Sivas Belediyesinin, Gök Medrese ile Ulu Cami‘yi bütünleştirecek Kale Projesi ile Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerindeki mahalle mimarisinden örnekler sunulacak. Yaklaşık 2 yıl önce başlayan proje için 100 milyon lira civarında bütçe ayrıldı.
Proje içerisinde el sanatları çarşısı, bedestenler, butik oteller ve hamam bulunuyor. Ayrıca konak mimarisi şeklinde inşa edilecek yapılarla bir Sivas Mahallesi oluşturulacak. Proje kapsamında alanda başlatılan arkeolojik kazılarda önemli buluntular da gün yüzüne çıkarılıyor.
Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Erdal Eser, AA muhabirine, Sivas’ta “Toprak Kale” olarak bilinen üçüncü derece arkeolojik sit alanında 2019 Ağustos ayından itibaren kazı çalışması yaptıklarını söyledi.
Kazıların Sivas Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü başkanlığındaki gerçekleştirildiğini belirten Eser, “Depo ve laboratuvar çalışmalarımız devam ediyor. 42 bin parça seramik eser ele geçti, bunlar belgeleniyor, fotoğraflanıyor, çiziliyor ve hamur analizleri gerçekleştiriliyor.” dedi.
Eserlerden bazılarının Arkeoloji Müzesine teslim edildiğini dile getiren Eser, “Bunlar içerisinde envanterlik dediğimiz, müzede sergilenebilir 65 eser var. Sivas Müzesi koleksiyonuna kazandırılmış durumda. Çalışmalarımız belirlenen planda ve takvimde devam ediyor.” diye konuştu.
Hitit dönemine ait eserler de bulundu
Prof. Dr. Eser, kazıda yoğun olarak Orta Çağ eserleriyle karşılaştıklarını anlatarak şunları kaydetti:
“Büyük şans eseri bir iki parça Hitit dönemine ait eser de elimize geçti. Orta Çağ’ın üst bölümlerine, günümüze ve geç Osmanlı erken Cumhuriyet dönemine kadar geniş yelpazede eserlerin sınıflandığını görüyoruz. Bugüne kadar çalışmayı 13 kişilik ekiple yürüttük. Yeni sezondaki çalışmalarda ekip üyesi sayısı artırılacak. Hava şartlarının uygun olmasıyla alana kazma vurmaya başlayacağız. “
Cumhuriyet Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Meryem Acara Eser ise kazıda ağırlıklı olarak Bizans, Selçuklu, Beylikler, Osmanlı ve geç Osmanlı dönemine ait seramik, metal ve cam parçaların çıkarıldığını bildirdi.
Özelikle sırlı ve sırsız seramikler, kaplar, farklı formlardaki bezemelerin alanın tarihi hakkında bilgi verdiğini dile getiren Eser, bölgede üretim yapıldığına dair bazı veriler de elde ettiklerini aktardı.
“Ekmek damgası” ve haçlar gibi önemli buluntular çıkarıldı
Haftanın 5 günü sabahtan akşama kadar laboratuvarlarda çizim yaptıklarını anlatan Eser, “Onların yayına hazırlanması, tam olarak niteliklerinin ya da kentin tarihine ışık tutması için detaylı çalışmamız gerekiyor. O da uzun bir süreci gerektiriyor. Bizans döneminden itibaren bize burada dini bir kurumun varlığını gösteren, dini törenlerde kullanılan ‘ekmek damgası’ ve haçlar gibi önemli buluntular, sikkeler çıkıyor. Seramikler içerisinde yine Bizans, Selçuklu ve günümüze kadar takip edebileceğimiz sırlı, sırsız testiler ve kaseler, hem günlük yaşamda kullanılmış hem de hediye olarak üretilmiş parçalar var. Onun dışında süs eşyalarına ait cam boncuklar, cam kullanım kapları, alçı malzemeler var. Buluntular, bölgenin Sivas’ın tarihinde ne kadar önemli bir yer kapladığını bize gösteriyor.” dedi.