hep annem babam olmayacak diye düşünüyordum. İyi ki siz varsınız, benim de annem babam oldu.” dediğini anlatan Aşatır, oğlunun bu mutluluğunu görmenin de kendisine iyi geldiğini aktardı.
Ailelere koruyucu aile olmaktan çekinmemelerini tavsiye eden Aşatır, şöyle konuştu:
“Benim korkum, kendi evladım gibi sevemem diyeydi. Unutuyorum, sanki ben doğurmuşum sanıyorum onları. Özellikle hastalandıklarında çok duygusal oluyorum. Çocuklara bakıyoruz, ilacını veriyoruz, oralarda kalan çocuklar ne yapıyordur? Biz bu çocukları almasaydık orada ne yaparlardı? diye düşünüyorum. Herkes oradaki bir çocuğu kurtarmış olsa hayat daha güzel olur. Çocuklu aileler çekinmesin, çocuğu olmayanlar hiç düşünmesin. Güzel duyguları yaşasınlar.”