Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra no: 520) Resmi Gazete‘de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.
Tebliğde, başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdikleri vergi incelemesinde düzenlenen raporlar ile tespit edilen ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediği raporda belirtilen mükelleflerin, mükellefiyet kayıtlarının vergi dairesince terkin edildiği hatırlatılarak, rapora bağlı terkin sürecinin bazı hallerde uzun zaman alabildiğine, bu esnada mükellefiyet kaydı devam eden bu kapsamdaki mükelleflerin sahte belge üretmeye, söz konusu belgelerin muhatabı olan mükelleflerin ise bu belgeleri kullanmaya devam ettiğine vurgu yapıldı.
Ayrıca raporlandırma süreçlerinin tekemmülünden sonra sahte belge kullananların tespit edilerek incelenmesinin, süreci uzattığı ve İdare ile mükellefler açısından uyum maliyetlerinin artmasına sebep olduğu belirtildi.
İdari süreçleri kısaltmak ve etkinleştirmek suretiyle, sahte belge düzenleyen mükelleflerin sahte belge üretimini sonlandırmak ve iktisadi alanda sahte belge sirkülasyonunu azaltarak “belge”ye olan güveni güçlendirmek amacıyla bir takım mevzuat değişiklikleri yapıldığı hatırlatıldı.
Yapılan bu düzenlemelerin amacının, sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin İdare tarafından bir an önce tespit edilerek bu fiillerinin sonlandırılması olduğu, bu amaç doğrultusunda, söz konusu düzenlemelerin uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi için bu tebliğin yayımlandığı kaydedildi.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele
Sahte belge düzenleme ve kullanma fiilleri ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi, vergiye uyum seviyesinin yükseltilmesi ve kayıt dışı ekonomi ile mücadeledeki etkinliğin artırılması amaçlarıyla 7194 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’na eklenen madde ile sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin bir an önce tespit edilerek bu fiillerin sonlandırılması öngörüldü.
“Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini” başlığıyla Vergi Usul Kanununa eklenen 160/A madde uygulamasında, Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimleri tarafından mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususların dikkate alındığı belirtildi. Bu kapsamda mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilecek, ayrıca bunların mükellefiyetleri yapılacak yoklama sonucunda, vergi dairelerinde kurulan komisyon kararı ile ilgisine göre vergi dairesi başkanı/defterdarın onayıyla terkin edilecek.
Bu suretle sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirenlerin sahte belge üretiminin ve bu belgelerin muhatabı olan mükelleflerin ise bu belgeleri kullanmalarının önüne geçilecek.
Öte yandan, mükellefiyetleri terkin edilen mükelleflerin teminat vererek mükellefiyetlerini tekrar açtırmaları mümkün olduğu gibi, vergi incelemesinin neticesine bağlı olarak bu mükelleflerin durumları yeniden değerlendirilecek ve raporda öngörülen hususlar çerçevesinde mükellefiyet tesisi için alınan teminat belirli şartlar dahilinde iade edilebilecek.
Bir vergi güvenlik müessesesi olarak hayata geçirilen uygulamada, sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerle ilişkili olan mükelleflerin işe başlama dilekçesi vermeleri durumunda, bu mükelleflerden de teminat alınması ve bu teminatların riskli mükellefler hakkında yapılan vergi incelemesinin neticesine bağlı olarak iade edilmesi söz konusu olacak.
Diğer taraftan, bahse konu uygulama kapsamında olup teminat veren mükelleflerin Vergi Usul Kanunu kapsamında düzenlemek zorunda oldukları belgelerin elektronik belge olarak düzenlemesi ile bu mükelleflerin ödeme ve tahsilatlarının banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla yapılması gerekecek.