AA muhabirinin YÖK verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye’de 129’u devlet, 74’ü vakıf ve 4’ü vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere 207 yükseköğretim kurumunda, 8 milyon 219 bin 518 öğrenci, 90 bin 338 öğretim üyesi, 180 bin 65 öğretim elemanı bulunuyor.
Türk üniversitelerindeki akademisyen sayısı, 98 bin 404’ü erkek, 81 bin 661’i kadın olmak üzere 180 bin 65’e ulaştı. Akademisyenler içinde, kadınların oranı yüzde 45’in üzerine çıkarken, bu akademisyenlerin 10 bin 11’i profesör, 7 bin 190’ı doçent, 18 bin 736’sı doktor öğretim üyesi, 45 bin 724’ü ise öğretim görevlisi.
YÖK, doktora mezunlarına ilişkin verileri derledi. 2018 verileri, Türkiye’de doktora yapan kadınların, en çok sağlık bilimleri alanını tercih ettiğini gösteriyor.
Sağlık bilimleri alanında doktora yapanların yüzde 71,71’i kadınlardan oluşuyor. Kadın araştırmacıların, yüzde 54,80’lik oran ile doktora yaptığı fen bilimleri, matematik ve istatistik alanları ikinci, eğitim alanı ise 49,73’lük doktora yapan kadın oranı ile üçüncü sıraya yerleşti.
Verilere göre, 2018’de, sanatlar ve beşeri bilimler alanında doktora yapanların yüzde 44,11’i, sosyal bilimler, gazetecilik ve haberleşme alanında doktora yapanların yüzde 45,78’i, işletme ve hukuk alanında doktora yapanların yüzde 41’i, iletişim teknolojileri alanında doktora yapanların yüzde 48,72’si, mühendislik, sanayi ve inşaat alanında doktora yapanların yüzde 35,19’u, tarım, ormancılık ve veterinerlik alalında doktora yapanların yüzde 42,86’sı kadınlardan oluştu.
Üniversitelerde bugün itibarıyla yüzde 47,7 oran ile 50 bin 213’ü kadın araştırmacılardan oluşan toplam 105 bin 279 bin öğrenci doktora yapıyor. Veriler, gelecek dönemlerde doktora yapan kadınların hem akademide hem de endüstri alanında daha çok yer alacağını gösteriyor.
YÖK 100/2000 Projesi’ndeki araştırmacı gücünün yarıdan fazlası kadın
“YÖK’ün Gelecek 10 Yıl İçin Güçlü Nesiller Yetiştirme” projesi kapsamında 2016-2017 eğitim öğretim yılı bahar dönemi itibarıyla başlatılan YÖK 100/2000 Doktora Burs Projesi kapsamında, doktora yapan kadınların oranı da dikkati çekiyor.
Bu kapsamda, 21. yüzyılda öne çıkan yüksek teknoloji, inovasyon, insani ve sosyal değerlerin bilimsel araştırmalarını üretmek ve ülkeye bu alanda bilim insanı kazandırmak üzere yola çıkılan program için ülkenin 100 öncelikli alanı seçildi.
YÖK 100/2000 kapsamında doktora yapan kadın araştırmacı sayısı erkekleri geçti. Doktora yapan toplam 4 bin 429 bursiyerin yüzde 63,8’lük oranla 2 bin 824’ü kadın araştırmacı.
Kadınların doktora yaptığı alanlar da dikkati çekiyor. Doktora alanları içinde birinci sıraya, 107 kadın araştırmacının seçtiği “mikro ve nanoteknoloji” alanı yerleşti. Bu alanı sırasıyla, 83 kadın araştırmacının çalıştığı “biyomalzeme ve doku mühendisliği”, 81 kadın araştırmacının seçtiği “mimarlık”, 68 kadın araştırmacının seçtiği “moleküler farmakoloji ve ilaç araştırmaları”, 58 kadın araştırmacının seçtiği “iletişim çalışmaları”, 57 kadın araştırmacının seçtiği “sürdürülebilir tarım”, 49 kadın araştırmacının seçtiği “moleküler biyoloji ve genetik”, 47 kadın araştırmacının seçtiği “insan beyni ve nörobilim”, 45 kadın araştırmacının seçtiği “biyoteknoloji” alanları izledi.
Doktora yapan kadınların tezlerinde de ileride hayata geçirilmesi beklenen yüksek teknoloji potansiyeli taşıyan araştırmalar öne çıkıyor. Bu tezler arasında kanser tedavisinde ve aşılardaki yeni teknolojiler, insan-bilgisayar etkileşimi çalışmaları, gen tedavisinde yenilikçi uygulamalar, hidrojen üretim teknolojileri gibi uygulamalar bulunuyor.
Salgın hastalıklara karşı aşı geliştirme, gen tedavisi, yapay zeka ve makine öğrenmesi, örüntü tanıma analizleri, hidrojen üretiminde yenilikçi uygulamalar gibi 100 farklı alanda araştırmalarını sürdüren kadınlar, Türkiye’nin 92 üniversitesinde doktora yapıyor.
Öte yandan YÖK, 100/2000 doktora programını yürüten üniversitelerde öncelikli alan koşuluyla 200 araştırma görevlisi kadrosu tahsis etti ve bu kadroların çoğunluğuna başarısı yüksek kadın araştırmacılar yerleştirildi.