Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) kampüsünde yer alan Dicle Teknokent”te sürdürülen Ar-Ge çalışmaları ile verimi yüksek “Empire” buğday çeşidi geliştirildi.
Yaklaşık 300 dönüm alana kurulu olan ve faaliyete 2012’de başlayan Dicle Teknokent’te verilen destekle geliştirilen farklı türdeki buğdaylar, ülke tarımına güç katıyor.
Teknokentte çalışmalarını sürdüren bir firma tarafından geliştirilen yerli çeşitlere ait hatlardan ıslah işlemleriyle üretilen buğday tohumları, tescillendikten sonra satışa sunuluyor.
DÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dicle Teknokent’te yeni bitki çeşitlerini geliştirmeye devam ettiklerini belirterek, hali hazırda 2 buğday ve bir mercimek olmak üzere 3 çeşit geliştirdiklerini söyledi.
Çeşitlerin bölge çiftçileri tarafından memnuniyetle karşılandığını ifade eden Yıldırım, firmanın geliştirdiği ilk buğday çeşidinin “Empire” ekmeklik buğdayı olduğunu aktardı.
Yıldırım şirket bünyesinde 9 yıldır danışmanlık hizmeti yürüttüğünü dile getirerek, dış pazarda etkili olabilmek, kaliteli üretim yaparak rekabet gücünü artırmak ve hammadde olarak kaliteli buğday ithalatını azaltmak için bu buğday çeşidini DÜ Teknokent bünyesinde ıslah ettiklerini kaydetti.
“Milli ekonomimize katkı yapacağını düşünüyoruz”
“Bu buğday çeşidi, burada yerli imkanlarla geliştirildi. Tescil aşamasında olan bu buğday, Türkiye Tohumluk Tescil Müdürlüğünce test ediliyor. Bu yıl sonu itibarıyla onay verildiğinde artık tescilli bir çeşit olacak.” diyen Yıldırım, Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere ülke genelinde bu tohumu kullanan çiftçinin verimden memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Yıldırım, “Ülkemizde halihazırda 300’e yakın ekmeklik buğday çeşidi bulunuyor. Ancak bunların çoğu yabancı menşeli çeşitler. Bu bakımdan ürettiğimiz tohumun çeşidinin büyük bir avantajı var. Çeşit, yüksek verim potansiyeline sahip, yüksek kaliteli ve adaptasyon yeteneği de çok yüksek. Bu şu demek: Çiftçiyi mağdur etmeyecek genetik potansiyele sahip bir çeşit.” şeklinde konuştu.
Bu çeşit buğdayı geliştirirken yüksek kalitede olması için de özen gösterdiklerini anlatan Yıldırım, “Yüksek protein içeriğinin yanı sıra, hamur yapımı ve un üretimindeki verim ve randımanının yüksek olması nedeniyle fırıncının arzu ettiği yüksek kaliteye sahip bir buğday özeliğinde. Bu anlamda buğdayı dışardan ithal etme oranlarımızı azaltmaya katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Milli ekonomimize katkı yapacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, bu buğday çeşidinin su basmalarına dayanaklı olduğuna işaret ederek, bazı yıllarda 10-20 santimetre suyun içinde 10-15 gün hiç etkilenmeden kaldığını gözlemlediklerini bildirdi.
“1 tona kadar verim almak mümkün”
Küresel iklim değişikliğiyle bütün bitki türlerinin tehdit altında olduğuna dikkati çeken Yıldırım, Empire buğdayının değişen iklim koşularına ayak uydurduğunu aktardı.
Yıldırım, şöyle konuştu:
“Sulu koşullarda, büyük tarlalarda dönüme verimi 1 tona kadar çıkabiliyor. Kalitesi de fazla düşmeden yüksek verim alınma özeğine sahip. Sıcaklığa da çok dayanaklı. Bu özelliği çeşide büyük avantaj sağlıyor. Çünkü sıcaklığa dayanıklı olduğu sürece çeşit, verimini devam ettirebiliyor. Sıcaklığın yanında kuraklığa da dayanıklılık özelliği var. Kurak koşullarda, diğer çeşit, dönümüne 200 kilogram ürün verirken bu çeşitten 350 kilogram almak mümkün. Sulu koşullarda da standart çeşitlerden 500-600 kilogram verim alırken bu çeşitten 800 kilogram ürün rahatlıkla alınabiliyor. İyi bakım koşullarında 1 tona kadar verim almak mümkün.”
Samanı yüzde 30 daha fazla
Yıldırım, Empire buğdayının sapının kalın, yapraklarının fazla olmasının, saman yönünden de büyük avantaj sağladığını belirtti.
“Şu anda ülkemizin yem açığının kapatılmasında saman önemli bir yer tutmakta.” ifadesini kullanan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bu bakımdan çiftçiye ekstra bir değer kazandırıyor. Standart çeşitlere göre samanının yüzde 30 fazla olduğunu tespit ettik. Bu da çiftçiler için gelir kaynağı sağlıyor. Bu çeşidin, ithalatı azaltacağını düşünüyoruz. Yüksek verim nedeniyle toplam verimimiz artacak ve ithalata ihtiyacımız kalmayacak.”
Dicle Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Akkılıç ise yürüttükleri çalışmalarla bölgedeki firmaların bilim, teknoloji ve Ar-Ge alanında gelişimine katkıda bulunmak için çaba gösterdiklerini söyledi.
Firmanın bitki ıslahı konusunda da çalışmalar yaptığını belirten Akkılıç, “Firmanın ıslah etmiş olduğu, tescil aşamasında olan bu son Empire cinsi buğday çeşidi, bölgede ses getirdi.” şeklinde konuştu.