Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamada, 13 Haziran 2021 tarihli HaberTürk’te yer alan bir köşe yazısına işaret edildi.
Söz konusu yazıda yer alan iddialara yanıt verilerek, “Küresel salgın sürecinin gerektirdiği hassasiyetten oldukça uzak ve kasıtlı olarak yapılan çarpıtmaya yönelik kamuoyunu aydınlatma gereği hasıl olmuştur.” denildi.
Açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerini en aza indirmek amacıyla yetki ve imkan sahibi tüm aktörlerin insanlığa fayda sunmak üzere aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları başlattığı hatırlatılarak, Türkiye’nin de bu mücadelenin başat aktörlerinden biri olduğu ve “COVID-19 Türkiye Platformu” çatısı altında sürdürdüğü 10 farklı ilaç ve 7 farklı aşı geliştirme projesiyle sürece katkı sağladığı vurgulandı.
COVID-19 Türkiye Platformu tarafından yürütülen yerli aşı çalışmalarından birisinin de Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsünde Prof. Dr. Hakan Akbulut öncülüğünde yürütülen adenoviral vektör aşısı olduğu hatırlatılan açıklamada, “Bu proje, Türkiye Cumhuriyeti’nde yürütülen ve klinik aşamaya geçmekte olan tek adenovirüs tabanlı vektör aşısı olma özelliğini taşımaktadır. 50’nin üzerinde çeşidi bulunan adenovirüsler, farklı ülkeler tarafından yürütülen aşı çalışmalarında kullanılmaktadır.” bilgisine yer verildi.
Açıklamada, yerli aşı çalışmasında tercih edilen adenovirüs türünün dünyadaki diğer örneklerinden pozitif ayrılarak, nadir olarak görülen yan etki ihtimalini en aza indirdiği belirtildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın, 13 Mayıs’ta gerçekleştirdiği Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü ziyareti sırasında yerli adenovirüs temelli aşı geliştirme çalışmasının diğer ülkelerde yürütülen benzer çalışmalardan pozitif yönde ayrışmasına dikkati çektiği ve “Hocamızın, daha az zararlı ya da insana hiç zarar vermeyecek, dünyada kullanılan diğer adenovirüslere göre daha avantajlı bir virüsü tercih ettiğini biliyoruz.” ifadelerini kullandığı anımsatılan açıklamada, söz konusu köşe yazısında ise Bakan Varank’ın ifadelerinin bağlamından koparılarak yansıtıldığı kaydedildi.
Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Açıklamadan da anlaşılacağı üzere, bu ifadelerin Sağlık Bakanlığımız tarafından ülkemizde kullanımına onay verilen ve halihazırda uygulanmakta olan aşılarla hiçbir ilgisi yoktur. Açıklamada bahsedilen husus nihai ürün olan aşılar değil, aşıların geliştirilmesinde kullanılan adenovirüslerdir. Bu apaçık gerçeğe rağmen Sayın Bakan’ımızın ifadelerini sorumsuzca bağlamından kopararak ‘aşıların zararlı olabileceği’ şeklinde yorumlayanlar, yalnızca karşı oldukları siyasi düşünceyi ve temsilcilerini değil, salgınla mücadele eden bilim insanlarını, sağlık çalışanlarını ve tüm insanlığı hedef almaktadır. Salgının patlak vermesinden bu yana yapılan tüm bilimsel çalışmalar açıkça göstermiştir ki Kovid-19 salgınıyla mücadele etmenin yegane yolu aşılanmaktır. Sayın Bakan’ımız, yine COVID-19 Türkiye Platformu tarafından geliştirilen VLP temelli yerli aşının Faz-1 gönüllüsü olarak bu sürece en tabii desteklerini göstermiştir. Hassas günlerden geçtiğimiz bu dönemde aşılanma sürecine, siyasetçi, akademisyen, sanatçı, gazeteci ve önde gelen diğer tüm sorumluluk sahibi aktörlerin destek olması elzemdir.”