Terhune Mağdurları Birliği, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, akan kanın durması, silahların susması ve sağduyunun artmasını hedefleyen tüm çabaları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Bu kapsamda, ülke genelindeki tüm askeri operasyonların durdurulmasını öngören Cenevre’deki ateşkes anlaşmasının Libya ve vatandaşlarına hizmet eden bir adım olarak görüldüğü ifade edildi.
Terhune’de Kani milisleri tarafından kaçırılanların yakınları olarak kaybolan evlatlarının durumunu öğrenmek istediklerini vurgulayan aileler, BM’ye kayıp çocuklarının akıbetlerini açığa çıkarma çağrısı yaptı.
Açıklamada ayrıca, kaçırılanların yakınları olarak eğer evlatlarının akıbetleri açığa çıkarılmazsa, Cenevre’deki ateşkes anlaşmasını “yanlı, gerçekler karşısında sessiz ve zalimin başarısı” olarak kabul edecekleri ifade edildi.
BM, dün, Cenevre’deki 5+5 Ortak Askeri Komite toplantılarının dördüncü turunda, Libyalı tarafların ülke genelinde kalıcı ateşkes için anlaşmaya vardığını, ateşkesin derhal yürürlüğe gireceğini duyurmuştu.
Libya ordusunun yaklaşık 4 ay önce ele geçirdiği Terhune kentinde bulunan çok sayıda toplu mezardan bugüne kadar 70’ten fazla ceset çıkarıldı.
Libyalılar Terhune’deki toplu mezarların sorumlusu olarak Kani milislerini görüyor. Eylül 2019’da darbeci milis lideri Halife Hafter’e bağlı Abdulvehhab el-Makri’nin yanı sıra Muhsin el-Kani ve kardeşi Abdulazim’in öldürülmesinin ardından, Kani milislerinin intikam almak için Terhune’de katliam yaptığı tahmin ediliyor.
