Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde (BAİBÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ercan Selçuk Ünlü, AA muhabirine, tarımsal biyoteknoloji çalışmalarıyla doğada yaşayan canlılar arasındaki etkileşimleri moleküler düzeyde anlayarak buradan kullanabilir bir ürün elde etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Teknokent içinde kurdukları girişimcilik şirketinde Ar-Ge çalışmaları kapsamında ıza buğdayıyla ilgili deneyler yaptıklarını anlatan Ünlü, “Köklerinde yaşayan doğal mikroorganizmaları izole ederek saflaştırdık. Elde edilen bakterilerin biyokimyasal karakterizasyon çalışmalarını yaptık. Daha sonra ülkemiz ekonomisine katkı sağlayabilmesi için üniversitemizdeki imkanları kullanarak kalite ve etki değerlerini ölçtük. Elde ettiğimiz sonuçlar, ürettiğimiz gübrenin piyasada kullanılabilecek düzeyde olduğunu göstermekte.” dedi.
“Tarla bitkilerinin tamamında kullanılabilir”
Ünlü, mikrobiyal gübrelerin verim artırma ve bitkileri korumaya yönelik etkisinin bilindiğine işaret ederek, “Iza buğdayının köklerindeki bakterilerden ürettiğimiz mikrobiyal gübrenin telif haklarının korunması anlamında tescil işlemleri de son aşamaya gelmiş durumda. Yaptığımız araştırmalar, daha geniş çevrede bitki gruplarında da kullanılabileceğini gösteriyor. Tarla bitkilerinin hemen hemen tamamında bunu kullanabiliriz.” ifadesini kullandı.
Geleneksel tarımda kullanılan kimyasal malzemelerin sürdürülebilir tarım yönünden bir faydası olmadığına dikkati çeken Ünlü, toprağa ve ekosisteme ciddi zararlar verdiğini vurguladı.
Bu tarz çalışmalarla kimyasal ürünlere alternatif geliştirmek istediklerini dile getiren Ünlü, şöyle devam etti:
“Ürettiğimiz gübrenin piyasadaki gübrelere göre en büyük avantajı doğadan elde edilmesi. Zaten bu mikroorganizmalar bitkinin köklerinde, bu türlerle beraber yaşıyorlar. Bakteriler, bitkilerin köklerinde azotun dönüştürülmesi, topraktaki fosfatın çözünerek emilmesi, demir gibi mirenallerin emilmesi gibi birçok fonksiyonu gerçekleştiriyorlar. Aşırı kimyasal gübre kullanımının en büyük dezavantajı ise ekosistemi bozması. Ekosistem bozulduğunda toprak verimsizleşiyor ve zamanla daha çok kimyasal gübreye ihtiyaç duyuyoruz. Ama mikrobiyal gübreleri kullanırsak, ekosistemi sürekli destekler yaklaşımda bulunuyoruz. Bu şekilde toprağın verimini artırıyorsunuz.”
“Bitki grubuna göre yüzde 15 ila yüzde 40’a kadar bir verim artışı sağlayabiliyorsunuz”
Dr. Öğr. Üyesi Ünlü, ürettikleri mikrobiyal gübrenin sanayi ölçeğinde üretilmesi halinde piyasadaki kimyasal gübrelere nazaran 10 kat daha uygun fiyata elde edilebileceğine dikkati çekerek, “Verim artışı yönünde baktığımızda da kullandığınız bitki grubuna göre yüzde 15 ila yüzde 40’a kadar bir verim artışı sağlayabiliyorsunuz. 10 kat daha uygun fiyata verimini yüzde 40’a kadar artırabiliyorsunuz. Bir de mikrobiyal gübreyle beraber kimyasal gübre kullanımı çalışmaları var. Yine onlarda da ciddi verim artışı var. Bu şekilde yaptığınızda kimyasal kullanımını azaltmış olursunuz.” dedi.
BAİBÜ Kimya Bölümü’nde doktora öğrencisi Ömer Can Ünüvar ise bu gübreyle özellikle buğday kök kalitesinde yüzde 20 oranında artış sağladıklarını bilimsel olarak kanıtladıklarını belirterek, “Projeyle bölgeden izole edilen bakterileri çoğaltarak birbirleri üzerine baskılayıcı etkilerini ve bitki kalitesini artırıcı özelliklerini ortaya çıkarıyoruz. Toprağa yine kendi bakterisini veriyoruz. Hem toprağı koruyoruz hem de ürün kalitesini artırıyoruz.” şeklinde konuştu.