Ramazan Avcı’nın hazırlayıp sunduğu Önce Eğitim’in bu haftaki konuğu; Psikolog Burcu Aksungur oldu. Programda; Cinsel Eğitim , Cinsel Sapkınlıklar ve Sapkınların Çözüm Yolları ele alındı.
”CİNSELLİK İLE CİNSEL KİMLİĞİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK GEREKİYOR”
Ramazan Avcı (R.A.): Çocuklarda cinsel eğitim ile ilgili bilgilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Burcu Aksungur (B.A.): Cinsel eğitim deyince aslında bunun doğumdan başlaması gerektiğini bir kere söyleyelim. Çocuğunuz doğduğundan itibaren zaten yaklaşık 1,5 yaşında cinsiyetinin farkına varmaya cinsellikle ilgili bir takım farkındalıklar oluşmaya başlar, cinsel kimlikle ilgili. Cinsellikle aslında biraz bunu ayırmakta gerekiyor, o yüzden cinsel eğitim doğuştan itibaren başlar zaten.
Doğuştan itibaren dediğim gibi çocuk zaten cinsel kimliğinin farkına varmaya başladığından itibaren model oluşturmak gerekiyor. Model nedir? Kız nedir? Erkek nedir? Kadın ne yapar, erkek ne yapar? Bunlarla oluşuyor aslında cinsel eğitim.
‘‘KİŞİNİN RIZASI OLMADAN CİNSEL EYLEM GERÇEKLEŞİYORSA O CİNSEL SAPKINLIK OLUYOR”
(R.A.): Cinsel sapkınlığın sebepleri nelerdir?
(B.A.):Cinsellik ne zaman sapkınlık oluyor? Karşıdaki kişinin rızası olmadan ona zarar verici, kendi istedği dışında birşey bir cinsel eylem gerçekleşiyorsa o zaman zaten cinsel sapkınlık dediğimiz şey bu oluyor.
Mesela otobüslerde kadını taciz eden bir takım sapkın davranışlar vardır. Burada kadının rızası yok ama kişi o şekilde haz alıyor cinsellikten yada kişi sokakta karşı cins ile karşılaşınca cinsel organını gösterir teşhircidir.
Bu kişilerin sapkınlık boyutu ve hayatlarını artık bu yönlendiriyor. Çok iyi bir kurumda çalışan adam otobüs otobüs dolaşıyor çünkü cinsel haz aldığı nokta bu, o zaman sapkınlığa dönüşüyor.
”AİLE TEMEL TAŞI OLUŞTURUYOR”
(R.A.): Cinsel sapkınlıkları önlemek için ne yapmalıyız?
(B.A.):O noktada ben ailelerin temel taş olduğuna inanıyorum. Gerçekten bir çocuk bir kere bile anlaşıldığını hissetmediyse o ailede, istediği kadar ilgi göstersin sırtına havlular koysun önüne yemekler getirsin aile gerçek ilgi değildir. Anlaşılmak, hepmizin istediği bu zaten anlaşılmak istiyoruz.
