Sanatı öğrenme ve tanıtmakla geçen 11 yıl boyunca binlerce eser veren, uluslararası festivallere katılan, sergiler açan, defileler düzenleyen Elmas’ın büyük teknelerde ebru uyguladığı kumaşlardan hazırladığı ceket, elbise, gömlek, şalvar, kaftan, kravat, fular, ayakkabı ve çantalar ilgi görüyor.
Emine Elmas, AA muhabirine, üç çocuk annesi olduğunu, çocuklarını büyüttükten sonra çok merak ettiği ebru sanatını öğrenmeye karar verdiğini söyledi.
Bursa’da 2010 yılında gittiği kursta ebru sanatıyla tanışma fırsatı bulduğunu belirten Elmas, “Ebrudan o kadar etkilendim ki beni alıp farklı yerlere götürdü, içinde kayboldum. Ebruda insanı alıp götüren farklı bir şey, ruhani bir etkileşim var.” dedi.
Elmas, kentte iki yıllık eğitim sürecinin ardından bununla yetinmediğini, İstanbul’da Firdevs Çalkanoğlu’ndan bir yıl eğitim aldığını anlattı.
İbrahim Sami Özen’den de iki sene mesleğin inceliklerini öğrendiğini aktaran Elmas, “Bir gün beni karşısına alıp ‘Emine hanım, siz olmuşsunuz. Ebru sanatının eğitimini verebilecek, gelecek nesillere aktarabilecek durumdasınız. Ben size icazet vermek istiyorum.’ dedi. Hiç bu kadar duygulanmamıştım. Halen hatırladığımda boğazım düğümleniyor.” ifadelerini kullandı.
Bu süreçleri tamamlamasının ardından başvurusunun kabul edilmesiyle “Kültür ve Turizm Bakanlığı Ebru Sanatçısı” unvanını aldığını dile getiren Elmas, “Kendimi nasıl geliştirebilirim, neler yapabilirim, kendime ne katabilirim, insanların ilgisini bu sanata nasıl çekebilirim?” sorularına yanıt arayarak ebruya farklılıklar katmaya çalıştığını vurguladı.
“Ebrulu kravatlardan elbise, hiç yapılmamış bir şey”
Ebruyu ipekli kumaşlara uygulayıp çok güzel sonuçlar aldığını ifade eden Elmas, bu işe kravatla başladığını, fular, mendil gibi ufak tefek aksesuarlar yaptığını belirtti.
Daha sonra sergilerde, sergi açılışlarında yaptığı ebruları tasarlayarak giymek istediğine değinen Elmas, şöyle devam etti:
“Kendimde başladım aslında. İlk tasarladığım bir gömlekti, bir festival açılışında giymiştim. Daha sonra büyük ölçülerde tekneler hazırlattım ve bu teknelere kumaşları batırarak tasarımlar yapmaya başladım. Bir defile yapmam istendi. ‘Olur mu, bu kadar büyük bir işin üstesinden gelebilir miyim?’ derken kendimi organizasyonun içinde buldum ve 20 parçadan oluşan bir kreasyon hazırladım. İçinde şalvarlar, ceketler, elbiseler, kaftan vardı. Çok daha özel bir tasarım olarak kravattan bir elbise yaptım. O da çok ilgi gördü defilede. Ebrulu kravatlardan elbise, hiç yapılmamış bir şey. Daha sonra yurt dışından talepler geldi. Yaklaşık bir yıldır yurt dışına pantolon gönderiyoruz. Ebrularını ben yapıyorum. Bursa’da dikiliyor ve Londra’ya, Los Angeles’a gidiyor. Bu benim için büyük gurur ve güzel bir başlangıç.”
Elmas, beyaz kot kumaşların üzerine 50 santimetreye 1,5 metrelik teknede, yurt dışındaki firmanın belirlediği desenlerde ebru uyguladığı bilgisini paylaştı.
Ebruyla tasarladıklarının çok beğenildiğini, çok güzel tepkiler aldığını söyleyen Elmas, sadece giysi değil, ebrulu kumaşlardan çizmeler, ayakkabılar, sedir minderleri, sandalyeler, aksesuarlar hazırladığını dile getirdi.
Uluslararası festivallere katıldığını, sergiler açtığını, ebru sanatını en doğru şekilde tanıtmaya çalıştığını, özel atölyelerde, halk eğitimi merkezlerinde ebru eğitimi verdiğini anlatan Elmas, “Bursa Teknik Üniversitesinde seçmeli olarak ebru dersi eklendi. İlk sene bir sınıfım vardı. Öğrencilerin bu kadar ilgi göstereceği hiç aklıma gelmemişti. İkinci senemde üç sınıfım oldu. Öğrenciler çok ilgi gösteriyor, düzenli derslere katılıyor, dersin bir an önce gelmesini bekliyor ve ebru yapmak için can atıyor. Dileğim, ebru sanatının bütün üniversitelerde seçmeli ders olması.” diye konuştu.