AA muhabirine açıklamalarda bulunan KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, 25 yıllık bilim hayatında 100’ün üzerinde kaya resmi üzerinde çalışmasının bulunduğunu söyledi.
Ceylan, Altaylar’dan (Sibirya) Anadolu’ya kadar ortaya çıkarılan kaya resimlerinin Türk tarihi açısından yeniden okunmasının, yapılandırılmasının ve yazılmasının önemini anlattı.
Orta Asya Türk boylarının Hazar denizi altından ve üstünden “kuzey yolu” olarak adlandırılan bugünkü Gürcistan topraklarından geçerek Anadolu’ya gelişlerinde kültürlerini yanında taşıdıklarını belirten Ceylan, bu yüzden kaya resimlerine Türk göçlerin kesişme noktası olan Doğu Anadolu bölgesinde yoğun olarak rastladıklarını ifade etti.
Ceylan, Türk sanatının ve kültürünün bütün öğelerinin yer aldığı kaya resimleri konusunda Türk dünyasının yeniden bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak bu yıl üniversitesinin 25. kuruluş yılı dolayısıyla kayıt altına alınan kaya resimlerini albümleştireceklerini bildirdi.
“Kaya resimleri, tarihe vurulan mühürdür”
Türk tarihinin yeniden kaya resimlerinden okunması ve yorumlanması gerektiğini ifade eden Ceylan, “Türk tarihinin yeni sayfasını ortaya çıkaracak inceleme, bizim için son derece kıymetlidir.” dedi.
Ceylan, son dönemdeki çok sayıda kaya resminin keşfedilmesine yönelik çalışmalara değinerek şu ifadeleri kullandı:
“Kaya resimlerinin, taş çağından itibaren çizilmeye başladığını biliyoruz. İlkel olarak çizilmeye başlayan kayadaki resimler, Türk kültürüne girdikten sonra Türk öğelerini barındırmaya başladı.
Altaylar’da, Moğolistan’da kaya resimleri üzerinde gördüğümüz öğelerin örneklerini, Orta Asya’dan İran, Azerbaycan, Gürcistan ve Anadolu’ya (Türkiye) kadar uzandığını görüyoruz. Altaylar’da ve Orta Asya’daki kayaların üzerinde neye rastlıyorsak aynı avcı, geyik, at, köpek, deve, süvari ve kervanların mücadelesinin benzer örneklerine Anadolu’da da rastlıyoruz.”
İpek Yolu güzergahındaki kaya resimlerinin Türk ve Orta Asya kültürü ile bağının olduğunu vurgulayan Ceylan, Orta Asya’yı anlamadan, Kafkasları önemsemeden Anadolu’daki kaya resimlerini tek başına Türk kültürü ile açıklamanın oldukça güç olduğunu belirtti.
Ceylan, Anadolu’da ortaya çıkarılan kaya resimlerinin, tarihlendirme ve bilimsel çalışmalar açısından Altaylar’ı ve Moğolistan’ı bilmeden Avrupa ve Afrika’daki kaya resimleriyle açıklamanın büyük bir hataya yol açacağı uyarısında bulundu.
Ceylan, kayaların üzerindeki bilgi ve belgelerin hepsini belli bir yere taşımanın mümkün olmadığını belirterek “Kaya resimleri, tarihe vurulan mühürdür. Bu mühürleri korumak bizim görevimizdir. Bizim nesillerimizin gelecek nesillere bırakacağı en önemli milli mirastır. Bunun bilincini aşılamak, genç nesillere öğretmek en önemli amacımız olmalıdır.” diye konuştu.
Kırgızistan’da 10 binden fazla kaya resmi bulunuyor
Asya’dan Avrupa’ya uzanan tarihi İpek Yolu güzergahındaki Kırgızistan’ın genelinde 10 binden fazla kaya resmi bulunuyor.
Kırgızlar, UNESCO’nun Kırgızistan toprakları içerisinde kültür mirası listesinde bulunan kaya resimlerini, “desenli taş” anlamına gelen “Saymaluu Taş” olarak adlandırıyor.
Özgen şehri, Talas, Batken, Issık Göl bölgelerinde bulunan kaya resimleri, sayıca en çok Kırgızistan’ın güneyindeki Celalabad kentinden 120 kilometre mesafede ve deniz seviyesinden 3 bin metre yükseklikte koruma altında tutuluyor.