Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamenin ekinde “Diyarbakır Annelerinin beyanları” başlığıyla yer alan kısımda 3 Eylül 2019’dan bu yana başlattıkları evlat nöbetinden bahsedilmesinin kendilerini umutlandırdığını söyleyen aileler, mücadelelerine kararlılıkla devam edeceklerini söyledi.
Dağa 15 yaşında kaçırılan oğlu Özkan Aydın için oturma eylemini sürdüren Süleyman Aydın, çocuklarının HDP tarafından kandırılarak terör örgütüne teslim edildiğini söyledi.
“HDP milletvekilleri 9 yaşındaki çocukları para karşılığında satıyor”
Evlat nöbeti tutan anne babalar olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına teşekkür ettiklerini belirten Aydın şöyle konuştu:
“Bunlar 14-15 yaşındaki çocuklarımızı kandırıp dağa gönderiyorlar. HDP kapatılmasın da ne olsun? HDP milletvekilleri 9 yaşındaki çocukları para karşılığında satıyor. HDP’nin iç yüzünü herkes görsün. 14-15 yaşındaki çocukları neden dağa gönderiyorlar? Diyorlar ki yeri geldiğinde, burası siyasi bir partidir. İnanın burası siyasi parti değildir. Arkamda gördüğünüz parti merkezi Kandil’in merkezidir. HDP olmazsa bizim çocuklarımızı kimse dağa gönderemez. HDP bizim çocuklarımızı dağa gönderiyor.”
Eylemlerine sonuna kadar devam edeceklerini dile getiren Aydın şöyle devam etti:
“Ya çocuklarımızı alacağız ya da HDP kapısında öleceğiz. Hepimiz de eylemimizde kararlıyız. Türkiye’nin dört bir yanından büyük destek aldık. Allah herkesten razı olsun. Bizler mağdur Kürt anne ve babalarıyız. Sonuna kadar burada mücadele vereceğiz. Devletimizden Allah razı olsun. Çocuklarımız için büyük bir mücadele veriyorlar.”
“Kandil’in yolu HDP’den geçiyor”
Ağrı’dan 5 yıl önce dağa kaçırılan kızı Hayal için gelip kucağında 1,5 yaşındaki çocuğuyla oturma eylemine katılan Süheyla Demir ise HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde açılan davaya destek verdiklerini söyledi.
HDP’nin kapatılmasını istediklerini belirten Demir, “Kandil’in yolu HDP’den geçiyor. İnşallah HDP kapanır Kandil’in yolu kapanır ve biz de evlatlarımızı o zalimlerden alırız.” dedi.
Yıllardır evlatlarının yolunu gözlediklerini ifade eden Demir, onların hasretine artık dayanamadıklarını belirtti.
Demir şöyle konuştu:
“Çocuklarımızı HDP götürdü ve PKK’ya teslim etti. İnşallah onların sonu gelir, partileri yerin dibine batar. Bizim gencecik çocuklarımızı götürüp dağa taşa mahkum ettiler. Çocuklarımız okuyacaktı ama ellerinden kalemi alıp onların ağırlığınca silah verdiler. Bu iddianamede Diyarbakır annelerinin katkısı çok. Çok sevindik. Anneler onların kirli çamaşırlarını ortaya çıkardı. PKK’nın da Kandil’in de yolu kapanacak inşallah.”
Oğlu Yusuf için oturma eylemini sürdüren Celil Begdaş da HDP il binasında kandırılarak dağa gönderilen evladının montunun binada bulunduğunu söyledi.
Haklı bir dava için mücadele ettiklerini ifade eden Begdaş şunları kaydetti:
“Oğlumun buradan gittiğini biliyorum. Gittim dava açtım, ağır ceza mahkemelerinde var. İlk günden bu yana davacıyız bunlardan, oğlumun peşini bırakmayacağım. Hepsinin ceza almasını istiyorum kapatmakla olmaz. Kim ne yaptıysa herkes cezasını çeksin. Kürt ailelerin çocuklarının hepsi HDP’den gitti. Evlatlarımız HDP’den gitti, hepsinin haberi vardı.”