AA muhabirinin Norveç merkezli enerji araştırma kuruluşu Rystad Energy’nin verilerinden derlediği bilgilere göre, dünyanın en yoğun ticaret rotalarından biri olan Süveyş Kanalı‘nın LNG ticareti için stratejik önemi bulunuyor.
Kanal, Orta Doğu’dan Avrupa’ya giden LNG kargoları ve Akdeniz’den Asya’ya giden bazı kargolar için ana rota konumunda bulunuyor.
Geçen yıl kanal üzerinden Katar’dan Avrupa’ya haftada ortalama beş adet olmak üzere toplam 260’a yakın LNG kargosu gönderildi.
Merkezi İskoçya’da bulunan araştırma ve danışmanlık şirketi Wood Mackenzie verilerine göre ise Süveyş Kanalı küresel LNG ticaretinin yüzde 8’ini oluşturuyor.
Kanalda karaya oturarak deniz trafiğinin durmasına neden olan dev “The Ever Given” gemisini kurtarma çalışmaları devam ederken, kanalın birkaç hafta boyunca kapalı kalma ihtimali, Avrupa’ya giden LNG kargoları için büyük risk oluşturuyor.
Halihazırda, nisanın ilk haftasında Avrupa’daki LNG terminallerine varması planlanan ancak şu anda Süveyş Körfezi’nde Akdeniz’i geçmeyi bekleyen 3 dolu LNG gemisi bulunuyor.
Ayrıca, Umman Denizi’nden Süveyş Kanalı’na giden 1 milyon metreküp kapasiteli iki geminin daha mevcut şartlar altında Avrupa’ya ulaşması zor görünüyor.
“İki haftalık kapanma 2 milyon metreküp LNG sevkiyatını durdurabilir”
Rystad Energy Doğal Gaz ve Elektrik Piyasaları Başkanı Carlos Torres Diaz, yaptığı açıklamada, Avrupa’da artan hava sıcaklıklarıyla doğal gaz talebinin azalmaya başladığını ancak kıtada düşük yer altı depolama seviyelerini yenilemek için sürekli LNG tedarikine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Süveyş Kanalı’ndan haftada ortalama 5 geminin geçtiğini ifade eden Diaz, “2 haftalık bir kapanma yaklaşık 2 milyon metreküp LNG’nin Avrupa’ya teslimatını erteleyebilir. En kötü senaryo olan 4 haftalık bir kapanmada ise yaklaşık 4 milyon metreküp kargo teslimatı gecikmiş olacak.” bilgisini paylaştı.
Diaz, güzergahın bir hafta içinde geçişlere hazır duruma gelmesi halinde dahi kanalı geçmek için uzun bir gemi kuyruğu oluşacağını söyledi.
Bu nedenle güzergahın normal akışına dönüşünün zaman alacağını ifade eden Diaz, “Dahası, bu rotanın açılması ne kadar uzun sürerse, gemi kuyruğu da o kadar uzun olacaktır.” diye konuştu.
“Rusya karlı çıkabilir”
Diaz, Rusya’nın Avrupa’ya boru hattıyla gaz arzının şu an maksimum kapasitesinin altında olduğunu anımsatarak, “Rusya’nın gaz arzı bu süreçte esneklik sağlamaya yardımcı olabilir. Mevcut durumdan en çok kimin fayda sağlayacağına bakarsak, sorunun çözüldüğünü görmek için acele etmeyen ülkenin kesinlikle Rusya olduğunu söyleyebiliriz. Normalde, Avrupa’nın ikinci en büyük gaz tedarikçisi olan Norveç de bu durumdan bir kazanç sağlayabilirdi ama boru hattı sistemi şu an neredeyse maksimum kapasitede çalışıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’nin gaz üretiminde görülen aylık artışa da dikkati çeken Diaz, “Bu artış ülkedeki üreticilere böyle bir nakliye yolu krizinde bazı siparişleri güvence altına almak için bir fırsat oluşturuyor. Gemiler, daha maliyetli olan Afrika’yı dolaşarak Avrupa’ya ulaşmak yerine, ABD’nin LNG ihracat tesislerinden Avrupa’ya daha hızlı sevkiyat yapılabilecektir.” dedi.
“Fiyatlar üzerindeki etkisi daha az hissedilecek”
Wood Mackenzie Başanalisti Lucas Schmitt de kanalın birkaç gün içinde açılması durumunda kapanmanın LNG piyasası üzerindeki etkisinin kısıtlı olacağını söyledi.
Schmitt, sürecin uzaması halinde ise geçen ay Panama Kanalı rotalı kargolarda yaşanan gecikmelere benzer bir sürecin yaşanabileceğini, bunun da piyasa üzerindeki etkisinin büyük olacağını ifade etti.
Söz konusu olayın küresel LNG fiyatlarına yansımasını da değerlendiren Schmitt, “Bu olayın zamanlaması dikkate alındığında, LNG pazarında ara sezona girildiği için kapanmanın fiyatlar üzerindeki etkisi daha az hissedilecektir.” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Dünyanın en önemli su yollarından biri olan Süveyş Kanalı’nda 24 Mart’ta dev bir konteyner gemisi ülkede yaşanan kum fırtınası ve kötü hava koşulları neticesinde görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle kıyıya çarparak kaza yapmıştı.
“The Ever Given” isimli geminin dar kanalda enlemesine sıkışarak geçiş yolunu kapatması sonucu kanalda uzun gemi kuyrukları oluşmuş ve deniz trafiğinin durması nedeniyle ham petrol ve LNG sevkiyatlarında aksamalar yaşanmıştı.
Süveyş Kanalı İdaresi, aynı gün deniz trafiğinin normale döndüğünü açıklamış ancak 25 Mart’ta geminin yeniden hareket edene kadar Süveyş Kanalı’ndaki seyrüsefer trafiğinin askıya alındığını duyurmuştu.
Söz konusu geminin sahibi Japon firma da 26 Mart’ta yaptığı açıklamada, geminin yeniden yüzdürülmesine yönelik girişimlerde “zorluklarla karşılaşıldığını” bildirmişti.