Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenecek Suriye konulu 15. Garantörler Toplantısı’nda askeri muhalifleri temsil eden heyetin sözcüsü Eymen el-Asimi, Rusya’nın Soçi kentinde yarın başlayacak Suriye konulu 15. Garantörler Toplantısı’yla ilgili olarak, “Gerginliği azaltma bölgelerinde artık, savaş ve bombardımanı doğrudan durdurmak istiyoruz.” dedi.
Suriye meselesiyle ilgili Astana formatının garantörü olan Türkiye, İran ve Rusya heyetlerinin 16-17 Şubat’ta Soçi’de bir araya geleceği toplantı, İsviçre’nin Cenevre kentinde 29 Ocak’ta sona eren ancak Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’in ifadesiyle, “hayal kırıklığı”na dönüşen Suriye Anayasa Komitesi görüşmelerinin 5. turunun gölgesinde düzenlenecek.
Soçi’ye gitmeden önce İstanbul’da AA muhabirine heyet adına açıklamalarda bulunan Asimi, toplantılarda “İdlib’de ateşkes, Anayasa Komitesi’nin çalışmaları başta olmak üzere kitlesel göç hareketlerinin önlenmesi, sivillerin rejimin saldırganlığından korunması, insani yardımın bölgeye kesintisiz erişiminin sağlanması, yerinden edilmiş kişilerin asıl ikamet yerlerine gönüllü ve güvenli şekilde dönmelerinin kolaylaştırılması konuları ele alınacak.” dedi.
“BM yapması gerekeni yapmadı”
Cenevre’deki görüşmelerle ilgili BM’nin tutumunu eleştiren Asımi, “Cenevre sürecinde BM yapması gerekeni yapmadı. Treni rayına oturtmak için Astana görüşmelerine dönülmesi ve ardından somut sonuçlarla Cenevre’ye gidilerek sürecin noktalanması gerekmektedir.” şeklinde ifadelere yer verdi.
“Astana sürecini sahadaki muhalif gruplar başlatmıştır. Şimdiye kadar müzakere edenler de onlardır. Bundan dolayı görüşmeler oldukça açık ve şeffaf ilerlemektedir.” diyen Asımi, müzakerelerin bazı süreçleri her ne kadar tüm detaylarıyla kamuoyunda tartışılmasa da sahada bunların netleştiğini dile getirdi.
Asımi, “İdlib konusunda, Astana’da yapılan görüşme ve anlaşmaların sonuçları sahaya yansıdı. Türk ordusu gözlem noktalarına konuşlandırıldı. Bu şeklide bölge, rejim ve İran milislerinin saldırısından korundu.” tespitini yaptı.
Suriye konulu 15. Garantörler Toplantısı’nın önemi
Asımi, Soçi kentinde yarın başlayacak Suriye konulu 15. Garantörler Toplantısı’nda, “gerginliği azaltma bölgesinin kalıcı bir ateşkes bölgesine dönüştürme girişimi” olacağından önemli olduğuna değinerek, “Gerginliği azaltma bölgelerinde artık, savaş ve bombardımanı doğrudan durdurmak istiyoruz.” dedi.
Askeri muhalefet sözcüsü, Beşşar Esed rejiminin uzlaşmaz tutumu yüzünden Cenevre’de yapılan Anayasa Komitesi görüşmelerinde bir ilerleme sağlanamadığını, ancak yarın başlayacak olan toplantıyı bu konuda bir ilerleme sağlanması için fırsat olarak gördüklerini vurguladı.
Anayasa Komitesi için güçlü bir baskı olmazsa, başka yolların da düşünülebileceğine işaret eden Asımi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda uluslararası toplumun müzakereler konusunda net bir fikri olduğunu düşünmüyorum. Bu nedenle alternatif arayışları da var. Bu süreçte, ateşkesin yanı sıra rejim tarafından tutuklananların serbest bırakılması ve göçe zorlananların dosyasının çözülmesi yolu zorlanmalıdır. Cenevre’deki müzakerelerin başarısız olmasından sonra yarınki toplantıyı bir fırsat olarak görüyoruz. Bu yolda da ilerleme sağlanamazsa, uluslararası toplumun üzerinde çalışmaya başlayacağı yeni bir fikir olacağını sanıyorum. Ancak bu zaman alacağı için bu turda bir başarıya ulaşmak için ısrar edeceğiz.”
Rejimin ihlallerine dair dosya sunulacak
Toplantıda rejimin devam eden ihlallerini gündeme getireceklerine işaret eden Asimi, rejim ve milislerinin, ihlallerle siyasi çözüm emellerini yok etmeye çalıştığını belirtti.
Asimi, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında geçen mart ayında yapılan ateşkes anlaşmasından sonra İdlib bölgesinde binlerce ihlal kaydedildiğinden bahsediliyor. Rejim ateşkese bağlı kalmadı. Bu konuda bir dosya hazırlandı. Soçi’de müzakerelere sponsor olacak kesimlere bu dosyalar sunulacak.” bilgisini paylaştı.
Rusya tarafıyla görüşmeye ilişkin Asımi, şunları ifade etti:
“Bu görüşme iki meseleye odaklı. Birincisi rejimin ve İran’ın Anayasa Komitesi’ni sekteye uğratması, ikincisi rejim ve İran milislerinin İdlib’deki ihlalleri. Mesele İran’ın bu süreci tahribata uğratması. Bu nedenle mademki Rusya, Türkiye gibi aktif ülkelerle müzakereleri aracılığıyla çözümü üzerine aldı; söylememiz gerekenleri dinlemesi, ihlallere ilişkin sunduğumuz delilleri görmesi gerektiğini zannediyorum. İhlallerin amacı bu süreci baltalamak, müzakere sürecini ve elde edilen sonuçları sekteye uğratmak.”
“Moskova’nın rejime ve İran’ın milislerine baskı yapması gerek”
Sürecin önemli olduğunu, başarısızlığa uğramasının yıkıcı olacağını söyleyen Asımi, başarısız olmasının ateşkesin ve diğer pek çok konunun yerle bir olması anlamına geldiğini ve bunu istemediklerini dile getirdi.
Asımi, “Çünkü bunlar sivillere etki ediyor. Rusya’ya, Suriye halkının vazgeçmesinin mümkün olmadığını söylüyorum. Moskova’nın rejime ve İran’ın milislerine baskı yapması gerek.” ifadelerini kullandı.
Sürecin yavaş ilerlediğini ve geç kaldığını söyleyen Asımi, ancak buna rağmen Rusya’nın, Anayasa Komitesi, tutuklular, ateşkes gibi askıda kalan meselelere aktif bir şekilde müdahil olması ve kararlılığının çözüme sevk edebileceğini, eleştirilere rağmen bu sürecin Suriye meselesindeki birçok konunun anahtarı olduğunu vurguladı.