Yazar, çevirmen ve mütefekkir Cemil Meriç, vefatının 34. yılında Karacaahmet Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı.
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen anma törenine, usta yazarın kızı Ümit Meriç, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, şair Cahit Koytak ve yönetmen Faysal Soysal’ın yanı sıra kültür sanat dünyasından birçok ismin yanı sıra sevenleri katıldı.
Yapılan dualarından ardından konuşan Ümit Meriç, kaleme aldığı “Babam Cemil Meriç” kitabının bir küçük ilaveyle 12. baskısının yakın zamanda Ketebe Yayınları’ndan çıkacağını söyledi.
Meriç, kitabın aynı zamanda İngilizceye de tercüme edileceğini belirterek, “Bir bölümünün tercümesine başlandı. Mardin Artuklu Üniversitesi’nde yapılan ‘Yerelden Evrensele Cemil Meriç’ başlıklı toplantının davet ettiği gibi, artık Cemil Meriç’i sadece Türkiye’nin değil, İslam dünyasının ve bütün dünyanın okuduğu, 20. yüzyılın bir mütefekkir ve muharriri olarak tanıtmamızın zamanı geldi ve geçiyor. İnşallah benim kitabım bu lokomotifin bir öncüsü olacak.” dedi.
“Meriç, köprü vazifesi gören bir düşünür”
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Cemil Meriç’in Türkiye’nin yakın tarihinde önde gelen mütefekkir ve edebiyatçılarından olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Biz İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak tarihimize, medeniyetimize, kültürümüze hizmet etmiş, şehrimizde yaşamış insanları anmayı hem bir görev hem de bir vefa borcu olarak görüyoruz. Cemil Meriç, fikirleriyle yazdıklarıyla geçmişe yönelik değerlendirmeleriyle zamanımızı tanımlamasıyla geleceğe yönelik teklifleriyle zamanlar arası bağ kurmayı başaran bir düşünürdür. Hem yaşadığı dönemde hem vefatından sonra nesilleri etkilemiş ve etkilemeye devam edecek bir isimdir. Gerek Türkçeyi etkili kullanımı gerek kültürel kavramlarımıza, ıslahlarımıza vukufiyeti ve onların tanımlamaları gerekse insanımızı geleceğe hazırlaması açısından önemli bir köprü vazifesi gören bir düşünürdür.”
Yılmaz, Meriç’in yazdıklarından öte yaşadığı sıkıntıların da son derece manidar olduğuna işaret ederek, “Bir savaşlar dönemi insanıdır. Bunun yanında gözünden dolayı yaşadıkları onun bir başka çilesi olmuştur. Buna mukabil hayattan kopmamış, yazmaya, okumaya, öğrenmeye, hayatı anlamlı kılmaya ve anlamlandırmaya büyük önem vermiştir. Hülasa Cemil Meriç, yazdıklarıyla yaptıklarıyla yaşamıyla hayata tutunmasıyla bütün sorunlara rağmen hayatı zenginleştirmesiyle bizim fikir ve edebiyat tarihimizde önemli bir isim olarak anılmaya devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç ise “Cemil Meriç, ülkemizi mağaradan aydınlığa çıkaran çağımızın yeni Eflatunlarındandır. Dolayısıyla onların açmış olduğu o yolda, o duvardan bir briket çekmek suretiyle mağaradan aydınlığa çıkabilirsek ne mutlu bizlere. Ruhu şad olsun.” ifadelerini kullandı.
Programda ayrıca Cahit Koytak, Cemil Meriç’in vefatının ardından ona ithafen kaleme aldığı “Son Osmanlı” şiirini seslendirdi.