Hindistan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, silahlı kuvvetlerin ve sınırların güçlendirilmesi kapsamında 21 MiG-29’un Rusya’dan, 12 Sukhoi Su-30 MKI’lerin ise devlet kuruluşu HAL’den (Hindustan Aeronautics Limited) temin edilmesinin kabul edildiği bildirildi.
Bu kapsamda ülkedeki mevcut 59 MiG-29 da modernize edilecek. Savaş uçağı satın alımlarının ve modernizasyonun 2,3 milyar dolara mal olacağı kaydedildi.
Hint ordusu için yazılım tanımlı telsizlerin, 1000 kilometre menzile sahip füze sistemlerinin ve “Pinaka” isimli çok namlulu roketatar için mühimmatların satın alınması ve BMP tipi zırhlı araçların modernizasyonuna ilişkin teklifler de kabul edildi.
Toplam maliyeti 5,2 milyar doları bulan askeri donanımların 4,1 milyar dolarlık kısmı yerli firmalardan temin edilecek.
Öte yandan Hindistan, 36 adet Rafale tipi savaş uçağı için 2016’da Fransa ile yapılan anlaşma kapsamında söz konusu uçaklardan 6’sını bu ay sonu teslim almayı bekliyor.
Hindistan’ın bu adımı Çin ile Galwan Vadisi’nde yaşadığı sınır çatışmasının ardından geldi.
Hindistan, Çin ile gerilimin tırmandığı doğu Ladakh’a karadan havaya füze savunma sistemi, obüs ve tank konuşlandırmıştı.
Bölgede gerilimi yükselten süreç
Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Ladakh bölgesinde 15 Haziran’da 20 Hint askerinin ölümüyle sonuçlanan çatışmaya neden olan ve bölgede tansiyonu yükselten süreç, Çin askerlerinin mayıs başında üç noktadan Ladakh bölgesine girmesi, burada çadır ve askeri karakollar kurmasıyla başlamıştı.
Çin askerlerinin, “bölgeden ayrılmaları” yönünde defalarca yapılan sözlü uyarılara aldırış etmediği ifade edilmiş, iki ülke arasında bir diğer tartışma konusu Sikkim eyaletinde de Çin ve Hint askerleri arasında çatışmalar yaşanmıştı.
İki ülke askerlerinin Ladakh bölgesinin doğusunda ve Sikkim eyaletinde karşı karşıya gelmesinin ardından gözler bu bölgeye çevrilmişti.
Öte yandan haziran başında iki ülke dışişleri bakanlığı yetkililerinin sınırda artan gerilimi video konferans yoluyla görüştüğü açıklanmıştı.
Hindistan, anlaşmazlığın barışçıl müzakereyle üstesinden gelinmesi konusunda Çinli yetkililerle hemfikir olunduğunu bildirmiş, Pekin yönetimi de iki ülkenin gerilimin düşmesine ilişkin konsensüse vardığını duyurmuştu.
Çin ve Hindistan arasındaki 3 bin 500 kilometrelik sınır hattının büyük bölümü, iki ülke arasında egemenlik tartışmalarına neden oluyor.
Pekin yönetimi, “Güney Tibet” olarak adlandırdığı Hindistan’ın Arunaçal Pradeş eyaletindeki 90 bin kilometrekarelik toprakta hak iddia ederken, Yeni Delhi, Aksai Chin platolarını kapsayan 38 bin kilometrekarelik alanın Çin tarafından işgal edildiğini savunuyor.
Taraflar, uzun yıllardır süregelen görüşmelere rağmen egemenlik ihtilaflarını çözemezken, iki ülke arasındaki gerilim, 2017’de de Çin’in bölgedeki bir sınır yolunu tartışmalı bir platoya uzatmaya çalışması üzerine artmıştı.