Başbakan Erdoğan, Ankara Üniversitesi’nin 2012-2013 akademik yılı açılış törenine katıldı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji binasında gerçekleştirilen törene ayrıca Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, YÖK Başkanı Ali Demir ve üniversite hocaları katıldı. Törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Ankara Üniversitesi Klasik Türk Müziği Korosu birbirinden güzel eserleri davetlilere dinletti. Ankara Üniversitesi’nin kısa tanıtım filminin ekrana yansıtılmasının ardından ise Ankara Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Çağatay Zincirlioğlu bir konuşma yaptı. Ardından konuşan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, konuşmasının başında terörü lanetlemek istediğini belirterek, şehitleri rahmetle andığını ifade etti. Rektör İbiş, Ankara Üniversitesi’nin 1946 yılından itibaren değerlerine sahip çıktığını belirterek, üniversitelerle çifte standardın olmaması gerektiğini söyledi.
“ANKARA ÜNİVERSİTESİ’Nİ MARKA HALİNE GETİRECEĞİZ”
Törende konuşan Başbakan Erdoğan ise, Ankara Üniversitesi’nin köklü geçmişine uygun vizyonu bulunduğunu ifade ederek, üniversitenin kendi payına düşün görevi gerçekleştirmekten başka gayesi bulunmadığını söyledi. Ankara Üniversitesi’nin bütün mensuplarını başarılarından dolayı kutladığını ifade eden Başbakan Erdoğan, Ankara Üniversitesi’nden önümüzdeki dönemde çok daha büyük projeler beklediğini kaydetti. Ankara Üniversitesi’ni bölgenin en büyük üniversitelerinden bir tanesi olarak görmek istediğini ifade eden Erdoğan, “Biz de sizlere gerekli desteği vermeye hazırız ve vereceğiz” dedi.
Ankara Üniversitesi’nin mekan sıkıntıları konusunda gerekli talimatı verdiğini ve bu sorunun da en kısa sürede çözüleceğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, “Ankara Üniversitesi’ni el birliğiyle dünya çapında bir marka haline getireceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Üniversitelerde farklı düşüncelerin olabileceğini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:
“Üniversitelerde daima farklı görüşler, farklı düşünceler olabilir. Bu gayet doğaldır. Ama farklılık adına toplumun ve ülkenin gerçeklerinden de kopulmaması, sağduyunun muhafaza edilmesi büyük önem taşıyor. Ankara Üniversitesi’ni işte bu farklılık ve aykırılıkla sağduyu arasındaki dengeyi kurabilmiş eğitim kurumlarımızdan biri olarak görüyorum. İnanıyorum ki, önümüzdeki dönemde de burada ülkemiz için, milletimiz için hayırlı hizmetler, bu anlayış doğrultusunda çok daha fazla üretilmeye devam edecektir.”
“2023 İÇİN ÜNİVERSİTELERE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR”
Türkiye’nin 2023 hedefleri olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Bu hedefe ulaşmak için üniversitelerimize de önemli görevler düşüyor” diyerek, Türkiye’nin bilim alanında dünyanın en önemli ülkeleri haline getirilmek zorunda olduğunu söyledi. İktidara geldiklerinden beri en büyük yatırımı eğitime yaptıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Samimi olarak söylüyorum, bütçemizin yüzde 50’sini, personelimizin de neredeyse yüzde 50’sine yakınını eğitime ayırıyoruz” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan üniversitelere yapılan yatırımları şöyle anlattı:
“2002 yılında 53’ü devlet, 23’ü vakıf olmak üzere toplam 76 olan üniversite sayısını 103’ü devlet, 65’i vakıf olmak üzere 168’e çıkarttık. 2002 yılında üniversitelerimizde toplam 76 bin 90 akademik personel görev yapıyordu, geçtiğimiz yıl itibariyle bu sayısı 111 bin 495’e yükselttik. Üniversite öğrencilerimizin en önemli sorunu olan barınma sıkıntısını çözmek için 81 ilimizin tamamında çok ciddi yurt yatırımları yaptık. Bugün 81 il ve 137 ilçemizdeki 333 yurt ile 291 bin 200 yatak kapasitesi ile öğrencilerimize hizmet veriyoruz. Son 10 yılda 113 bin 117 yatak kapasiteli 265 yurt ve bloğu hizmete aldık. Kredi Yurtlar Kurumumuzun bu yıl ki yatırım programında 109 bin 760 yatak kapasiteli yurt projeleri bulunuyor. Bunlardan 56 bin 210 kapasiteli 81 yurdun inşaatı şuanda sürüyor. İnşallah Kasım ayında bunlar tamamlanmak suretiyle 40 bin yatak kapasiteli 52 yurdu toplu bir açılış töreniyle hizmete açacağız.”
ÖĞRENCİLERE YAPILAN YATIRIMLAR
Başarılı öğrencilere para desteğinde bulunduklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Başarılı öğrencilerimizi ödüllendirmek için öğrenci seçme sınavında tüm dallarda ilk 100’e giren öğrencilere aylık 780 lira burs veriyoruz. Yani başarıyı karşılıksız bırakmıyoruz. ‘Marifet iltifata tabidir’ diyoruz” diye konuştu.
Harçlar konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, bu yıldan itibaren harçların kaldırıldığını söyleyerek, “Biz bu dönemden itibaren harç uygulamasını kaldırdık. Artık devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilerimiz aldıkları bu eğitim karşısında harç ödemeyecekler. Harçların kaldırılmasından 1 buçuk milyon öğrencimiz faydalandı. Bu sadece açık öğretim dışı. Aynı uygulamayı açık öğretimde de yaptık. Burada da 2 milyona varan öğrencimiz istifade etti. Yani toplamda 3 buçuk milyon öğrencimiz bu uygulamadan istifade etti” dedi.
Eğitime verilen önceliği gelecek yıllarda da kesintisiz ve giderek artan devam ettireceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, Türkiye’de üniversitelerin daha büyük misyonları hayata geçirmelerini istediklerini ifade etti. Başbakan Erdoğan, “Üniversitelerimizin bilimin, bilim insanlarımızın desteği, yol göstericiliği olmadan daha büyük başarılara biz ulaşamayız. Her alanda üretken, iyi yetişmiş, işini en iyi şekilde yapmakla kalmayıp daha ötesinin arayışı içinde olan gençlere ihtiyacımız var” diyerek şunları kaydetti:
“Üniversite tarafından desteklenmeyen bir ekonomi politikası, sanayileşme çabası, sosyal gelişme programı, dış politika, kültür politikası eksik kalır. Bunun için biz üniversitelerimizde, bilim kuruluşlarımızla birlikte çalışmayı, bilim insanlarımızın desteğini almayı hep prensip edindik, buna önem verdik. Gerek teknik bilimlerde, gerek sağlık bilimlerinde, gerek sosyal bilimlerde ülkemizin önünü açacak, Türkiye’yi dünya bilim sıralamasında öne geçirecek her çalışma bizim için takdire şayandır. Bu doğrultuda pek çok destek programı hayata geçmiştir. Önümüzdeki dönemde bu desteği çok daha ileri boyutlara taşıyacağız. Hedefimiz araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayrılan kaynağı cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’te Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 3’üne çıkarmaktır. Bu büyük bir hedef, iddialı bir hedeftir. Biz bu hedefe ulaşmakta kararlıyız ve buna kilitlenmiş durumdayız.”
Modern yurtlar inşa ettiklerine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, “Neden, çünkü bizim yavrularımız bizim çektiklerimizi çekmesin, geleceğe farklı bir özgüvenle, inançla yürüsün. Bu imkanı hazırlamak bizim görevimizdir. Yani biz onların hizmetkarıyız. Yeter ki onlar geleceği kuşatan ve Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkaran gençler olsun. Az önce gencimizi dinlerken gururlandım, iftihar ettim” diye konuştu.
Gençlere seslenen ve bilgiyi irfan ve hikmetle birleştirmek gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bilgiyi özellikle de irfan, hikmetle birlikte geliştirerek, bunun altını çiziyorum. Başarmanın ön şartı gençler başarabilmeye inanmaktır. Bizler sizlere, gençliğimize inanıyor ve güveniyoruz” şeklinde konuştu.
AKADEMİSYENLERİN DURUMU
Başbakan Erdoğan, akademisyen ücretleri konusunda da açıklamalarda bulundu. Erdoğan, bu konudaki sorunların süratle giderileceğine dikkat çekerek, “Akademisyen ücretleri konusundaki sıkıntıyı, son düzenlemelerle ortaya çıkan dengesizliği biliyorum. Ve bunun idraki içindeyiz. Ülkemizin imkanlarının yükselişi ile birlikte ve yüksek öğretimin yeniden yapılandırılması kapsamında bu konudaki sorunların süratle giderileceğine inanıyorum” dedi.
Başbakan Erdoğan, gençlere de kendilerini sosyal ve kültürel bakımdan iyi yetiştirmeleri tavsiyesinde bulunarak, Ankara gibi bir başkentte okudukları için A’dan ‘Z’ye her türlü imkana ulaşma fırsatlarının olduğunu söyledi. Gençlere, “Sizler şairin ifade ettiği bin bir başlı kartalı omuzlama sorumluluğunu üstlenmiş bulunuyorsunuz” diyen Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin geleceği sizlerisiniz. Sizlerden sonraki nesillerin geleceğini de sizler şekillendireceksiniz” dedi.
“GÜÇLÜ AİLE YOKSA, GÜÇLÜ MİLLET YOKTUR”
Öğrencilere tavsiye niteliğinde bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, özellikle aile ve kültür konularında vurgular yaparak şunları söyledi:
“Biz Türkiye’yi 2023’e hazırlama hedefini kendimize misyon edindik. Ve pazar günü de ifade ettiğim gibi sizler de Türkiye’yi 2071’lere hazırlayacaksınız. Geçmişimizden kopmadan, bilakis tarihimizden aldığımız güçle, heyecanla geleceğe doğru yürüyeceksiniz. Unutmayın, köksüz ağaçların kuruyup yıkılması mukadder olduğu gibi, insanların da hayatın engebeli güzergahında yollarını kaybetmesi kaçınılmazdır. Bireysel gelişim, bireysel haklar, bireysel serüven elbette olacaktır. Ama unutmayınız ki, kişi ailesi içinde, yaşadığı toplum içinde, o toplumun değerleri ve kültürü içinde anlam kazanır. Ailenizle ve toplumunuzla sıkı bir ilişki içinde olmazsanız, kalabalıklar içinde yalnızlığa mahkum olursanız. Sakın ailenizi unutmayınız. Aile millettir, bunu unutmayınız. Güçlü aile yoksa, güçlü millet yoktur. Onun için güçlü aileler oluşturmamız lazım. Onun için annelerimiz, babalarımız bizim varlık sebebimizdir. Ve onlarla olan hayata yürüyüşümüzü, kardeşlerimizle olan hayata yürüyüşümüzü hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz. Ailenize, milletinize ve ülkenize olan sorumluluklarınızı asla aklınızdan çıkarmayın. Bir büyüğünüz olarak benim sizlere tavsiyem, eğitimde ve hayatınızın her aşamasında, yaptığınız her işte en iyiye ulaşmayı hedeflemenizdir. Kibir, gurur, asla sizin yanınıza yaklaşmamalı. Her zaman tevazu içinde olmayı sizler kendiniz için eşrefi mahlukat olan, yaratılmışların en şereflisi olan insanın en büyük özelliği olarak görmelisiniz. Bunun için merakınızı asla dizginlemeyin, sürekli yeniliklerin peşinde koşun. Kitapla, kültürle irtibatınızı asla kaybetmeyin. Unutmayın ki kültür; geçmişten devralınan mirasın tümüdür. Buna dikkat etmeyi ihmal etmeyin.”
“TAVRINIZI DEMOKRASİDEN YANA KOYUN”
Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünde ise yine gençlere seslenerek, felaketlere maruz kalmamak için tavırlarını her zaman demokrasiden, hoşgörüden yana koymaları gerektiğini söyledi ve şunları kaydetti:
“Ekip çalışmasına önem verin. Belki sizler hatırlamıyorsunuz ama Türkiye geçmişte ekonomide, siyasette, toplumsal hayatta çok büyük sıkıntılarla, çok büyük yıkımlarla karşılaştı. Gelecekte aynı felaketlere tekrar maruz kalmamak için lütfen tavrınızı daima hoşgörüden, uzlaşmadan, demokrasiden yana koyun. Şiddete, teröre, toplumu içten çürüten kötü alışkanlıklara karşı mesafeli olun. Son olarak; eğitim-öğretim gördüğünüz üniversitenizin kıymetini bilmenizi, ona sahip çıkmanızı istiyorum.”
Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından Prof. Dr. Neşet Kılınçer tarafından verilen ‘Neden organik tarım’ konulu açılış yılının ilk dersini izledi.