Devlet Başkanı Vladimir Putin, Zafer Günü kutlamaları kapsamında, Ukrayna’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kırım’a gitti.
Putin, Kızıl Meydan’da düzenlenen 9 Mayıs Zafer Günü kutlamalarının ardından uçakla Kırım yarımadasına geçti.
Sivastopol’deki donanma komutanlığında düzenlenen Zafer Günü kutlamalarına katılan Putin, Kırım ve Sivastopol’ün tek taraflı bağımsızlık ilan etmesinden ve Rusya’ya ilhakından sonra ilk kez yarımadaya gelmiş oldu.
Putin, Karadeniz Filosu’nun Sivastopol Körfezi’nde yaptığı tören geçişini izledi.
Bir gemiye binerek resmigeçide katılan askerleri selamlayan Putin’e Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Karadeniz Filosu Başkomutanı Amiral Aleksandr Vitko da eşlik etti.
Rusya Devlet Başkanı, resmigeçit için özel olarak Sivastopol’e getirilen yelkenli gemi Krusenstern’in askeri öğrenci mürettebatına hitap ederek bayramlarını kutladı.
Putin gemide yaptığı konuşmada, 2. Dünya Savaşı’nda görev alan silahlı kuvvetler mensuplarına teşekkür etti.
Törene katılan gazilere Kırım ve Sivastopol’ün Rusya’ya bağlanmasında oynadıkları rol nedeniyle şükranların sunan Putin, şöyle devam etti:
“Kırım ve Sivastopol’ün ana vatana katılmasında sizlerin büyük katkısı bulunuyor. Siz, bizlere birlik, adalet, dayanışma gibi büyük değerler bıraktınız, vicdanla hareket etmeyi öğrettiniz.
“Kırım’ın Rusya’ya geri dönmesi tarihi bir hakikattir. 2014 yılı, burada yaşayan halkın Rusya’yla beraber olma kararı verdiği, dolayısıyla tarihi hakikate duydukları sadakati onayladıkları bir yıl olarak tarihe geçecektir.”
Rus Hava Kuvvetlerine ait uçakların gösterisini de seyreden Putin, 1941-1942 yılları Sivastopol Savunucuları Anıtı’na çelenk bıraktı, Aziz Vladimir Katedrali’ni ziyaret etti, Rus Amirali Dmitriy Senyavin anıtının açılışı yaptı.
ABD tepkili
ABD yönetimi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, tek taraflı bağımsızlık ilan ederek Rusya’yla ilhak anlaşmasını imzalayan Kırım’ı ziyaretini “gereksiz ve provokatif” olarak nitelerken, bu ziyaretin “(işleri) kesinlikle kolaylaştırmadığını” belirtti.
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, katıldığı bir televizyon programında Putin’in Kırım’ı ziyaretine yönelik soruları da yanıtlarken, “Devlet Başkanı Putin’in Kırım’daki mevcudiyeti (işleri) kesinlikle kolaylaştırmıyor. ABD’nin de aralarında bulunduğu uluslararası toplum, bağımsız Ukrayna’nın parçası olan Kırım’ın Rusya tarafından yasadışı olarak ilhak edilmesini tanımıyor. Putin’in, Ukrayna’nın doğusu ve güneyi dahil, ülkedeki durumu daha da istikrarsızlaştırmaya yönelik her türlü girişimi hiç yardımcı değil” diye konuştu.
G-7 ülkelerinin, Ukrayna’nın istikrarsızlaştırılmasına yönelik eylemlerinin bedellerini ödetmek amacıyla Rusya’ya uyguladığı yaptırımları hatırlatan Carney, “Bu bedeller, Rusya’nın Cenevre’de ortaya koyduğu, durumu istikrarsızlaştırmak yerine, istikrara kavuşturmak için çalışacağına yönelik sözlerini yerine getirmemesi halinde artacak” dedi.
Carney, bir soru üzerine, Rusya’nın Ukrayna sınırından askerlerini çektiğine dair herhangi bir işaret de görmediklerini kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki de, günlük basın brifinginde, Putin’in Kırım’ı ziyaretini “provokatif ve gereksiz” olarak niteledi. Psaki, “Bizim görüşümüz bu ziyaretin provokatif ve gereksiz olduğu yönünde. Kırım, Ukrayna’ya aittir ve Rusya’nın bu noktada yasadışı ve gayri meşru adımlarını tanımıyoruz” ifadesini kullandı.
Bu ziyaretin uygunsuz olduğunu düşünüyorum
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Rusya’nın Ukrayna’da attığı adımları, “sınırı aşan, sorumsuz, yasa dışı ve gayrimeşru” olarak nitelendirirken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kırım’ı ziyaretinin “uygunsuz” olduğunu söyledi.
Estonya’nın başkenti Talinn’deki Talinn Üniversitesi’nde konuşan Rasmussen, uluslararası hukuk bağlamında Kırım’ı Ukrayna’nın bir parçası olarak görmeyi sürdürdüklerini belirterek, “Bildiğim kadarıyla Ukrayna makamları Putin’i davet etmedi. Dolayısıyla bu ziyaretin uygunsuz olduğunu düşünüyorum” dedi.
Rasmussen, Rusya’nın girişimleri nedeniyle Avrupa’nın daha az istikrarlı ve daha az güvenli olduğunu ifade ederek, bu ülkenin uluslararası hukuku, uluslararası düzeni ve uluslararası kurumları hiçe sayan adımlar attığını kaydetti.
Rasmussen, “Rusya, Avrupa’da ve Avrupa-Atlantik bölgesinde belirsizlik, istikrarsızlık ve güvensizlik yarattı” diye konuştu.
Kimsenin yanlış anlamalara ya da yanlış değerlendirmelere kapılmamasını isteyen Rasmussen, NATO’nun ortak savunma ilkesi olan 5. maddenin “bir kaya kadar sağlam” olduğunu ifade etti.
“Rusya’nın saldırgan adımlarına karşı meşru savunma önlemleri aldıklarını” söyleyen Rasmussen, “Gerekmesi halinde daha fazla adım atmaya hazırız” dedi. Rasmussen, atılabilecek adımları da savunma planlarının güncellenmesi, NATO güçlerinin hazırlık düzeyinin yükseltilmesi, tatbikatların artırılması ve birliklerin konuşlandırılma pozisyonlarının gözden geçirilmesi olarak sıraladı.
Rasmussen, Rusya’nın NATO’yu bir ortak yerine hasım olarak görmesinden derin üzüntü duyduğunu belirterek bu ülkeye geri adım atarak yeniden uluslararası toplumun bir parçası olarak yükümlülüklerini yerine getirmesi çağrısında bulundu.
Rasmussen, Ukrayna sınırındaki Rus birliklerinin çekildiğine dair bir gözlemlerinin olmadığını yineledi.
Ukrayna kınadı
Ukrayna, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, tek taraflı bağımsızlık ilan ederek Rusya’ya ilhak anlaşması imzalayan Kırım’ı ziyaretini şiddetle kınadı.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Putin’in bu adımıyla, Moskova yönetiminin Ukrayna’nın mevcut kanunlarını ve uluslarası hukuku açık şekilde gözardı ettiği savunuldu.
Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü, Ukrayna ve Rusya arasında 1997 yılında imzalanan dostluk, işbirliği ve partnerlik anlaşmasını ihlal edildiği belirtilen açıklamada, “Bu provokasyon nitelikli adımın, Moskova’nın bilinçli olarak Rusya-Ukrayna ilişkilerinde gerginliğin daha da artırdığını ve iki ülke arasındaki mevcut sorunları diplomatik yollarla çözmeye niyetli olmadığını bir kez daha teyit ediyor” değerlendirmesi yapıldı.
Rusya, devletler arası ilişkileri uygar yöntemlerle devam ettirmeye, uluslarası toplumun çağrılarını gözardı etmemeye ve Ukrayna’nın işgal edilmiş topraklarına yönelik yasa dışı uygulamalardan vazgeçmeye çağırıldı.
