HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bizim yeniden, çok hızlı, derhal karşılıklı çatışmasızlık ve yeniden diyalog müzakere sürecine dönüş koşullarını yaratmamız lazım” dedi.
Demirtaş, aralarında MYK üyeleri ve bazı milletvekillerin bulunduğu bir heyetle, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ve TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı’yı ayrı ayrı ziyaret etti.
Demirtaş, ziyaretinin ardından gazetecilerin “Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ‘HDP Çözüm Süreci’ni feda etti. Öcalan’ın imkanı olsa sopa ile kovalar HDP’lileri. Dolmabahçe okunan bir mutabakat değil onlar Öcalan’ın çağrısını okudu ben de hükümetin görüşlerini ifade ettim’ dedi. Nasıl değerlendirirsiniz?” sorusunu yanıtlarken barış yapmanın, barış inşa etmenin kolay bir iş olmadığını belirterek, her yerde halkın temel arzusunun barış olduğunu kaydetti.
Demirtaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Nereye giderseniz gidin yurttaşlarımız bütün bu ölümlerden, eylemlerden, silahlardan rahatsızdır. Fakat halkın bu barış hakkını, isteğini siyasette kurucu bir unsur olarak hayata geçirmek cesaret ister. Siyasetteki cesaret şudur. Koltuklarınızdan vazgeçebiliyor musunuz? Halk için, halkın hakkı, halkın hukuku için koltuklarınızdan vazgeçebiliyor musunuz? İkincisi, yeri geldiğinde canınızdan vazgeçebiliyor musunuz halkınız için. Bunu yapan siyasetçiler ancak barış kurabilirler. Aksi takdirde koltuk sevdasına, makam hırsına kapılmış olanlar siyasette sınırsız bir güç, sınırsız para, sınırsız bir rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık batağına bulaşmış olan zihniyetler, barışın ne kadar kıymetli olduğunu anlayamazlar. Ben, polemiğe girmek istemiyorum. Kendi düşünceleridir. Kendisi aynı zamanda Dolmabahçe mutabakatı okunurken orada oturan bakanlardan biridir. Açıklamayı da kendisi yapmıştır. İsmi, Dolmabahçe mutabakatıdır. Niye ismi mutabakattır o zaman? Birbirimizi suçlayarak, birbirimizi zan altında bırakarak hiçbir yere varamayız. Bizim yeniden, çok hızlı, derhal karşılıklı çatışmasızlık ve yeniden diyalog müzakere sürecine dönüş koşullarını yaratmamız lazım. Bu ülkenin evlatları yaşamını yitiriyor. Gençlerimiz ölüyorlar. Asker, polis, gerilla, sivil, bunların hepsi, bu toplumun insanları, bizim kardeşlerimiz. Bir an önce karşılıklı, silahların susacağı basıncı, demokratik bir basıncı yaratmamız lazım. Bunun için çaba sarf eden her siyasetçi ile biz birlikte hareket etmeye hazırız. Hangi partiden olursa olsun. Siyasi kimliği ne olursa olsun. Ben barış için kardeşim elimi taşın altına koymaya hazırım. Şu silahları tekrar bir daha susturalım. Öncelikle karşılıklı silahlar sussun, ölümleri durduralım. En acil olan budur. Biz konuşurken insanlar ölüyorsa konuşmamızın ne anlamı var? Onun için herkes biraz daha sağduyu ile hareket etmeli. Barış dili kullanmalı.”
Bir gazetecinin “Süleyman Soylu’nun suç duyurusu üzerine hakkınızda fezleke hazırlanmış ve Meclis’e gönderilmek üzere Adalet Bakanlığına gönderilmiş. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Demirtaş, “Hayırlısı olsun” yanıtını verdi.
Demirtaş, başka bir gazetecinin, “Kılıçdaroğlu ile bir görüşme niyetinde olduğunuza dair bilgiler var. Böyle bir girişiminiz var mı?” sorusu üzerine de şöyle dedi:
“Bir girişimiz yok ama ben, Eş Başkanımızla birlikte, Kılıçdaroğlu ile başka parti yetkilileriyle bir araya gelip ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirebiliriz diye düşünüyorum. Diyaloğa kapalı değiliz. Kılıçdaroğlu’nun da kapalı olacağını düşünmüyorum. Böyle bir ihtiyaç doğabilir. Önümüzdeki günlerde tabii ki bir araya gelmek gerekir. İçinden geçtiğimiz süreçte karşılıklı bilgilendirme ve karşılıklı neler yapabiliriz mevzusunu enine boyuna tartışmakta fayda var.”