Sinemaseverler, heyecanla sinema salonlarının yeniden açılmasını bekliyor.
Hann Yapım Genel Müdürü Onur Aşa, AA muhabirine yaptığı açıklamada ilk sinema filmi 2018’de vizyona giren HANN Yapım’ın, salgın tedbirleri dolayısıyla salonlar kapanana kadar pek çok filmi izleyiciyle buluşturduğunu söyledi.
Sinemaların açılmasıyla “Hababam Sınıfı Yaz Oyunları” ve “Bize Müsaade” filmlerinin vizyona gireceğini kaydeden Aşa, “Bu filmleri seyirciyle buluşturmak için uzun süredir bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl kasım ayı içerisinde, Hababam Sınıfı Yaz Oyunları’nın galasını ve özel gösterimini yapmıştık. Akabinde tekrar maalesef bir kapanma oldu. Şu an için iki filmimiz hazır, 1 Temmuz’da sinemaların açılmasıyla beraber seyirciyle buluşturmak için bekliyoruz.” dedi.
Aşa, sinema sektörünün salgın sürecinde kendi içinde zorlaştığının altını çizerek, şunları aktardı:
“İnsanların evde sürekli bir şey tüketme isteği, dijitali de çok hızlı büyüttü. Sinemayla ilgili yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bu konuyla ilgili motivasyonumuz yüksek, beklentimiz de aynı şekilde yüksek. Bu yıl içerisinde, sete gireceğimiz iki sinema filmimiz olacak. Biri, Hababam Sınıfı’nın üçüncü serisi olacak. Orada seyirciye bazı sürprizlerimiz olacak hem oyuncu hem hikaye anlamında.”
Onur Aşa, Gani Müjde’nin kaleme aldığı ve yönetmenliğini yapacağı romantik komedi türündeki film projesi için ise görüşmelerin devam ettiğini dile getirdi.
Senaryo görüşmelerinin 2022 yılı için de sürdüğünü belirten Aşa, “Hem yurt dışı hem yurt içinde bu senaryo değerlendirmelerini tamamladıktan sonra proje aşamasına gideceğiz. Daha sonra bunları da projelendirdikten sonra sinemaya armağan etmiş oluruz.” diye konuştu.
“Arthouse ile ilgili yatırımlarımız olacak”
Bağımsız filmlerle ilgili Hann Yapım tarafından hayata geçirilmesi planlanan projelere de değinen Aşa, şu bilgileri verdi:
“Sinemanın aslında belki en kıymetli tarafı arthouse. Maalesef şu an için ülkemizde de bazı içerikler seyirciyle buluşamıyor, mevcut takvimdeki yoğunluktan dolayı. Ama biz bu hikayeleri biliyoruz. Biz işin bu tarafında olduğumuz için okuyabiliyor, bazen de izleyebiliyoruz ama beyaz perdeyle buluşmuyor bazı içerikler. Bizim arthouse ile ilgili bazı yatırımlarımız olacak, hem prodüksiyon, hem hikaye anlamında. Çok değerli kalemler, yönetmenler var. Bunları hepimiz biliyoruz. Bu projeleri gerçekleştiren, enerji ve motivasyonu çok yüksek genç arkadaşlarımız da var.”
Onur Aşa, bağımsız, sanatsal filmlerin kemikleşmiş, fanatik bir izleyici kitlesine sahip olduğuna dikkati çekerek, “Hann Yapım’ı arthouse ile ilgili buluşma noktası haline getirmek istiyoruz. Tabii bu bir süreç. Bununla ilgili çalışmalarımızı başlattık, görüşmelerimiz devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
“Sinema içerikleri her zaman daha kıymetlidir”
Salgın süreciyle beraber dijital platformların hızlı bir büyüme içine girdiğine vurgu yapan Aşa, “Bu aslında çok realist değil. Sinemaların açılmasıyla bir çizgiye oturacaktır diye düşünüyorum. Ama sinemada şöyle bir kıymetli durum, aslında bir büyü var. Sinema insanlarının takvimine giren bir olay. Yani dijitalde karşınıza gelen içeriği beğenip, beğenmemek ve değiştirmek tamamen tüketicinin ve izleyicinin kararında. Anlık duygularla izliyoruz. Ama sinema bir kişinin takvimine giriyor. İşe gidecek, oradan çıkacak, filme gireceksiniz. Ondan sonra eşinizle, arkadaşınızla veya kardeşinizle yemek yiyeceksiniz. O yüzden sinema içerikleri her zaman daha kıymetlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Aşa, farklı türlerdeki yerli yapımların da başarı kazanmaya başladığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demek ki sinemayla ilgili doğru hikayeler yakaladığınızda, iyi prodüksiyonlarla çok başarılı işler ortaya çıkabiliyor. Ben dijitalin, tabii ki sinemaların açılmasıyla birlikte biraz azalacağına ve belli bir noktada düz bir çizgiye oturacağına inanıyorum. Sinema her zaman özeldir. Çünkü sinema bir sosyal aktivite aynı zamanda. Yani tanımadığınız, ilk defa gördüğünüz kişilerle yan yana, bazen aynı kolçağa kolunuzu koyarak, birbirinize temas ederek bir film izliyorsunuz. Daha sonra o kapıdan çıktıktan sonra belki günlerce izlediğiniz filmle ilgili yorumlar, söyleşiler yapıyor, sohbet ediyorsunuz. O yüzden sinemanın yerinin dolacağına inanmıyorum.”
Oyuncu ve yapımcıların da her zaman sinema için bir şeyler yapmak istediğini sözlerine ekleyen Aşa, salgın sırasında öne çıkan dijital mecra karşısında, yeniden açılan sinema salonlarına hızlı bir geri dönüş olacağını düşündüğünü kaydetti.
“Seyircilere iyi içerik ve hikayeler sunmaya devam edeceğiz”
Sinemaların temmuz itibarıyla sinemaseverleri ağırlamaya başlayacağına vurgu yapan Aşa, “Temmuz ayında ‘Hababam Sınıfı Kıbrıs Yaz Oyunları’, ‘Bize Müsaade’yi de ağustos ayında vizyona almayı planlıyoruz. Dağıtım firmamızla görüşüyoruz. Yakın zamanda da bunu açıklayacağız.” diye konuştu.
Onur Aşa, son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığının sinema sektörüne proje ve yatırım gibi çeşitli alanlarda destekler sunduğunu kaydetti.
Yarı zamanlı iş olarak başladığı sinemaya aşık olduğunu ve tutkuya dönüştüğünü söyleyen Aşa, şöyle devam etti:
“Çok tarif edilebilir bir şey değil. Bence herkes için bu şekilde. Çünkü Türkiye’deki sinema gişe ve seyirci sayılarına baktığımızda, pandemi öncesine kadar hep bir artış vardı. Hem devlet hem de özel yatırımcılar sinemalara çok büyük yatırımlar yapıyor, teknoloji ve hikaye anlamında. Biz seyircilere iyi içerikler, iyi hikayeler sunmaya devam edeceğiz.”
Hann Yapım’ın daha önce imza attığı filmler arasında “Babamın Ceketi”, “Aslı Gibidir”, “Hababam Sınıfı Yeniden”, “Annem” ve “Konuşan Hayvanlar” yer alıyor.