Al Jazeera’nin haberine göre, Bhasan Char Adası’na ilk ziyaretini gerçekleştirecek BM heyeti, 3 gün boyunca ada koşullarını ve mültecilerin ihtiyaçlarını değerlendirecek.
BM ile Dakka yönetimi, BM heyetinin adayı ziyaret etmesi konusunda 13 Mart’ta anlaşmaya varmıştı.
Bangladeş bugüne kadar yaklaşık 13 bin Arakanlıyı (Rohingya) Bhasan Char’a gönderdi.
Müslümanların Bhasan Char’a yerleştirilmesi tepkilere yol açmıştı
Arakanlı Müslüman mültecilerin, Cox’s Bazar bölgesindeki kamplardan, 100 bin kişiyi barındırma kapasitesine sahip olduğu söylenen Bhasan Char’a taşınmaya başlaması, insan hakları örgütleri ve yardım kuruluşlarınca tepkiyle karşılanmıştı.
Plana karşı çıkan örgütler, Ada’nın sellere ve bölgede sık yaşanan kasırgalara karşı savunmasız olduğunu belirtiyor.
Ada’daki Arakanlı Müslüman mültecilerin yiyecek, su, tıbbi bakım ve eğitim gibi hizmetlere erişip erişemeyeceği konusundaki endişeler de defalarca dile getirilmişti.
Güney Asya’da haziran-eylül döneminde etkili olan şiddetli muson yağışlarının yol açtığı afetler ve kazalar nedeniyle Bhasan Char’da yaşam oldukça zorlaşıyor.
BM İnsan Hakları Myanmar Özel Raportörü Tom Andrews, “Arakanlı Müslümanların Bhasan Char Adası’na bağımsız bir BM değerlendirmesi olmadan yerleştirildiği” yönündeki haberlerden endişe duyduğunu bildirmişti.
Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina da tepkilere rağmen Arakanlı Müslümanların Ada’ya yerleştirilmesine devam edileceğini duyurmuştu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar’ın Arakan eyaletinde 2012’de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan’daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM’ye göre, Ağustos 2017’den sonra Arakan’daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.