Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağlar Batman, işitme engelliliği, tedavisi ve farkındalığın artırılmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede erken teşhis edildiğinde ve erken müdahale şansı yakalandığında, bugünün tıbbi olanaklarıyla ortadan kaldırılabilen işitme engelliliğinin, yeni çözümler konusunda düşük farkındalık nedeniyle halen bir sorun olmayı sürdürdüğünü söyledi.
İşitme kaybının dünyada en yaygın engellerden biri olarak gösterildiğine dikkati çeken Batman, işitme kaybı ile doğan bebeklerde 1 yaşından itibaren implantlama yapılması durumunda, engelsiz yaşamın mümkün olduğunu belirtti.
Batman, dünyada 360-450 milyon arası işitme engeliyle yaşayan insan bulunduğunu, işitme engelli bireylerin 36-40 milyonunun çocukluk çağında olduğunu dile getirdi.
Türkiye’de yapılan çalışmaların ülkede 2,4 milyon işitme problemi olan birey olduğunu gösterdiğini ifade eden Batman, Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı çalışmalara göre işitme kayıplarının yüzde 55-60 kadarının önlenebilir olduğunun altını çizdi.
“Bebeklerde implantlama için ideal sınır 1 yaş”
Prof. Dr. Çağlar Batman, işitme implant uygulamasının bebeklerde 1 yaşını takiben, diğer adaylarda da işitme kaybının çok ileri derecede olduğunun tespiti ile beraber vakit kaybetmeden yapılması gerektiğini vurguladı.
Bekleme sürelerinin implanttan yararlanmayı ve adaptasyonu zorlaştırdığına dikkati çeken Batman, Türkiye’de işitme farkındalığı ile ilgili çalışmalar nedeniyle, yeni doğan işitme taramalarının başarı ile yapıldığının altını çizdi.
Batman, “Yetişkinlerde işitme kayıpları en sık ileri yaşlarda meydana gelmektedir. Yaşa bağlı çok ileri derecede işitme kayıplarında işitme cihazlarından yararlanma yeterli olmamaktadır. Çok ileri derece işitme kayıplarındaki en mükemmel teknolojik çözüm koklear implantlardır. Bu cihazlar hastanın konuşmayı ayırt etmesinde de artış sağlamaktadır.” ifadelerini kullandı.
İşitme implant ameliyatları devlet güvencesinde
Dr. Batman, koklear implantın doğuştan işitme engelli 1-4 yaş arası çocuklar, yine aynı yaş grubunda herhangi bir nedenle işitme kaybına uğramış çocuklara, konuşma gelişimi başlamış çocuklara ve konuşma gelişimini tamamlamış olan herkese uygulanabilir olduğunu belirtti.
Konuşma gelişimini tamamlamış sonradan ileri derecede işitme kaybı yaşayan ergen ve erişkinler için de implantlama yapılabildiğine dikkati çekti. Batman, işitme kaybına bağlı olarak gelişen sorunların çözümünün, bireyin toplumsal yaşama güçlü bir şekilde katılmasını ve katkıda bulunmasını sağladığını ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi.
Batman, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sözlü iletişim hepimizin bildiği gibi en yaygın iletişim aracıdır. Konuşma gelişiminin de sağlıklı bir işitme ile mümkün olabileceğini düşündüğümüzde işitmenin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. İmplant seçimi; hastaların anatomik faktörlerine, iç kulağın gelişim özelliklerine göre yapılmaktadır. İç kulak gelişim özeliklerine göre seçilen implant daha yeterli bir işitme algısı sağlayacaktır. Ameliyat aşamasına gelen hastaların işitme testleri, konuşma testleri, eğitim düzeyi, radyolojik bulguları etraflıca değerlendirildikten sonra gerekli bilgiler verilerek onayları alınır. Hastalar olası işitme sonuçları ve süreçler hakkında bilgilendirilir. Daha sonra genel anesteziye yönelik tetkik ve hazırlıklar yapılır. İmplantasyon için 1 yaş üstü olan herkes uygundur. Bazı özel durumlarda daha küçük bebekler de ameliyat edilebilmektedir. İleri yaşlarda hastaların demans durumu önemlidir. İleri demansiyel hastaların implantasyonu uygun değildir. Ameliyattan 3-4 hafta sonra implant aktivasyonu yapılmaktadır. Bekleme süresi, ameliyat sahasının tam iyileşmesi açısından gereklidir.”
Prof. Dr. Batman, Türkiye’de total işitme kayıplı çocuklar için 1-4 yaş arası her iki kulağa, konuşma gelişimini tamamlamış erişkinlerde ise her iki kulakta da total ve totale yakın işitme kaybı olması durumunda sadece tek kulağa implantasyonun devlet güvencesinde yapılabildiğini sözlerine ekledi.