Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın nişanlısı Hatice Cengiz ve avukatı ile AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan ilk duruşmanın ardından Çağlayan Adliyesi önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
İlk duruşmanın yapıldığını hatırlatan Cengiz, “Süreç hem manevi anlamda hem psikolojik anlamda yorucu. Davaya katılımcı talebimiz oldu, bu kabul edildi. Bundan sonraki süreçlerin takipçisi olacağımızı söyledik. Hepimizin omuzlarına sadece duygusal anlamda değil manevi anlamda da bir sorumluluk yüklendi, 2 Ekim 2018’de. Ben Cemal adına hepinize teşekkür ediyorum. Türk yargısına güveniyoruz. Adli süreç başladı, bu nedenle soruları maalesef yanıtlayamayacağız.” diye konuştu.
“Türk yargısına güveniyoruz”
Prof. Dr. Yasin Aktay ise vahşi cinayetin Türkiye’de işlenmesi nedeniyle Türk yargısı tarafından bu mahkemenin yürütülmesi kadar doğal bir şeyin olmadığını dile getirdi.
Cinayetin sanıklarının Türkiye’de olmamasının, Türk yargısı açısından çok zor olduğunu anlatan Aktay, 20 sanık hakkında yargılama kararının verildiğini ancak sanıkların Türkiye’de olmadığını söyledi.
Tanık ifadeleri ve bütün delillerin bu sanıkların cinayetin şüphelisi olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Aktay, şu değerlendirmede bulundu:
“Yakalama kararına rağmen Suudi Arabistan’da olduğu bilinen bu sanıklar Türkiye’ye halen teslim edilmedi. Cesedin nerede olduğuna dair Türk makamlarına bilgi verilmiş değildir, bir açıklama yapılabilmiş değildir. Suudi Arabistan’da yürütülmüş ve karara bağlanmış bir mahkeme var. Bu mahkemenin şeffaf yürütülmemiş olması gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu mahkemenin esasen Suudi Arabistan’da yürütülmesinin bir mantığı ve anlamı da yok. O sanıkların, Türk yargısı tarafından azmettirici olarak da bilinen insanların etkili makamlarda olduğu, mahkemeler üzerinde de etkili olduğu oradan zaten objektif bir yargının çıkması mümkün değil. Bu mahkemenin Türkiye’de yürütülmesi Türkiye’nin egemenlik hakkı açısından en doğal şeydir. Adil bir kararın çıkabilmesi açısından bundan daha iyi bir ihtimalin olması söz konusu değil.”
Türk yargısının bu zor şarlara rağmen bu cinayeti işleyenlerin peşini bırakmamış olmasının, ülke ve ülkedeki adaletin kalitesi açısından gurur verici olduğunu dile getiren Aktay, “Cemal Kaşıkçı gibi büyük bir değerin böyle vahşi cinayete gitmiş olmasına karşılık adalet arayışının Türkiye tarafından yürütülüyor olması gerçekten bizim açımızdan umut vericidir. Biz Türk yargısına gerçekten güveniyoruz. Türk yargısı objektiftir. Türk yargısı hiç kimseye şu aşamada hüküm vermemektedir. Mahkeme sonuçlanana kadar hakkında tutuklama kararı verilen sanıklar için bile kesin karar vermiş değildir. Mahkemenin sonucuna göre yine bir karar verilmiş olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Aktay, sanıklara Türk yargısına güvenerek teslim olma çağrısında bulunarak, şunları kaydetti:
“21. yüzyılın henüz başındayız ama şu ana kadar ki en büyük mahkeme bu mahkemedir. Bütün değerlerimize saldırı, tecavüz niteliğindeki bu suçun cezasının en güzel şekilde muhakeme edileceğine yönelik güvenimiz tamdır. Bugün itibarıyla yargılama başlamıştır. Ben şahsen hem Cemal Kaşıkçı’nın yakın bir dostu olarak hem de olayın öncesi ve sonrasına dair sahip olduğum bilgilerden dolayı tanık olarak ifade verdim.”
Hatice Cengiz ve Yasin Aktay açıklamalarının ardından adliye bahçesinden ayrıldı.
Duruşmaya izleyici olarak katılan Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard da duruşma sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu.