İTO Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi ikiz öğrencileri Mehmet Akif ve Ahmet Enes Tekeli kardeşler, hafızlık icazet sevincini Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde yaşadı.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde 87 yıl sonra düzenlenen törende, “Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi”nin uygulandığı İstanbul Üsküdar İTO Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi/Hafız İmam Hatip Ortaokulu’nda hafızlıklarını tamamlayan 136 öğrenci icazet aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen törende hafızlık icazeti alan 136 öğrenci, 87 yıl sonra bir ilki yaşadı.
İTO Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesinin ikiz öğrencileri Mehmet Akif Tekeli, Ahmet Enes Tekeli de düzenlenen icazet töreninde hafızlık belgesini aldı.
13 ay gibi kısa bir sürede Kuran’ı baştan sona ezberleyen ikiz kardeşlerden Mehmet Akif Tekeli, hafız olmaya ailesinden etkilenerek karar verdiğini söyledi.
Mehmet Akif Tekeli, “Hafızlığı istiyordum. Çevremde çok hafız vardı. Teyzem, kuzenim hatta babam bile hafızdı. Babam hafız olmamı çok istiyordu. Biz de kendimizi denemek için Marmara İmam Hatip Lisesinin deneme sınavına girdik ve kazandık. Oranın hafızlık projesi vardı. İçimde hafız olma isteğiyle başladım.” diye konuştu.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde icazet almanın kendileri için önemine değinen Tekeli şunları söyledi:
“Beşinci sınıfın ekim ayından altıncı sınıfın aralık ayına kadar sürdü. Yani 13 ayda bitirdim. Yaklaşık bir asırdan sonra Ayasofya’daki ilk icazete katıldığım için çok mutluyum. Arkadaşlarımla beraber hafızlığı bazen zorlansak da çok güzel bir şekilde tamamladık. Belgemizi de aldık. Törene katılan Cumhurbaşkanımız, TBMM Başkanımız ve Diyanet İşleri Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.”
“İkiz kardeş olmanın hafızlık eğitiminde faydasını gördük”
Ahmet Enes Tekeli ise ikiz kardeş olmanın hafızlık eğitiminde faydasını gördüklerini ifade ederek, “Evde ben kardeşime okuyordum o da bana okuyordu. Böylece süreci hızlandırmış oluyorduk. Bunun sayesinde hafızlık eğitimini aynı gün beraber başlayıp bitirdik.” diye konuştu.
Hafızlık eğitimi ile okul derslerinin aynı anda yürütülebildiğini anlatan Tekeli, “Okulla hafızlık eğitimi aynı anda yürütülebiliyor. Bunun örneğini bugün icazet töreninde burada gördük. Okulda hafızlık eğitimi alırken bir şeyleri bırakmanız lazım. Hafızlık çalışırken hafta sonları tatil yapmadık. Hep ders yaptık. Bunun sonucunu hafızlığı bir yılda bitirerek gördük.” ifadelerini kullandı.
En çok Şuara ve Kalem Surelerini ezberlerken zorlandıklarını belirten ikiz hafız kardeşler, en sevdikleri surenin Meryem Suresi olduğunu söyledi.
“Bundan sonraki hayallerim yine hafız olarak yaşayabilmek”
Törende hafızlık icazeti alan Necip Fazıl Belge de 9. sınıf öğrencisi olduğunu dile getirerek “Hafızlığımı 7. sınıfa giderken İTO Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesinin hafızlık kısmında tamamladım. Yıllar sonra ilk kez Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi içinde yapılan hafızlık icazet merasiminde bulunduğum için ayrıca mutluyum. Katılımlarından dolayı Cumhurbaşkanımıza, Meclis başkanımıza ve Diyanet İşleri başkanımıza teşekkür ediyorum.” dedi.
Ailesinin hafızlık için kendisine çok yardımcı olduğunu anlatan Belge, “Küçük yaştan beri Kuran’la haşır neşir olan bir ailenin içerisinde büyüdüm. Babam imam, annem kurs hocası. Etrafımda da Kuran okuyanları gördükten sonra ben de öğrenmek istedim. Babam ve annem öğretti. Ardından okulda hafızlığa başladım. Hafızlık süreci biraz zordu ama zor olmayan hiçbir şey yok. Bunun üstesinden geldik.” ifadelerini kullandı.
Gelecekteki hedeflerine değinen Necip Fazıl Belge, “Öncelikle ilk hayalimi hafız olarak gerçekleştirdim. Bundan sonraki hayallerim de yine hafız olarak yaşayabilmek. Hafızlığı değerlendirebileceğim mesleği seçmek. İlahiyat okumayı düşünüyorum.” dedi.
Hafız olmak isteyenlere tavsiyede bulunan Belge, “Küçük yaşta hafız olmak isteyen arkadaşlara ‘hafızlık zor’ gibi geliyor olabilir. Ama bunun etkisinde kalmayıp eğitime başlamalarını tavsiye edebilirim. Yıllar sonra camiye çevrilen Ayasofya’da icazetimi aldım bu benim için çok büyük bir şeref” diye konuştu.
Hafızlık icazeti alan öğrencilerden TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un oğlu Ömer Asım Şentop ise kendi isteği ile Kuran’ı ezberlemeye başladığını söyledi.
Ömer Asım Şentop, “Hafızlık eğitimim bir buçuk yıl sürdü. Hocalarımın da üzerimde büyük emeği var. Kuran’ı hıfzedip onunla amel etmek bir mümin için büyük bir mutluluktur. Ben de o mutluluğun içindeyim. Heyecanlıyım.” dedi.