Badem ezmesi, lokumları, helvaları ve akide şekerleriyle nam salan Üç Yıldız Şekerleme’nin ikinci kuşaktan sahibi Feridun Dörtler, AA muhabirine, babadan kalma şekerci dükkanında yaşadıklarını anlattı.
Dörtler, Beyoğlu Balıkpazarı’ndaki dükkanın ismindeki üç yıldızın bir ortaklıktan kaynaklandığını söyledi. İş yerinin babası Ahmet Fikri Bey, amcası ve o gün onlara yakın üçüncü bir genç tarafından kurulduğunu belirten Dörtler, şunları anlattı:
“Babam en büyükleriymiş. 1926’da bu dükkanı üç yıldız olarak kurmuşlar. Kurulduğundan beri de hep burada, aynı sokakta. Zaten burası babamlara devredilmeden evvel de bir şekerci dükkanıymış. 1926’dan sonra ortaklık devam etmiş birkaç sene ama ortaklıktan netice alamamışlar anladığım kadarıyla. Bu sefer de babam onları ortaklıktan ayırmış, birine tezgahta, birine de imalathanede iş vermiş. Dükkandan ayırmayıp beraber çalışmaya devam etmişler.”
Neredeyse tüm hayatının bu dükkanda geçtiğini ifade eden Feridun Dörtler, şöyle konuştu:
“Cihangir doğumluyum. Firuz Ağa İlkokulu mezunuyum. Nur içinde yatsınlar, beni Galatasaray Lisesi’nde okuttular. 1944’te okul tatillerinde ağabeyimle beraber dükkana gelmeye başladık. 1955’ten sonra fiilen ve bugüne kadar da devam ediyorum. Resmen çalışmaya 1955’ten itibaren başladım, 20 yaşındaydım. Bir buçuk sene yedek subay olarak askerlik dışında tüm zamanım burada geçti. Ben her gün buradayım.”
“Bayramlar yerini tatile bıraktı”
Mesleği babasından öğrendiğini anlatan 85 yaşındaki Feridun Dörtler, badem ezmesi, lokum, helva, akide şekeri gibi ürünleri geleneksel yöntemlerle üretmeye devam ettiklerini kaydetti.
Eski bayramları da özlemle anan Dörtler, “Eskiden bayram arifelerinde şu küçücük dükkanda tam 12 kişi çalışırdık. Bayrama günler kala ‘Acaba işleri yetiştirecek miyiz?’ diye telaşlanırdık ama artık bayramlarda böyle yoğunluklar olmuyor. Artık Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı yerini tatil bayramlarına bıraktı maalesef.” dedi.
Üç Yıldız Şekerleme’nin bir Rum tatlısı olarak bilinen “Beyaz Tatlı”yı üreten nadir yerlerden olduğuna değinen Dörtler, Fener’deki Rum Patrikhanesi’ne düzenli olarak bu tatlıdan göndermeye devam ettiklerini söyledi.
Beyaz tatlının eskiden kahveyle ikram edildiğini belirten Dörtler, şunları dile getirdi:
“Beyaz tatlı öncelikle bir Rum tatlısıdır. Çok eskiden biz bunun üç çeşidini yapardık. Vanilyalı, bergamotlu ve Hindistan cevizli. O günlerde Rum hanımefendiler bizden sadesini alır, evde limon kabuğunu ve portakal kabuğunu rendelerler ve karıştırarak portakallı ve limonlu yaparlardı. Hatta kaymak ilavesiyle kaymaklı, kakao ilavesiyle kakaolu da yapanlar olmuştu. Biz her zaman üç çeşit yapmıştık. Sonradan Rumlar azalınca üçüncü çeşit Hindistan cevizlisini kaldırdık ama vanilya ve bergamotu hala yapıyoruz.”
“Bizim meslek insanı zengin yapmaz”
Bir işletmenin uzun yıllar ayakta kalmasının disiplinli çalışma ve kanaat etmekle mümkün olduğunu vurgulayan Dörtler, mülk sahibi olmanın da önemli olduğunu söyledi.
Feridun Dörtler, “Ali Muhiddin Hacı Bekir varken bunu konuşmak bize düşmez çünkü onlar iki asırdır aynı aile tarafından çok güzel idare ediliyor. Sebat etmek ve kanaat sahibi olmak çok önemli. Çünkü bizim mesleğimiz insanları çok zengin yapmaz. İstikrarlı çalışırsan muhakkak ki Allah bereketini verir. Başka türlü olmaz. Bir de o yerin mal sahibi olacaksınız.” ifadelerini kullandı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını önlemek için yapılan kısıtlamalar nedeniyle dışarı çıkamadığını ve bu dönemde dükkanını kapatmak zorunda kaldığını belirten Feridun Dörtler, “Ömrümde ilk kez koronavirüs salgını yüzünden dükkanımı uzun süre kapatmak zorunda kaldım.” dedi.
Dörtler, daha önce sadece İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na bombalı saldırı yapıldığı dönemde dükkanını iki-üç gün açamadığını, bunun dışında kapalı kaldıklarına hiç şahit olmadığı aktardı.
Salgın döneminde internet üzerinden de satışlara başladıklarını ifade eden Feridun Dörtler, şu anda kargo ile her yere gönderim yapabildiklerini kaydetti.