Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Halid el-Mişri, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter‘in çifte vatandaşlığı nedeniyle devlet başkanlığına aday olamayacağı için anayasa referandumunu engellediğini söyledi.
Mişri, başkent Trablus‘ta düzenlediği basın toplantısında, 24 Aralık‘ta yapılması planlanan genel ve başkanlık seçimleri, anayasa referandumu ve devlet kurumlarının birleştirilmesi konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Seçimlerin belirlenen tarihte yapılması kararına bağlı olduklarını vurgulayan Mişri, “Yerel ve uluslararası tarafları, sonuçları tüm taraflarca kabul edilecek adil seçimlerin yapılabilmesi için sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.” dedi.
Mişri, ülkede referanduma götürülmesi için taslak halinde bekleyen anayasanın Libya halkının bir hakkı olduğunu ve referanduma sunulması gerektiğini belirtti.
Referandum için gerekli kanunun 2019’da tamamlandığını kaydeden Mişri, Yüksek Seçim Komisyonunu “anayasayı referanduma götürme noktasında isteksiz olmakla” eleştirdi.
“Anayasa referandumunun, 24 Aralık’ta yapılması planlanan genel ve devlet başkanlığı seçimlerini geciktireceği” görüşünü kesinlikle kabul etmediklerini vurgulayan Mişri, anayasanın kabulünün seçimlerin zamanında yapılmasını etkilemeyeceğini söyledi.
Anayasa taslağına göre çifte vatandaşlığı bulunanlar devlet başkanlığına aday olamıyor
Mişri, Hafter’in anayasa referandumunu şahsi çıkarları nedeniyle istemediğini ifade etti.
Referanduma sunulmayı bekleyen anayasa taslağına göre çifte vatandaşlığı bulunanların devlet başkanlığına aday olamayacağına işaret eden Mişri, ABD vatandaşlığı bulunan Hafter’in tam da bu nedenle süreci tıkadığını söyledi.
Mişri, şunları kaydetti:
“Bazı uluslararası tarafların bize bildirdiğine göre, Racme’deki (Bingazi) savaş suçlusu (Halife Hafter), anayasa referandumunu reddediyor. Anayasada çifte vatandaşlığı bulunanların başkan olmasına izin verilmediği için (Hafter) referandumu engelliyor.
Eğer ülkenin yeniden inşasına katılmak, başkan, bakan veya milletvekili olmak istiyorsan, başka bir devletin vatandaşlığından vazgeç. Çünkü vatandaşlık almak için yapılan yeminde vatana bağlılık esası vardır. Önceki (Muammer Kaddafi) rejiminde çok daha katı kurallar vardı. Bir dışişleri bakanlığı yetkilisinin, orduda bir subayın veya emniyet ve istihbarat yetkilisinin eşinin dahi yabancı ülke vatandaşlığı olsa görevden men edilirdi. Yani şimdi başkanın kendisinde yabancı bir ülke vatandaşlığı olması mümkün mü? Bunu reddediyoruz.”
Seçimleri sabote etmeye çalışan güçler ve ülkeler var
DYK Başkanı Mişri, anayasanın halka sunulması ve reddedilmesi durumunda seçimlerin anayasal temelinin belirlenmesini de alternatif bir yol olarak kabul ettiklerini kaydetti.
Ancak belirlenecek bu anayasal temele göre, başkanın genişletilmiş yetkilere sahip olmasını da çekinceyle karşıladıklarını dile getiren Mişri, “Bu yüzden başkanın anayasaya göre seçilmesini istiyoruz.” dedi.
Mişri ayrıca isim vermeden, çıkarları gereği seçimleri sabote etmeye çalışan “bazı aktif siyasi güçler ile ülkeler” olduğunu ve bunların Libya’da bir kaos çıkmasından faydalandığını söyledi.
Askeri kurumlar birleştirilmeli
Mişri, Libya’da bölünmüş durumdaki devlet kurumlarının birleştirilmesi için Fas’ta yapılan Buznika Anlaşması uyarınca bu kurumlara atanacak yönetici pozisyonlarına adaylık başvurularını başlattıklarını duyurdu. Mişri, bu adaylıkların Merkez Bankası, Yüksek Seçim Komisyonu ve Denetim Bürosu yöneticiliklerini kapsadığını kaydetti.
Finans ve denetleme gibi devlet kurumlarının birleştirilmesinin, ordunun birleştirilmesi ile bağlantılı olması gerektiğini belirten Mişri, “Askeri kurumların bölünmüşlüğü çözülmedikçe, diğer devlet kurumlarının birleştirilmesi dosyasını tamamlamayı reddediyoruz.” dedi.
Mişri, “Ülkenin tümünde birleşik bir askeri liderlik olmadığı için, doğu ve batıdaki askeri grupların ayrı ayrı mezuniyet törenleri yapmaları ve askeri rütbeler vermeye devam etmelerinden dolayı üzgünüz.” ifadelerini kullandı.