DİYARBAKIR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Diyarbakır Mardin karayolu üzerindeki spor salonunda düzenlenen AK Parti İl Gençlik Kolları Kongresi’nde, Diyarbakır’da olmaktan ve kongreye katılmaktan dolayı mutlu, huzurlu ve gururlu olduğunu söyledi.
İçeride ve dışarıda her zaman dik dururken, Diyarbakır gençlerinin her zaman arkalarında olduğunu bildiklerini, bu nedenle dik ve güçlü durduklarını kaydeden Çavuşoğlu, bugün özellikle bu kongreye katılmak istediğini belirtti.
Bir hafta önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Diyarbakır’da il kongresini gerçekleştirdiklerini, o günkü manzaranın muhteşem olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, ” Artık içerideki coşku ile dışarıdaki kalabalıktan tüm illerde Diyarbakır kriteri var. Diyarbakır’daki kalabalığın yarısı, üçte biri ve ikisi kriterdi. İçerideki coşku ise muhteşemdi. Sizi kutluyorum.” diye konuştu.
Diyarbakır’a teröre rağmen yatırım
Kentin Mekke ve Medine’den sonra en çok sahabe kabrinin bulunduğu kutsal, peygamberler ve sahabeler şehri olduğunu, bu bilinç içerisinde iktidara geldikleri günden bu yana eğitimden sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye ve sosyal yardımlara kadar her alanda Diyarbakır’ı hizmetsiz ve yatırımsız bırakmadıklarını vurguladı.
Diyarbakır’a 16 yılda 24 milyar liralık yatırım yaptıklarını bildiren Çavuşoğlu, bu yatırımları terör örgütüne, yatırımcıları bölgeden kaçırmak için müteahhitleri tehdit etmesine, öldürmesine, iş makinesini yakmasına, bitmek bilmeyen sudan bahanelerle burada yaratılan güvensizlik ortamına rağmen gerçekleştirdiklerine dikkati çekti.
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ancak biliyoruz ki; Diyarbakır bundan ibaret değildir. Buradaki gençler yakıp yıkmak kırıp dökmek isteyen, hendekler kazan, kendi hemşehrilerine hayatı zehir eden, eline sopa ve molotof alan, kıran yakan, yağmalayan gençler değil. Bu gençler yıkmaz, yakmaz. Bu gençler ancak Diyarbakır ve Türkiye’yi inşa eder. Çünkü buradaki gençler gönlünden millete hizmet sevdası olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gururu olan gençlerdir. Diyarbakır’ın güzel evlatları, Selahaddin Eyyubi’nin sancağı altında Kudüs’ü birlikte fethettik. Fatih’le, Kanuni’yle tüm dünyaya adalet dağıttık. Şu Hz. Süleyman Camisi’nin tuğlalarında hepimizin sağlam iradesi vardır. Zılgıt da horon da zeybek de bizim. Dualarımız ortak, kıblemiz birdir. Hepimiz aynı geleceğe birlikte omuz omuza, el ele, yürek yüreğe yürüyoruz. Nasıl tarihimiz bir ise istikbalimiz de bir. Sizlerle gurur duyuyoruz. Ülkemizi daha da yükseklere çıkarmak için bozan yıkan, başkalarının topraklarına göz diken bir ülke değil, çağdaş, barış ve huzurla imar eden, birleştiren, insan haklarına saygılı bir Türkiye’ye hep birlikte yürüyoruz. Ama bunun için bir, beraber, tek olmak ve hep birlikte Diyarbakır’la Türkiye olmak durumundayız.”
Ayrılık tohumları ekmek isteyenler fırsat vermeyeceklerini, her şeyden önce olaylara aklı selim yaklaşacaklarını anlatan Çavuşoğlu, daha iyi bir gelecek kurmak için çalışacaklarını, başkalarının kayığına hiçbir zaman binmeyeceklerini, o kayığın Diyarbakır gençlerine bugüne kadar korkudan, ölümden ve zulmümden başka bir şey vermediğinin altını çizdi.
“2019 seçimleri hedefimizdir”
Basit bir parti içinde siyaset yapmadıklarını, basit bir davanın peşinde olmadıklarını dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Sizlerle birlikte kutsal bir davanın peşindeyiz. Kutsal bir yolculukta hep beraber el ele, omuza yürüyoruz. Bu yolculuğumuz Türkiye’yi hak ettiği yere getirecektir. Diyarbakır’ı tüm Anadolu’yu, tüm Türkiye’yi hak ettiği o kalkınmışlık seviyesine çıkaracaktır. Ülkemizi daha da güçlü kılacaktır. Bunun için daha da güçlü olmamız lazım. Daha güçlü olabilmemiz için de önümüzdeki seçimleri kazanmamız lazım. 2019 seçimleri hedefimizdir.”
Gençleri sevdiklerini, gençlere güvendiklerini, en zor şartlar altında bile Diyarbakır halkına ve güzel insanlarına güvendiklerini anlatan Çavuşoğlu, her zaman da haklı çıktıklarını söyledi.
“Onların Kürt diye bir derdi yok”
Gece gündüz çalışırken etnik ayrımcılık yapmayacaklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Mezhepçilik, ideolojik ayrımcılık yapmayacağız. Tüm vatandaşlarımızı kucaklayacağız. Onları baskıdan, zulümden birlikte kurtaracağız. PKK’nın zulmünden, YPG’nin vahşetinden vatandaşlarımızı ve özellikle Kürt kardeşlerimizi birlikte kurtaracağız. Çünkü onların Kürt diye bir derdi yok. Kürtlerin sorunu diye bir derdi yok. Onlar bugüne kadar Kürt kardeşlerimize zulmettiler. Kürt kardeşlerimizin çocuklarını dağlara kaçırdılar. Çözüm sürecinde buralarda ne mekanizmalar kurdular. Vatandaşlarımızı sözde vergi adı altında haraca bağladılar. Baskı kurdular, zulmettiler. Artık Diyarbakır’ın gençleri, Güneydoğu’nun gençleri o günlere dönmek istemiyor. Analar o günleri bir daha görmek istemiyor. Babalar bir daha o günleri yaşamak istemiyor. İşte o nedenle terörle mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Biz içeride ne kadar güçlü, birlik beraberlik içinde olursak Türkiye karşıtlarına, İslam düşmanlarına karşı da dimdik ayakta oluruz.”
“Dış politikada Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde dik durabiliyorsak, sadece benim şehrim Antalya’daki kardeşlerimiz arkamızda olduğu için değil, Diyarbakırlı kardeşlerimizi de arkamızda hissettiğimiz için. Sizlerin gücünü bildiğimiz için dimdik ayakta duruyoruz. Türkiye’nin 80 milyonun gücünü arkamızda hissediyoruz.” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, o nedenle çok daha güçlü olmaları gerektiğini anlattı.
Türkiye, insani yardımda dünyada birinci
Mazlumların sesi, kimsesizler kimi ve mağdurların vicdanı olabilmek için daha da güçlü olmaları gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, bugün insani yardımda dünyada birinci sırada olduklarını bildirdi.
Dünyanın en zengin ülkesi olmadıklarını, Allah’ın izniyle o seviyeye de ulaşacaklarını dile getiren Çavuşoğlu, ama yurt dışına ulaştırdıkları yardımların Diyarbakırlı kardeşlerinin vicdanının yansıması olduğunu ifade etti.
Vatanı ve milleti bölmek isteyenlerin çok olduğunu bildiklerini dile getiren Çavuşoğlu, hem içeride hem de dışarıda terör örgütü PKK ve YPG’ye karşı mücadele verdiklerini aktardı.
“Bu PKK’ya ve YPG’ye destek verenler kim? Türkiye’yi çok sevenler mi? Türkiye’nin ve İslam’ın dostları mı? Bunlara sorguluyor musunuz? Bunları görebiliyor musunuz? Neden sadece YPG ve PKK’ya veriyorlar. Bugün Suriye topraklarında YPG ve PKK’nın sürgüne gönderdiğini 500 binden fazla Kürt’ün hakkını savunan var mı? İnşallah hep birlikte Afrin’e gideceğiz. Oradaki Kürt kardeşlerimizi de Arap kardeşlerimizi de Türkmen kardeşlerimizi de ziyaret edeceğiz.” diyen Çavuşoğlu, onlara yardımları ulaştıracaklarını vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Peki bu YPG, PKK Kürtlerin hakkını savunuyorsa bu kadar Kürt kardeşimizi Suriye’den zorla kaçırtarak onların mallarını mülklerini elinden niye aldı? Bugün YPG/PKK Suriye’de 30’a yakın farklı Kürt siyasi partiyi kapattı. Bu insanların hakkını savunan var mı? Bugün Fırat Kalkanı operasyonundan sonra 140 bin Suriyeli El Bab’a kadar gitti. Şimdi Afrin operasyonu daha biter bitmez Kürtler, Araplar, Süryaniler kim olursa olsun tüm kardeşlerimiz buralara dönüyor. Bugün PKK/YPG Suriye topraklarının yüzde 25’ini kontrol ediyor. Bugün Türkiye’den Suriyeliler dönerken neden YPG/PKK’nın kontrol ettiği yüzde 25 topraklara bir tane bile Türkiye’deki Kürt kardeşimiz dönemiyor. Hani bunlar Kürtlerin savunucusuydu. Zaten bunların büyük bir çoğunluğunu PKK/YPG sürgüne gönderdi. O yüzden dönemiyorlar. Onların Kürtlerin hakları diye bir dertleri yok. Onların gündemi farklı, onları başkaları kullanıyor. Kimlerin kullandığını görüyorsunuz. “
“PKK da onlara destek verenler de İslam düşmanıdır”
Terör örgütünün bu millete, Türkiye’ye ve Kürtlere hizmet etmediğini bildiren Çavuşoğlu, onların ancak Kürtlerin elinden malını, mülkünü, parasını, çocuklarını, evlatlarını alarak sömürdüğünü anlattı.
“Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Lütfen bunu bilmeyen Kürt kardeşlerimize de iyi anlatın. Dışarıda PKK/YPG’yi savunanlar neden sizlerin hakkını savunmuyor? Hiç düşündünüz mü? Neden gelip burada yıkılan evlerin hakkını savunmuyor? Neden çocukları dağa kaçırılan ailelerin hakkını savunmuyorlar? Neden burada hastaneleri, ambulansları, okulları yakan yıkanlar, Kürt kardeşlerimizi öldürenlerden hesap sormuyorlar, o okullarda okuyan çocukların ailelerin haklarını savunmuyorlar? Sordunuz mu kendinize? Ben size söyleyeyim. Çünkü siz Türkiye düşmanı değilsiniz. Çünkü siz bu vatana ve millete bağlısınız. Çünkü PKK/YPG’ye destek verenler Türkiye düşmanıdırlar. Türkiye’nin bölünmesini istiyorlar. Çünkü siz inançlısınız. Onlar İslam düşmanı. PKK da onlara destek verenler de İslam düşmanıdır. Bugün Avrupa’da PKK’ya destek verenler aynı zamanda İslam düşmanıdır. Sizler inançlı ve muhafazakar olduğunuz için sizlerin hakları onların umurunda değil. Bunu abartarak söylemiyorum. Bunu görerek ve yaşayarak söylüyorum. Aynı şeyi Alevi kardeşlerimize de yapıyorlar. İnançlı Alevileri sevmiyorlar. Ateist Alevi yaratmaya çalışıyorlar. Bazı Avrupa ülkeleri de sadece onlara destek veriyorlar. İdeolojik olarak da Türkiye’yi yakıp yıkmak isteyenlere destek veriyorlar. Yani Marksist, Komünist ve Ateist ideoloji benimsiyorlar. Benim kimsenin ideolojisinde gözüm yok. Kimsenin inancını sorgulama hakkını kendimde görmüyorum. Ancak bir gerçeği görmemem gerektiğini gerektirmez.”