Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, TİM Marka Konseyi çatısı altında markalarını uluslararası arenada güçlendireceklerini belirterek, “Küresel fırsatları yakından takip ederek markalı ihracatımızı artıracağız. Bunun sonucu olarak da ihracat birim değerimizi 2030 yılına kadar inşallah 2 doların üzerine çıkaracağız.” dedi.
TİM tarafından salgında küresel fırsatları değerlendirmek, markalı ihracatı ve ihracattaki katma değeri artırmak amacıyla kurulan TİM Marka Konseyi, İstanbul’da düzenlenen toplantıda tanıtıldı.
Toplantıya TİM Marka Konseyi Başkanlığı’na seçilen Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ve Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Zeynep Bodur Okyay, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Konukoğlu, Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar ve Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin’in de aralarında bulunduğu Marka Konsey üyeleri katıldı.
TİM Başkanı Gülle, toplantıda yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti, başlı başına güçlü bir markadır. Bizler bu güçlü markayı hep birlikte daha da yükseltmek ve tüm dünya ile rekabet ederken markalı ihracatımızı artırmak için TİM Marka Konseyi’ni hayata geçiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası ticaretin yönünü tayin eden pek çok faktör olsa da markalaşmanın öne çıktığını aktaran Gülle, “Eğer markaysanız sektörünüz istediği kadar kırılgan olsun, her krizin üstesinden gelebilirsiniz. Markaysanız tüketim rekor derecede daralsa dahi, toparlanma yine sizinle başlar. Bizler, bu anlamda oldukça şanslı bir coğrafyada bulunuyoruz. Farklı olmak, marka olmak bu milletin geleneğinde, kaderinde var. Marka demek, emek, sermaye ve sabır demek. Müşteriyi aile gibi görmek, kaliteden ödün vermemek demek. Hatalardan ders alıp tekrar etmemek demek. Marka olmak bazen talebi duymak, bazen de talebe liderlik, rehberlik etmektir.” diye konuştu.
“Türkiye küresel marka değeri göstergesinde 49. sıradan 44. sıraya yükseldi”
İsmail Gülle, Türkiye’nin ihracat konusunda önemli bir mesafe katettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pandemi koşullarının getirdiği zorluklara rağmen her ay yeni rekorlarla ihracatımızı üst noktalara taşıyoruz. Bu yıl ihracatta 200 milyar dolar üzerini hedefliyoruz. İhracatta daha ileriyi hedeflemenin en önemli yollarından biri ise markalaşmaktan geçiyor. Bu konuda ülkemizin üreticileri ve ihracatçıları çok güzel çalışmalara imza attı, atmaya da devam ediyor. Bu girişimler, rakamlara da yansıyor. Dünyanın önde gelen marka değerleme kuruluşu Brand Finance, her yıl ilk 5 bin küresel marka değerinin milli gelire oranını, bir raporda yayınlıyor. Bu raporun sonucu ilk kez geçtiğimiz yıl, Küresel İnovasyon Endeksi’nin 80 alt göstergesinden biri oldu. Endeksin 2020 sonuçlarına göre, Türkiye küresel marka değeri göstergesinde 49. sıradan 44. sıraya yükseldi. Firmalarımız markaya önem verdikçe ve markaya yatırım yaptıkça küresel endekslerde çok daha yukarılara tırmanacağız. Bu doğrultuda, Küresel İnovasyon Endeksi Türkiye Görev Gücü’nün liderliğini üstelenerek Türkiye’nin marka sıralamasında daha yukarılara taşıması için çalışmalar yürüteceğiz.”
“Turquality firmaları, ortalama 78 ülkeye ihracat yapıyor”
TİM Başkanı Gülle, dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı Turquality ile ilgili bilgiler verirken, program kapsamında, mal ihracatçısı 178 firma, hizmet sektörlerinden 22 firmanın yer aldığını bildirdi.
Marka Destek Programı kapsamında ise mal ihracatçısı 124 firma, hizmet sektörlerinden 28 firmanın bulunduğunu aktaran Gülle, “Bu firmalarımız, hem Türkiye ortalamasının hem de ilk 1.000 firma ortalamasının üzerinde birim ihracat değerine sahip. Bu firmalarımızın kilogram başı ihracat değeri, mücevher sektöründe 1.000 dolar, savunma ve havacılık sektöründe 254 dolar, gemi ve yat sektöründe 33 dolar, süs bitkileri ve mamulleri sektöründe ise 31 dolar seviyesinde. Yine Turquality kapsamındaki firmalarımız, pazar çeşitlendirmesi anlamında da daha başarılı. Turquality firmalarının, ortalama 78 ülkeye ihracat yaptığını görüyoruz.” diye konuştu.
Konseyin yol haritası ve 5 hedefi
TİM Marka Konseyi’nin 2021 yol haritası ve ana hedeflerini aktaran Gülle, şunları kaydetti:
“İlk hedefimiz, markalı Türk ürünlerinin uluslararası alanda imajının iyileştirilmesidir. Bu noktada, ürün ve hizmet kalitesinin artırılması, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri, Türkiye markası ile global PR, reklam ve kurumsal kimlik faaliyetleri ajandamızda yer alıyor. İkinci ana hedefimiz, firmalarımızın bilinen ya da gelişme potansiyeli bulunan yabancı şirket ve markaları satın alarak global pazarlara doğrudan erişim sağlamalarıdır. Bu hedef doğrultusunda ihracatçılarımıza bilgilendirme, danışmanlık ve teknik destek sağlanmasına yönelik mekanizmalar oluşturmayı planlıyoruz. Üçüncü ana hedefimiz, firmaların kendi markaları ile yaptıkları ihracatın izlenmesine yönelik bilgi altyapısı oluşturulmasıdır. Ne yazık ki ülkemizde markalı ihracata dair bir veri tabanı bulunmuyor. TİM Marka Konseyi olarak, bu veri tabanını oluşturmak ve gerek sahadaki gerekse akademik çalışmalara katkı sağlama arzusundayız. Dördüncü ana hedefimiz, markalı Türk ürünlerinin dijital platformlarda daha etkin tanıtılmasıdır. Bu kapsamda, dünyanın önde gelen büyük alıcı ve satıcılarının bir araya geldiği e-ticaret pazar yerleri aracılığıyla firmalarımızın bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz. Beşinci ve son ana hedefimiz ise Türkiye Tanıtım Grubu’muz bünyesindeki Türkiye markası ve ihraç sektörlerine yönelik tanıtım faaliyetlerini TİM Marka Konseyi’mizin çalışmalarıyla güçlendirmektir.”
“Yabancı öğrencilerimizi gönüllü marka elçisine dönüştüreceğiz”
İsmail Gülle, Türkiye’de eğitim alan 200 bini aşkın uluslararası öğrenciyi ve 150 bini aşkın Türkiye mezununu, gönüllü birer marka elçisine dönüştürmeyi amaçladıklarını ifade ederek, bu 5 ana hedefe ulaşmak için hedef pazarlara yönelik markalaşma faaliyetlerini artırmayı, uluslararası markalara bağımlılığı azaltarak rekabetçi milli markalar yaratmayı, TİM Marka Sohbetleri gerçekleştirmeyi, Ticaret Bakanlığı ile başlattıkları “81 İlde İhracata İlk Adım Mentorluk” programındaki uluslararası markalaşma faaliyetlerini ve eğitimlerini KOBİ’lerde yaygınlaştırmayı amaçladıklarını kaydetti.
“İhracat birim değerimizi 2 doların üzerine çıkaracağız”
TİM olarak, markalaşma konusunda her fikre, her bakış açısına değer verdiklerini dile getiren Gülle, “En küçük firmanın dahi yerelden genele kocaman bir marka haline gelebileceğine inanıyoruz. Unutmayalım ki bir fert bir ürünü, bir ürün bir firmayı, bir firma bir sektörü, bir sektör ise koca bir ülkeyi marka yapar. Bu nedenle TİM Marka Konseyi çatısı altında markalarımızı uluslararası arenada güçlendireceğiz. Küresel fırsatları yakından takip ederek markalı ihracatımızı artıracağız. Bunun sonucu olarak da ihracat birim değerimizi 2030 yılına kadar inşallah 2 doların üzerine çıkaracağız. Markalı ihracatı ve ihracattaki katma değeri artırmak amacıyla hayata geçirdiğimiz TİM Marka Konseyi’mizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
“En kısa zamanda TİM sekretaryasıyla birlikte bir arama toplantısı yapmayı planlıyoruz”
TİM Marka Konseyi Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da en kısa zamanda TİM sekretaryasıyla birlikte bir arama toplantısı yapmayı ve bu arama toplantısı sonucu bir yol haritası belirlemeyi amaçladıklarını kaydetti.
Orakçıoğlu, “Bunu projelendirmek ve en kısa zamanda uygulamaya geçirmek niyetindeyiz. Çünkü aslında hazır olduğumuz birtakım altyapılarımız var. Bu altyapılarımız şu; deneyim kazandık. Her şeyden önce dijital altyapıda bir deneyim kazandık. Firmalarımız bu hazır altyapısını dünyaya nasıl taşıyabilir ve dünyada özellikle şu anda birçok ülkede heyecanını ve enerjisini yitirmiş markaların yerine Türk markalarını nasıl pozisyonlayabiliriz? Bunlar için önümüzdeki dönemlerde çok büyük fırsatlar var.” ifadelerini kullandı.