WASHINGTON
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Joseph Votel, Türkiye ile Suriye konusunda sıkı bir diyalog içerisinde olduklarını söyledi.
Orgeneral Votel, ABD Başkanı Donald Trump’ın DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı Başkanı Büyükelçi Mark Green ile ABD Barış Enstitüsünün düzenlediği “DEAŞ Sonrası Irak ve Suriye’nin İstikrarı” konulu panelde konuştu.
Başta Menbiç olmak üzere Türkiye ile ABD’nin Suriye’deki öncelikleri konusunda ayrıştığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Votel, Türkiye ile iletişim kanallarının iyi ve açık olduğunu söyledi.
Bölgenin birçok aktörün faaliyet göstermesi bakımından oldukça karmaşık olduğunu belirten Votel, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye ile bu konuda (Suriye) çok sıkı bir diyalog içerisindeyiz. Suriye’de öğrendiğimiz önemli bir şey bölgede çok fazla aktör olduğu için insanlarla konuşabileceğiniz mekanizmalarınızın olması gerekir. NATO müttefiklerini karşı karşıya getirmemek ve yapmak istemediğimiz faaliyetlere girmemek için gerginlikleri düşüren, onları konuşmakla koordinasyon ve ayrışmakla çözeceğiniz mekanizmalarınız olmalı.”
Türkiye ile ABD kuvvetlerini güvenli bir şekilde ayrıştırmak üzere iletişimin iyi olduğunu kaydeden Votel, kendi hedefinin de Türkiye ile mevcut iletişim kanallarını açık tutmak olduğunu dile getirdi.
YPG/PKK için “ana ortağımız” ifadesi
DEAŞ karşıtı askeri operasyonların başarılı olduğunu savunan Votel, DEAŞ tehdidinin azalması ile Suriye’de asıl sorunların tekrar baş göstermeye başladığını söyledi.
DEAŞ’ın elindeki toprakların yüzde 90’nından fazlasının alındığını belirten Votel, “Onların (DEAŞ) halen varlık göstermeye devam ettiği küçük bir alan var. Bu alanlarda operasyonlara devam etmemiz gerekir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin YPG/PKK terör örgütüne karşı Afrin’de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’na da değinen Votel, Afrin operasyonunun Suriye’nin doğusundaki DEAŞ karşıtı operasyonları etkilediğini ileri sürerek, “Bunun (Zeytin Dalı Harekatı) burada bir etkisi oldu, sahadaki ana ortağımız bu durumlara tepki verip kendi yöntemleri ile buna müdahil olduğu için bu durum operasyonlarımızı yavaşlattı. Bu bizim için ne demek oluyor? DEAŞ’a baskı uygulama yollarına bakmamız ve sahada gerginlikleri düşüren mekanizmalar geliştirmeye devam etmemiz gerekir.” ifadesini kullandı.
Votel, YPG/PKK’nın, Suriye’nin doğusundan çekilip Afrin’e gitmesinin DEAŞ’ın tamamen ortadan kaldırılması hedefini tehlikeye sokup sokmadığına ve ABD’nin bu konuda ikame bir yolu olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, “Burada her zaman bir yol vardır. Bu konuyu nasıl aşacağımız üzerinde çalışmamız gerekir. Suriye Demokratik Güçlerine baktığınızda bu 60 binden fazla kuvvetin yarısından biraz fazlasının Arap olduğunu ifade etmemiz önemli. Onlar bizimle kaldılar ve bizimle kalan Kürtler de vardı. Elbette ki sahada şu andaki durumlarla ilgilenmemiz gerekir ancak kendimizi içinde bulduğumuz duruma göre ayarlayabildiğimizi düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
McGurk’ten Menbiç açıklaması
Özel Temsilci Brett McGurk ise Menbiç’teki YPG/PKK varlığı üzerine Türkiye ile ABD arasındaki tansiyona değinerek, Menbiç konusunda söz konusu gerilimi çözmek üzere diplomatik sürecin devam ettiğini söyledi.
Menbiç halkının nispeten laik olduğunu iddia eden McGurk, Menbiç muhalif gruplar arasında belirli ölçüde “İslamcı” grupların olmasının kentin içerisinde ideolojik ayrıma yol açabileceğini savundu.
Muhabir: Kasım İleri