Dündar, AA muhabirine, Ermenilerin, Türklere yönelik iddialarını hiçbir belgeye dayanmayan, asılsız ve tamamen yalana dayalı propaganda aracı olarak kullandığını söyledi.
Ermenilerin, o dönemde doğuda ve güneydoğuda kitlesel katliamlar gerçekleştirdiğini ifade eden Dündar, o bölgede binlerce suçsuz, günahsız ve savunmasız insanın Ermenilerce katledildiğini kaydetti.
Dündar, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilerin toplumla iç içe yaşadığını ve devlet kademesinde görevler aldığı dile getirerek, “Ama dış güçler, Ermenileri yönlendirdi. Onlara ‘Devlet kurma hakkınız var, biz de destek vereceğiz.’ dediler. Onlara destek de verdiler. Ermeniler yıllarca beraber çalıştığı, beraber yaşadığı insanları katletmeye başlıyor. Kars, Erzurum ve Ağrı’da devletin arşivlerinde vardır, 10 binin üzerinden toplu katliamlar yapılıyor. Tarihi arşivlerimizde var yüzlerce insan toplu mezarlarda katlediliyor.” diye konuştu.
“Osmanlı İmparatorluğu Ermenilerin her türlü ihtiyacını karşıladı”
Böyle bir durumda hiçbir devletin eli kolu bağlı bekleyemeyeceğini aktaran Dündar, Osmanlı İmparatorluğu’nun çıkarılan mecburi göç döneminde Ermenilerin her türlü araç ve gereç ihtiyacını karşıladığını anlattı.
Dündar, mecburi göçün aslında Ermenileri koruma altına alan bir uygulama olduğuna işaret ederek, “Şu an 24 Nisan 1915’i Ermeniler soykırım olarak kabul ediyorlar ama bunların 1960’lara hiçbir söylemleri olmamış. 1960’lardan sonra bu söylemde bulunmaya başlıyorlar. Bizim kamburumuz yok. Türkiye kendi arşivlerini dünyaya açtı. Ortak komisyon kuralım dedik ama Ermeniler arşivlerini açmıyor. Yarası olan gocunur. Eski ABD başkanlarından Ronald Reagan’ın bir danışmanı ABD, Rusya ve Türkiye arşivlerini inceledi ve ‘Ermeniler yalan söylüyor, böyle bir katliam yoktur.’ diye sonuca vardı.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye ve Türk dünyası hiçbir yerde katliam yapmamıştır”
Osmanlı İmparatorluğu ile kompleksi olan devletlerin bugün bu davranışlarına devam ettiğini dile getiren Dündar, şöyle devam etti:
“Ermenistan’ın kendisini çok iyi kullandıran bir yapısı var. Onu kullanan devletler de başkasının kuşunu başkasının taşıyla vurma gayretinde. Ermeniler bunların elinde her zaman bir oyuncak. İstedikleri desteği vermeye gayret ediyorlar. Enerjimizi ve imkanlarımızı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. PKK’nın da yaptığı aynıdır. Ama biz birleşme mecburiyetindeyiz. Arşivlerimiz açık. Türkiye ve Türk dünyası hiçbir yerde katliam yapmamıştır. Osmanlı İmparatorluğu, egemenliği altındaki insanların dilini, dinini, yaşamını serbest bırakmıştır. Asimile yapma durumu yoktur. Böyle bir devlete ‘soykırımcı’ demek ahlaksızlıktır, terbiyesizliktir ve tarihe ihanettir. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesiyle büyüyen insanların kimsenin toprağında, malında gözü yok. Verilecek bir karış toprağımız da yok. Bizim tertemiz tarihimiz var. Bize devamlı tuzak kurup bize yalan dolanla yaklaşanlara karşı mücadele etmeliyiz.”
Dündar, Dağlık Karabağ’da Ermenistan tarafından işgal edilen toprakların geri alınmasına değinerek, “Azerbaycan çok şükür topraklarını elde etti. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, TANAP Projesi bunlar Gürcistan üzerinden geçiyor. Gürcistan’ın bundan geliri oluyor. Halbuki Ermenistan üzerinden gelseydi bunun maliyeti daha düşük olurdu ve Ermeniler Gürcistan’ın yararlandığı imkanlardan yararlanabilirdi. Ermenistan’a çağrım, artık başkasının kuklası olmayın. Oyun içinde oyun ve yalan dolanla yol almanız mümkün değil. Azerbaycan ordusu güçlüdür. Artık bölgenizle dost olun.” değerlendirmesinde bulundu.