Filistin’in Saraybosna Büyükelçisi Rezeq Namoura, İsrail’in Filistinlilere saldırılarını ve son günlerde uygulanan ateşkesi AA muhabirine değerlendirdi.
Çatışmaların sona ermesinde tek çözümün İsrail’in Filistin topraklarındaki kuşatmayı bitirmesi olduğunu ifade eden Namoura, İsrail’in son yaptığı saldırılarda çocuk ve kadınların da aralarında bulunduğu 260’dan fazla kişinin öldüğünü anımsattı.
İsrail’in uluslararası kurumlar tarafından istenilen hiçbir sorumluluğu yerine getirmediğini aktaran Namoura, Mescid-i Aksa’daki saldırıların ise devam ettiğini söyledi.
Namoura, İsrail’in tüm Filistinlilere “şüpheli” ve “tehdit” bakışıyla yaklaştığını ifade ederek, “Daha dün 17 yaşındaki bir Filistinli sırf onlara şüpheli göründü diye saldırıya uğradı.” dedi.
İsrail kuşatmasının 1948’den bu yana devam ettiğinin altını çizen Namoura, “Umuyorum ki İslam dünyası, Filistin’in mücadelesinde birleşecektir. Tabii, Filistin sadece İslam dünyasının meselesi değildir aksine tüm uluslararası birliğin meselesidir. Bizler hem Müslüman hem de Hristiyanların desteğini bekliyoruz zira Filistin, Hristiyanlara ait tarihe de ev sahipliği yapmaktadır.” diye konuştu.
Namoura, İsrail-Filistin meselesinin dini olmadığını belirterek, “Kudüs, tüm tek tanrılı dinleri bir araya getiren bir yerdir. Dolayısıyla Kudüs İsrail’in emrindeki ölümün değil, barışın kenti olmalıdır.” dedi.
“Türkiye hem Orta Doğu hem de dünya siyasetinde büyük bir güç”
Siyonist siyasetin dünyada İslamofobiyi yaydığına işaret eden Namoura, “İnsan hakları mücadelesini İsrail’in baskıcı faaliyetlerden ayırt etmek zorundayız. Mescid-i Aksa’da namaz kılanlara engel olmak terör değil midir? Günümüz dünyasında bunu terör olarak tanımlamıyor muyuz?” ifadelerini kullandı.
Namoura, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun olanları “dinler arası çatışma” olarak göstermeye çalıştığını ancak gerçeği asla yansıtmadığını belirterek, “Kuşatma altında olanların kendini savunma hakkı vardır. Bu bir haktır. Kendisini savunanlar antisemitizmle suçlanamaz. İsrail’in tavrı da yaptıkları da terördür.” dedi.
Filistin’in ve halkının, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a büyük saygı duyduğunu dile getiren Namoura, şunları kaydetti:
“Türkiye hem Orta Doğu hem de dünya siyasetinde büyük bir güç. Türkiye’nin tutumu da bu noktada önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan da her şeyi olduğu gibi söyler. Kuşatmaysa yaşanan kuşatmadır der, terörse terör, ezilen halksa ezilen halktır der.”
Namoura, Filistin 1918’e kadar Osmanlı toprağı olduğunu anımsatarak, tarihi açıdan da bu iki ülkenin birbirine fazlasıyla bağlı olduğunu söyledi.
Filistin halkının barış istediğini aktaran Namoura, Filistin’in başkenti Kudüs ile hayatına devam etmek istediğini sözlerine ekledi.