Fenerbahçe Kulübünün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle on-line olarak gerçekleştirilen Yüksek Divan Kurulu Toplantısı başladı.
Sarı-lacivertli kulübün 77 yaşındaki Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, toplantıyı evinden yönetti.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve yönetim kurulu üyeleri ise Ülker Stadı’ndaki 1907 Tribünü’nden toplantıya katıldı. Koç ve yöneticiler, sosyal mesafe kuralına uyarak oturdu.
Toplantı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, kulüp kurucuları, kuruluştan buyana başkanlık ve yöneticilik yapanlardan, sporculardan, kulüp çalışanlarından, Yüksek Divan Kurulu ile kulüp üyelerinden vefat edenler, şehit ordu ve emniyet personeli ile Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde hayatını kaybeden şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Vefa Küçük: 15 Temmuz ile 3 Temmuz’un çok yakın bağlantıları var
Toplantının açılış konuşmasını yapan Vefa Küçük, koronavirüs salgınına değinerek, “Hem ülkemizde hem de dünyada baş gösteren koronavirüs nedeniyle hepimiz tedbirli, mesafeli ve maskeliyiz. Bunlara riayet ettiğimiz sürece, Allah’ın da takdiridir ama inşallah sağlıkla hayatımızı sürdüreceğiz.” dedi.
Küçük, 3 Temmuz 2011’deki “Futbolda şike” davası ile 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin birbiriyle bağlantılı olduğunu söyledi.
15 Temmuz’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasisine, milletin egemenliğine, Meclis’in temsil yetkisine son vermek için ülkenin birlik ve beraberliğine dinamit koymak suretiyle bir ihtilal kalkışması yapıldığını aktaran Vefa Küçük, şu ifadeleri kullandı:
“15 Temmuz, bu ülkenin maruz kaldığı en feci ve üzüntü verici bir eylemdi. Kendi bağrımızdan yetişmiş, ordu ve emniyet mensupları, milli servetimiz olan tanklarımızı, tüfeklerimizi ve uçaklarımızı milletimizin üstüne kullanmaktan çekinmemişler, milli iradenin tecelli ettiği TBMM’yi bombalamışlar, devletin başı Cumhurbaşkanımızı bulunduğu yerde yakalamak için büyük gayret göstermişler ama Ulu Tanrı onların gayelerini hep boşa çıkardı. Bugün rahat ediyorsak, huzur ve demokrasi içinde bu toplantıları yapıyor, bu yaşantımızı sürdürebiliyorsak, ordumuza, emniyet güçlerimize, başta sokağa çıkmak suretiyle kalkışmayı önleyen yüce Türk milletine büyük mesuliyetimiz ve vicdan borcumuz vardır. Hepsine teşekkür ediyoruz, hepsinden Allah razı olsun. Bu mücadelede hayatını kaybeden 251 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 2 bin 193 gazimiz var. Onlara da sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum.”
3 Temmuz’un, 15 Temmuz için ön hazırlık olduğunu dile getiren Vefa Küçük, “15 Temmuz ile 3 Temmuz’un çok yakın bağlantıları var. Türkiye Cumhuriyeti’ne 15 Temmuz’da el koymaya yeltenen, başta büyük devletler olmak üzere dış mihrakların yardımıyla demokrasimize el koyup, parlementer sistemimize son verip, seçimlere katılmadan ülkenin yönetimini ele geçirmek niyetinde olan FETÖ, 3 Temmuz 2011’de spor camiasını ele geçirip ön hazırlık yapmak niyetiyle o günkü başkanımıza, yöneticilerimize ve kulüp çalışanlarımıza kumpas hazırlamışlardır. Bu kumpasla özel yetkili savcılar ve onların emrindeki FETÖ mensubu emniyet güçlerinin iş birliğiyle başkanımız ve yöneticilerimiz Metris’e gönderildi.” diye konuştu.
Küçük, hem Türkiye’nin hem de Fenerbahçe’nin bir daha benzer olaylarla karşılaşmaması dileğinde bulunarak, şunları kaydetti:
“Türkiye’de herkes uydurma kumpas iddianamesini hazırlayan savcı Mehmet Berk’i, özel yetkili başsavcı vekili Zekeria Öz’ü, kupasın içinde olan, yargılamayı yapan ağır ceza mahkemesi başkanı Mehmet Ekinci’yi çok iyi bilirler. Bunların hepsinin FETÖ’nün mensubu olduğu ortaya çıktı. Bir kısmı yurt dışına kaçmış, mahkeme başkanı da kaçmaya teşebbüs ederken yakalanış ve cezaevine konulmuştur. Kime yanlış yaparsanız, kime kumpas kurarsanız o an için başarılı olduğunuzu zannedersiniz ama ilahi adalet bumerang gibi döner dolaşır ve yakanıza yapışır. 3 Temmuz’da uğradığımız haksızlığa, kupası kuran başta FETÖ elebaşı olmak üzere hepsi yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Fenerbahçe’ye yaptıkları yanlışın vicdan azabıyla yaşıyor. Fenerbahçeliler olarak 3 Temmuz’a çok önem veriyoruz. 3 Temmuz, kulübümüz için ne kadar tehlikeli olursa olsun, bizler yine Tanrı’nın bizi imtihan etmesiyle karşılaştık. Başkanımız ve yönetimde olan arkadaşlarımız, büyük cesaret gösterip Fenerbahçe camiasına birlik ve beraberliği aşıladı. Bizler, o günkü başkanımıza, yönetimimize ve Türkiye’nin hukuk sistemine sahip çıktık. Fenerbahçe camiası, Türk toplumu ve sporu içinde ayrıcalığa sahiptir. İnşallah hem ülkemiz hem de kulübümüz, bir daha bu kumpaslarla veya benzeri ele geçirmelerle muhatap olmaz, hem ülkemiz hem de kulübümüz ilelebet payidar olur.”
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Koç: Altyapıdan oyuncu yetiştirmemiz gerekiyor
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle on-line olarak gerçekleştirilen Yüksek Divan Kurulu Toplantısı’nda üyelerin sorularını yanıtladı.
Son 10-12 yılda kulüp olarak altyapıyla ilgili parlak bir görüntü çizmediklerini aktaran sarı-lacivertli kulübün başkanı, “Türk futbolunun içinde bulunduğu finansal kriz ve Türk toplumunun demografisine baktığımızda er ya da geç, mecburen veya tercihen altyapıdan, öz kaynaktan oyuncu yetiştirmemiz gerekiyor. Bu, sabır gerektiren uzun vadeli bir süreç.” diye konuştu.
Kulüplerin dar bir havuzdan altyapı tercihlerini yaptığını anlatan Ali Koç, “Fenerbahçe Spor Kulübünün altyapı takımlarında oynayan futbolcuların kalitesinin ve kabiliyetlerinin daha da gelişmiş olması gerekiyor. Geldiğimizden beri bunun üzerinde çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunu gerçekleştirmek zaman alacak. Son 10-12 yılda bu konudaki karnemiz çok parlak değil. Altyapının bir sistematiğe bağlanması lazım. Genç Türkiye’nin, altyapıdan sporcu yetiştiren bir sporcu fabrikası olması, net ihracatçı konumuna gelmesi için çok ciddi yapısal değişikliklere ihtiyaç var. Hedefimiz, hem mevcut oyuncularımızı geliştirmek hem de kadrolarımızı kuvvetlendirmek için transfer yapmak. Detaylı ve sistematik bir çalışma yaptığımızı söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki havuzun genişlemesi için Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının bir devlet stratejisi içinde uygulamalar hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Koç, şöyle devam etti:
“Çok küçük yaştaki çocuklara, çok daha fazla futbol oynayabileceği, turnuvalar ve ligler düzenleyebileceği yapı kurması gerekiyor. Bu yapıya ulaştığımız zaman alttaki havuz genişleyecek. Altyapı yatırımı yapan kulüpler daha avantajlı konuma gelecek. İyi hocalar gerekli. Hoca sayısı ve kalitesi yapısal bir sorun. Tesisler gerekli. ‘Yabancı sayısını 14’ten şuraya indirdim.’ deyince öz kaynaktan oyuncu yetişeceğinin garantisi yok. Son 15 yılda 11 kere değişmiş bir sistem var. Bilinç, farkındalık, beslenme, eğitim, dil öğrenme, kişisel gelişim konularını topyekun ele almamız lazım. Mevcut şartlarda Fenerbahçe Kulübü olarak doğru adımları attığımızı düşünüyorum. İnşallah bu adımlar zamanla meyvesini verecektir.”
“Liyakat üzerine kurulu yönetimler olması gerekiyor”
Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetimine ve kurullarına giren kişilerde liyakatin aranması gerektiğini kaydetti.
TFF’de kulübün iyi temsil edilmediğiyle ilgili bir eleştiri üzerine Ali Koç, şu ifadeleri kullandı:
“Seçilmeden önce de seçildiğimiz zaman da TFF Yönetim Kurulu ile diğer kurulların oluşum şekliyle ilgili endişelerimizi ve itirazımızı, bunun verdiği zararı defalarca dile getirdik. Bunu dile getirmeye devam edeceğiz. ‘Onun adamı, bunun adamı, şu takımın temsilcisi’ gibi yaklaşım uzun vadede Türk futboluna fayda getirmiyor. Liyakat bazlı değil de kulüp bazlı seçimler veya iş dünyasını temsil eden ama futboldan uzak insanların sadece isim olduğu için yönetim kurullarına girmesinin sonuçları ortada. Liyakat üzerine kurulu yönetimler olması gerekiyor. Bazen bize oyunu kurallarına göre oynamadığımız söyleniyor. Bu doğru. Oyunu kurallarına göre oynamıyoruz. Er ya da geç Türk futbolu yapısal sıkıntılardan olan oluşumları geride bırakıp, spora katkı sağlayacak, kendi alanlarında liyakat sahibi insanlardan oluşmaya başladığı zaman hakemlerin performansı da artacaktır. Adil rekabet sağlanacaktır. Her şeyden önemlisi halkın futbola inancı artacaktır. Bunun sonucunda pek çok konuda Türk futbolu ilerleme sağlayacak.”
“Tüm kulüpler finansal açıdan çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor”
Fenerbahçe Kulübü Başkanı, tüm kulüplerin finansal açıdan sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirterek, devletin desteğiyle yeni bir yapılanmaya gidilmesi gerektiğini savundu.
Yayıncı kuruluşun yeniden indirim istediğini dile getiren Koç, “Ligde birkaç kulüp hariç, tüm kulüpler finansal açıdan çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Büyük kulüplerin derdi ise daha büyük. Sıkıntıda olan bir sektörde pandeminin etkisi var. Yeni sezonda ne olacağı belirsiz. Kombine, bilet ve loca satacağız ama ne olacağını bilmiyoruz. Yayıncı kuruluşla ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Geçen sezon indirim istemişlerdi ve bir sefere mahsus yüzde 15’lik indirim yaptık. Bu sezon hem pandemi indirimi istiyorlar hem de sonraki sezonlarla ilgili indirime gitmeyi istiyorlar. Şartnameye göre yayıncı kuruluş 3,1 milyar lira ödemesi gerekirken, yeni miktarın 1,7 milyara indiği ifade ediliyor. Biz, Kulüpler Birliği olarak bu süreçlerin dışında tutuluyoruz. Tam ne olduğunu bilmiyoruz. Yayıncı kuruluşun önümüzdeki sezon ne yapacağı belli değil.” diye konuştu.
Vergi oranları ve iadeleriyle ilgili yapılan değişikliklere değinen Ali Koç, şunları kaydetti:
“Vergiler yüzde 15’ten 40’a çıktı. Stopaj iadesi belirsizliği var. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, başkanımız Aziz Yıldırım’ın da etkisiyle devrimsel bir karar çıkmıştı. Stopajlar 6 ya da 7. günde tamamen iade ediliyordu. Bizler de bunu amatör şubelerde kullanıyorduk. Bizim için can suyuydu. Bu çok iyi işleyen sistem ocak ayında kalktı. Yerine ne geleceği belli değil. Şu anda zaten sıkıntıda olan kulüplerimizin finansal durumları, son dönemde yapılan değişiklikler, pandemi etkisi ve yayıncı kuruluşun belirsizliğiyle çok daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmak üzere. Bunların çözümleri var. Çıkarlarımız da sorunlarımız da ortak. Özellikle büyük kulüplerimizin bu reçeteyi birlikte geliştirip, devletimizin de desteğiyle uzun vadeli, istikrarlı, sürdürülebilir ve gerçekçi anlamda uygulanabilir bir plan yapmak mümkün. Bu planı yaparken devlet desteği olması gerekiyor. Geçen sezon kulüplere destek olundu ve bazı şartlar getirildi. Biz o zaman bunun çare olmadığını ifade etmiştik. Geldiğimiz noktada yeniden yapılandırma gerekliliği ortaya çıktı. Biz kulüp olarak bu yapılandırmadan yararlanamadık. Geldiğimiz noktada yapılandırma yapmadan hayatımıza devam etmemiz söz konusu değil. Taşıma suyla değirmen döndürülmez ama buraya kadar döndürmeye çalıştık. Biz, borcumuzu artırmadan, bir kısmını indirerek, yüzde 80 gelirlerin olmadığı ortamda gemiyi buraya yüzdürdük. Ancak bizim de daha fazla gitmemiz mümkün değil. Umarım sezon başlamadan bu soruna bir çözüm buluruz.”
“Kendi iç işlerimizde şeffaflık gerekiyor”
Ali Koç, kulübün iç işleriyle ilgili şeffaflık olması gerektiğini ve mali genel kurulda bu konularla ilgili konuşacağını söyledi.
Daha önce başka bir kulübün yöneticisiyle yaşadığı diyaloğu anlatan Koç, “Yönetim kurulu üyesiyken 2012’de ayrılmıştım. Başka bir kulübün efsane yöneticilerinden biriyle yemek yiyordum. Bana, ‘Futbol öyle bir şeydir ki yönetimden ayrıldığın zaman senden sonra gelenlerin başarısız olmasını istersin.’ demişti. Ben de ‘Ağabey herhalde sizin camiaya has bir şey. Bizim camiada olmaz.’ demiştim ama son 2 senede yanıldığımı yaşayarak görüyorum. Yeri ve zamanı geldiğinde bugüne kadar dile getirmekten imtina ettiğimiz bazı gerçek bilgileri paylaşacağız. Kendi iç işlerimizde şeffaflık gerekiyor. Bunu yapmak zorundayız. Böyle bir sürece girdik. Herhalde ilk adımları mali genel kurulda olur.” ifadelerini kullandı.
Süper Lig’de 1959 öncesi şampiyonluklarla ilgili gelen bir soru üzerine söz alan Metin Sipahioğlu, konu hakkında iletişim çalışmalarının yapıldığını belirterek, “Artık hukuki konularda adım atma vakti geliyor. Bu konuda detaylı çalışmalar yapılıyor. Bir dosya hazılıyoruz. Yüzde 90 oranında tamamlandı. Başvuruyu önümüzdeki sezon içinde hukuki anlamda yapmış olacağız. O dönem şampiyonlukları katledilen sadece Fenerbahçe değil. Diğer kulüplerle de irtibat kurduk. Biz bu başvuruları yaparken birçok takımın da başvuru yapması gerekiyor. En sonunda Türkiye Futbol Federasyonu, kendilerinin düzenlediği, 30 yıl boyunca oynattıkları, yok sayılan şampiyonlukların hakkını teslim edecek, alın teriyle şampiyonluklar kazanan ve liglere adı verilen efsanelerin hakları verilecektir. Bu konunun eninde sonunda TFF tarafından kabul edileceğini düşünüyoruz. Tüm takımların hakkını alacağına inancımız sonsuz.” diye konuştu.
“Türk oyuncuların aidiyet duygusu çok daha fazla”
Ali Koç, Türk oyuncuların aidiyet duygusunun çok daha fazla olduğunu hatırlattı.
FB TV’nin rakip kanallardan çok daha önde olduğunu vurgulayan Koç, basketbol takımına ilişkin, “30 milyon dolarlı bütçeleren 18-20 milyon doları bütçelere indik. Basketbol şubesinin açığı futbolun yarısı kadardır. Semih Özsoy ve Maurizio Gherardini 15 gün içinde bana göre müthiş iş çıkardılar. Basketboldan anlayanların heyecanlanacağı marka bir ismi kısa zamanda takımın başına getirdik. Hocamızla beraber bu 3 isim kadro yapılanmasını yaptı. Sonuçlandırmak için 1-2 adım daha kaldı. Maliyet performans açısından yapabileceğimizin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Yönetime geldikleri ilk sezonda transferlerden verim alamadıklarına katıldıklarını dile getiren Ali Koç, bu sezon ise takımın iyi bir profilde kurulduğunu ama şanssızlıklarla şampiyonluk yarışından koptuğunu aktardı.
Futbol sektörünün çok büyüdüğünü ve çoğunlukla yabancı oyuncularda kontratın armanın önüne geçtiğini hatırlatan Fenerbahçe Kulübü Başkanı, şöyle devam etti:
“Futbol takımımıza Türkleştirme politikası uyguluyoruz. Türk oyuncularda aidiyet duygusunu işlemek mümkün. Yanlış kararlarla yaptığımız transferlerden dersler aldık, tecrübe kazandık. Ekonomik şartlarımız her anlamda bizi kısıtlıyor. Artık yüksek transfer ücreti vermek hiçbir kulüp için söz konusu değil. İyi bir transfer portföyümüz var. Pandemi finansal olarak sıkıntılar oluşturuyor. Bizim gibi kiralamaya giden kulüpler için pandemi fırsat oluşturacaktır.”
“Aziz Yıldırım, Fenerbahçelilerin zihninde unutulmaz bir yere sahiptir”
Ali Koç, eski başkan Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçelilerin zihninde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.
Divan kurulu üyelerinin eski başkan Aziz Yıldırım ile bir araya gelmeleri yönündeki telkinlerini cevaplayan Koç, “Aziz Yıldırım Fenerbahçelilerin zihninden unutulmaz bir yere sahiptir. Onun Fenerbahçe için verdiği mücadelenin boşa gitmemesi ve anlam kaybetmemesi için bu duruşmaların bir an önce sonuçlandırılması gerekiyor. Bizden sonra gelecek nesillere bunu unutturmamak bizim görevimiz.” diye konuştu.
Aziz Yıldırım’a yakın döneme kadar hiç kırılmadığını anlatan Koç, federasyon ile yaşananlar ve ‘Fener Ol’ kampanyasında bekledikleri desteği kendisinden alamadıklarını da dile getirdi.
Aziz Yıldırım’ın mali kurula gelerek konuşacağını duyduklarını ve bunu heyecanla beklediklerini anlatan Koç, transfere ilişkin şunları aktardı:
“Bazı oyuncularımıza ilgi ve teklifler var. Bunun dışında kiralama ve bonservisi olmayan oyunculara odaklanıyoruz. Bonservisi olmayan oyuncu da imza parası istiyor. Bu para UEFA’nın matematiğine girmiyor ama bizim cebimizden çıkıyor. Bizim ana hedefimiz yaş ortalamasını, maaş bütçesini indirmek, omurgayı oluşturmak, Türklere odaklanmak. Bonservissiz oyunculara odaklanmak veya kiralayarak ilerlemek. Altyapı konusunda kısa vadede en önemli amacımız takımları kuvvetlendirmek. İkincisi hocaları kuvvetlendirmek. Üçüncüsü de 12 aylık zaman içinde tesislerimizi hem altyapı hem A takım beraber çalışacağı bir hale getirmek. Samandıra’yı genişletmek birinci ihtimal. Samandıra’da devlete ait bazı parseller var. Bu opsiyonları da çalışıyoruz. 2. bir ihtimalde yeni bir yerde bunu yapmak. Hem devletten hem Fenerbahçeli iş adamlarından destek göreceğimizi de biliyorum. İlgili bakanlıklar bizim gibi kulüpleri teşvik edecek, cesaretlendirecektir.”
1 temmuz tarihinden itibaren üyelik bedelinin 15 bin liraya çıktığını anlatan Ali Koç, harcama limitlerine ilişkin şunları kaydetti:
“Burdaki ana unsurlardan biri bizi diğer kulüplerden farklılaştırma, ana para hesaba katılıyor. Bunun mantığı yok. Biz zaten ana parayı ödeyemiyoruz. Ana paranın harcama limitinde olmaması lazım. Bu harcama limitleri hesabında tutuluyor.
Harcama limitlerini lisans kurulu hesaplıyor. 18 kulüp harcama limitlerini yapısal olarak çalışabilir hale gelmesi için öneri sunduk 8-9 maddelik. 18 kulüp bunda hemfikirdi. 1 kulübün burada maddelerden birinde farklı bir görüşü vardı, not edip federasyona yolladık. Aradan bunca zaman geçti ve bu bekletildi. Harcama limitleri ne kadar aşılması gerekir, faizler nasıl uygulanmalı. Temmuz ayına geldik ne hikmetse bir şeyler oldu 18 kulüp 17 kulübe düştü. 17 kulüp bir yanda 1 kulüp bir yanda ve hep o 1 kulübün söylemleri ön plana çıkıyor. Harcama limitlerinin tekrar yapılanması gerektiğini baştan söylemiştik. 4 ay evvel yollanmasına rağmen bunun 31 ağustosta açıklanacak olması doğru değil. Bu kadar belirsizlik varken bu şekilde diretmeye anlam veremiyorum. Bizim bu konuda tutumumuz biraz daha açık ve net. Ben futbolun paydaşları aynı gemideyiz diye hep söylüyorum. Şubat ayında yüksek divan kurulu toplantısında konuşmam olmuştu. Bizim şikayet ettiğimiz konularda bu noktaya birçok kulüp gelecek demiştik. Bugün geldiğimiz noktada aynen tahmin ettiğimiz gibi oldu. Bu sürdürülebilir bir ortam değil.”
Adalet konusunda büyük sıkıntı yaşadıklarını da anlatan Koç, “Semih beyle (Özsoy) ben 2010-2011 şampiyonluğu konusunda federasyon başkanıyla ters düştük, polemiklere girdik. Ben 45 Semih bey 60 gün ceza aldık. Sonra bir maçta olaylar yaşandı, küfür, kıyamet, sahaya inmeler. Sonra federasyona yazılan yazılar. Kovid talimatlarında birinin elini sıkmaya bile sahaya girseniz 60 gün ceza yazıyor ama o maçtan sonra verilen cezalara baktığınızda nokta, satırbaşı. Biz 3 kişi maske takmadı diye 25 bin lira ceza yiyoruz. Onlar 25-26 bin ceza yiyor. Federasyon bunu açıklayacak, bunu açıklamak zorunda. Göz göre göre milyonların önünde yaşanan bir olayı hiçbir şey olmamış gibi halı altına süpürmek, normalleştirmek olmaz. Bu düzen Türkiye’ye zarar verir. Futbolun inandırıcılığı, güveni kalmaz. Kardeşim ‘sizin içinizde örgüt var’ deniyor. Bu ceza mıdır değil midir ? Bunu çıkıp açıklayacaksınız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Futbolun paydaşları arasında kopukluk var”
Ali Koç, futbolun paydaşları arasında kopukluk olduğunu dile getirdi.
Yabancı sayısının kendileriyle istişare edildiğinin söylendiğini hatırlatan Koç, “26 Temmuz’da ligler bitiyor, 15 Ağustos’ta yeniden başlıyor. Bunu anlamak imkansız. Bunu bize söylüyorlar ve biz ağır bir şekilde karşı çıktık eylül ayına alındı. Süper Lig’in en büyük kulüplerinden biri Fenerbahçe ise büyüklüğü, geçmişi ve gelenekleriyle bu çarpıklıkları gündeme getirmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Yabacı sayısının Spor Çalıştayı’nda konuşulduğunu da anlatan Ali Koç, şunları anlattı:
“Ocak ayında bu konu gündeme geldiği zaman federasyon başkanı Cumhurbaşkanı’nın önünde bu konuda çalışmalarımız var dedi. Bunu istişare edelim dedik. Bu konuyla ilgili tahkime gittik. Böyle ‘biz bunun kararını verdik siz de uygulayacaksınız’ olmaz. İstişare böyle yapılmaz. Sürdürülebilir, gerçekçi bir model oluşturduk ve bu transfere 2-3 hafta kala olmaz. Biz bu düzenlemenin bu sene değil, bundan sonraki sene değişmesi için tahkime başvurduk. Bu kadar önemli bir karar 2-3 hafta kala bize dikte edilmeye çalışılıyor. Bu karar bizi o kadar çok etkilemez ama başka kulüpleri etkiler ve biz de onların yanında olacağız. Federasyonun B ligi konusunda çalışması var. İhtiyacımız var ama hiçbir şey bilmiyoruz. 2 hafta sonra transfer başlayacak ama Rezerv yani B Lig olacak mı hala bilmiyoruz. Futbolun paydaşları arasında kopukluk var ve bu iş böyle gitmez.”
Kendilerinin oluşturmadığı bir borç yükünden sorumlu olduklarının da altını çizen Koç, “Bu federasyon Türk futboluna daha ne kadar fayda sağlayabilir ciddi şüphelerim var. Ben maliyetleri doğru istikamete çevirmişsem senin bana destek olman lazım. Biz ‘3 Temmuz’u yaşadık ve çok ciddi darbe yedik. Maddi ve sportif açıdan çok önde olduğumuz dönemde belimizi kırdılar. Bankalar Birliği’nden anlayış bekliyoruz, bardağı yarı dolu görmelerini rica ediyorum. Bu sorunları bir daha geri gelmeyecek şekilde çözebiliriz. Evet bankaların sorunu değil bizim yaptığımız yanlışlar ama bu sorundan çıkmak için omuz omuza vermemiz gerekiyor.” diye konuştu.
“Pandemi sonrasında ligde gelen fırsatları değerlendiremedik”
Ali Koç, pandeminin ardından UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılabilmek adına ayaklarına fırsat geldiğini ve bunu değerlendiremedikleri için futbolculara kızdığını belirtti.
Isla ile indirime gitmesi konusunda anlaştıklarını, futbolcunun bunu kabul ettikten sonra parasını almasının ardından karar değiştirdiğini ve parasını ödedikten sonra kendisiyle yolları ayırdıklarını anlatan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Max Kruse konusunun ise mahkemede olduğunu ifade etti.
Maaşlarda indirim konusunda hiçbir futbolcunun itirazının olmadığını ve bu yüzden kendilerine teşekkür ettiğini belirten Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Pandemi sonrasında ligde gelen fırsatları değerlendiremedik. Bu beni en çok üzen konu. Bu fırsatları elimizle itmemizi anlamıyorum. Demin futbolculara teşekkür ettim ama bu konuda onlara kızıyorum. Pandemi döneminde iyi çalıştık, iyi koşuyoruz ama bir türlü istediğimiz performansı yakalayamadık. Fenerbahçemizin yarınki bayramını kutluyorum. Şimdiden herkesin kurban bayramını da kutluyorum.”
Kulüp genel sekreteri Burak Kızılhan
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Burak Kızılhan da yaptığı konuşmada, ertelenen “Futbolda şike kumpası” ile “Futbolda şike” davalarının sarı-lacivertlilerin kırmızı çizgisi olduğunu kaydetti.
Yönetim kurulu faaliyet raporunu okuyan Kızılhan “Fenerbahçe Kulübü olarak her fırsatta ‘3 Temmuz’un kırmızı çizgimiz olduğunu altını çizerek ifade etmiştik. Bu kara lekenin karşısında yer almak için hukuki her türlü adımımızı atıyoruz. 9-20 Kasım tarihlerine ertelenen kumpas ile 6 Kasım’a ertelenen sözde şike davasından sevinçli haber almayı en kısa sürede bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kızılhan, konuşmasının ardından sözü kulübün şube sorumlularına bıraktı.
Fenerbahçe Futbol A Takım İdari Menajeri Volkan Ballı, Fenerbahçe Beko Takım Menajeri Cenk Renda, Fenerbahçe Öznur Kablo Takım Menajeri Arzu Özyiğit, Fenerbahçe Voleybol Şubesi İdari Menajeri Abdullah Paşaoğlu, Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sorumlusu Uğur Orel Oral, Fenerbahçe Kürek Şubesi Sorumlusu Ozan Bayülken, Fenerbahçe Boks Şubesi Sorumlusu Selahattin Atasever, Fenerbahçe Doğuş Yelken Sorumlusu Selma Altay Rodopman, Fenerbahçe Masa Tenisi Şubesi Sorumlusu Mesud Fagihi Farahmand ve Fenerbahçe Atletizm Şubesi Sorumlusu Gürsel Özyurt, ilgilendikleri branşlarda gerçekleştirilenleri hazırlanan videolar ile aktardı.
Daha sonra Spor Okulları Bayi Sorumlusu Okan Taş ve Fenerbahçe Koleji Genel Müdürü Fatih Canbolat, altyapı ve kolejle alakalı bilgiler verdi.
Sporcuların maaşlarına ilişkin kendileri ve temsilcileriyle görüşmelerin sürdüğünü belirten Kızılhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Taraftarlarımızdan yoksun bir şekilde mücadele ediyoruz. Kulübümüze yeni gelir kalemi oluşturmak için kartonet taraftar projesini hayata geçirdik. Kulübümüz ayrıca taraftar ilişkileri yönetiminde Türkiye’de öncü olmak için çalışmalarına hız vermiştir. Forma tanıtımımız, liglerin temmuz ayına sarkmasından dolayı ağustos ayı içerisinde olacaktır. Bayramlaşma törenimizi 3 Ağustos Pazartesi günü gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Dünya Fenerbahçeliler Günü’nü kutluyorum.”