İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii başkent Tahran’da düzenlediği çevrimiçi toplantıda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Natanz Nükleer Tesisi’ne yapılan saldırının İran’ın bilimsel yetkinliğinin kısıtlı olduğunu göstermeyi hedeflediğini kaydeden Rebii, söz konusu zenginleştirme adımıyla yeterli bilimsel kapasiteye sahip olduklarını gösterdiklerini kaydetti.
Rebii, ABD’nin Natanz Nükleer Tesisi’ne yapılan saldırıya tepki göstermemesi ve nükleer anlaşmadan kaynaklanan taahhütlerine dönmemesi nedeniyle saldırıdan sonra uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirme çalışmalarına başladıklarını aktararak, şu şekilde konuştu:
“Natanz Nükleer Tesisi’nde yüzde 60 oranında zenginleştirmenin başlaması, bu tesisteki terör sabotajlarına cevap olarak teknik yeteneğimizin bir göstergesiydi ve böylesi kötücül girişimlerin barışçıl nükleer sanayimizdeki bilimsel ilerlemelerinin hızını durduramayacağı gerçeğinin bir kanıtıydı.”
ABD’nin nükleer anlaşmaya dönüşünün ele alındığı Viyana’daki toplantılardan umutlu olduklarını kaydeden Rebii, nükleer anlaşmanın taraflarının taahhütlerine dönmesi halinde kararlaştırılan zenginleştirme seviyesine hızlıca dönebileceklerini kaydetti.
ABD’nin kısa sürede anlaşmaya dönebileceğini kaydeden Rebii, “Biz de hızlı bir şekilde bunu doğrulayabilir ve taahhütlerimize geri dönebiliriz.” dedi.
Rebii, sözlerini şöyle tamamladı:
“Teknik açıdan nükleer anlaşmayı ihlal eden tüm yaptırımların kaldırılması ve öte yandan bu anlaşmayı kısa sürede tamamen yeniden canlandırmak mümkün. Yapıcı müzakerelerle istenen sonuca ulaşmayı umuyoruz.”
İran, Natanz Nükleer Tesisi’nde 11 Nisan Pazar günü meydana gelen saldırıyı terör eylemi olarak tanımlamış ve bundan İsrail’i sorumlu tutmuştu. Saldırının ardından İran, tesiste yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirmeye başladığını ve ilk zengin ürünleri almaya başladığını açıklamıştı.
Batılı ülkeler, Viyana’daki toplantılar sürerken söz konusu adımın gelmesine tepki göstermişti.
Avrupa Birliği (AB), Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve İngiltere ile İranlı üst düzey yetkililer, ABD’nin nükleer anlaşmaya dönüşü, İran’a yönelik ambargonun kaldırılması ve anlaşmanın tam olarak uygulanması konularını Avusturya’nın başkenti Viyana’daki toplantılarda ele alıyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan ve ABD’nin 2018’de çekildiği nükleer anlaşma, Tahran’a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme hakkı veriyor.