“Karun Hazinesi” olarak bilinen ve aralarında daha önce iki kez çalınarak yurt dışına kaçırılan Kanatlı Denizatı Broşu‘nun da bulunduğu Lidya Kralı Kroisos‘a ait 432 parça paha biçilmez koleksiyon, sergilendiği Uşak Arkeoloji Müzesinde ziyaretçilerini bekliyor.
Dünyanın en değerli hazineleri arasında gösterilen “Karun Hazineleri” ile birlikte yaklaşık 2 bin 500’ün üzerinde eserin sergilendiği Uşak Arkeoloji Müzesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle geçmiş yıllara göre daha sakin bir dönem yaşıyor.
Modern müzecilik anlayışıyla tasarlanan ve 2018 yılında açılan müzede, milattan önce 560-546 yılları arasında hüküm süren Lidya Kralı Kroisos ile Lidya’nın üst düzey komutanlarından kalan ve “Karun Hazineleri” olarak adlandırılan 432 parçadan oluşan dünyanın en değerlileri arasında gösterilen eserler sergileniyor.
Lidya Kralı Kroisos’a ait olduğu bilinen, iki kez çalınarak yurt dışına kaçırılan ve daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleriyle tekrar ülkeye getirilerek Uşak Müzesinde sergilenen “Kanatlı Denizatı Broşu” başta olmak üzere “Aslan Başlı Bilezikler”, “Kanatlı Güneş Kursu Kolye”nin de yer aldığı 432 parçalık eserler ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Salgın öncesinde yılda yaklaşık 40 bin kişinin görmek için müzeye geldiği “Karun Hazineleri”, Kovid-19 nedeniyle geçmiş yıllara oranla daha sakin bir dönem yaşasa da salgın sonrasında etkileyici güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Şerif Söyler, AA muhabirine, 14 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olan müzenin salgın öncesinde yılda 40 bin kişiyi ağırladığını belirtti.
Müzenin dünyanın eşsiz hazinelerine ev sahipliği yaptığına dikkati çeken Söyler, giriş katta küçük el aletleri ve Uşak’taki antik kentlerden bulunan heykellerin sergilendiğini, ara katta ise Lidyalılar tarafından bulunan paranın tarihçesinin anlatıldığını aktardı.
Müzede Uşak kültürünü ve tarihini anlatan 6 kısa filmin gösteriminin yapıldığını dile getiren Söyler, “İlimizde 15-16. yüzyılda başlayan bir halı kültürü ve ticareti var. Bu halı ticareti ile birlikte bir fabrikalaşma ve zenginleşme var. Ara katta yer alan ve paranın tarihçesini anlattığımız sikke bölümünde de değiş tokuşla başlayıp paranın icadıyla devam eden sonra banknot ve banka sistemini anlatan bir teşhir tanzim çalışması yaptık.” dedi.
İkinci kat tamamen “Karun Hazineleri”ne ayrıldı
Müzede sergilenen 432 parçadan oluşan “Karun Hazineleri”nin tüm ziyaretçilerin ilgisini çektiğini ifade eden Söyler, “Lidya” denince ilk akla Karun’un geldiğini vurguladı.
İkinci katta tamamen altının, paranın icat edilmesiyle zenginleşen ve dünyanın en zengin devleti haline gelen Lidya’nın kralının, komutanlarının eserleri diyebileceğimiz 432 parçadan oluşan dünyada tek ve eşsiz Karun Hazinelerinin yer aldığını hatırlatan Söyler, şöyle konuştu:
“432 parçanın hepsi çok nadide eserler. Bu koleksiyon dünyada tek. Yapan ustasının, yaptıran üst düzey komutanların ve Karun’un hayal dünyasını, o dönemin sanatını, o dönemin zenginliğini, her şeyi gösterecek şekilde tasarlanmış bir koleksiyon. Bu eserleri sipariş eden kişi, bu eserlerin kalıplarını da hazineyle birlikte muhafaza etmiş. Kopyasının veya çoğaltılmasının imkanı olmadığı için eşsiz ve benzersiz bir koleksiyonumuz var. Hepsi birbirinden ayrı, hepsi birbirinden değerli eserler.”
Eserlerin sanal müzeden de görülebildiğini aktaran Söyler, eşsiz bir koleksiyona sahip olan Uşak’ın bu konuda çok şanslı olduğunu kaydetti.
Salgın nedeniyle doğal olarak ziyaretçi sayısının düştüğünü aktaran Söyler, “Bu paha biçilmez eserleri burada kendi topraklarında görmek çok özel bir duygu. Çeşitli nedenlerle ilimize gelemeyen, programlarının yoğunluğundan fırsat bulamayanlar için de sanal müzemizi ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.” diye konuştu.
Karun Hazinesi
Uşak’ın Güre köyü yakınlarındaki Toptepe, İkiztepe ve Aktepe tümülüslerinden 1965-1966 ve 1968 yıllarında tarihi eser kaçakçıları tarafından çıkarıldıktan sonra yurt dışına kaçırılan, New York’taki Metropolitan Müzesinde 1985 yılında sergilenmeye başlanan 432 parçalık Karun Hazinesi koleksiyonu, hukuk mücadelesinin ardından 1993 yılında Türkiye’ye getirilmişti.
Hazinenin en değerli eserleri arasında yer alan “Kanatlı Denizatı Broşu” 2005 yılında Uşak Arkeoloji Müzesi’nden sahtesi ile değiştirilerek yurt dışına götürülmüştü. Daha sonra Almanya’dan iadesi sağlanan eser, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlanmış, ardından Uşak’a getirilmişti.