Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplanan TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda “Adalet Hizmetlerinde Dijital Dönüşüm” başlıklı sunum yaptı.
Dijital dönüşümün ve mecraların gün geçtikçe daha da önem kazandığına işaret eden Gül, bu alanın tüm toplumun ana gündem maddelerinden birisi olduğunu söyledi.
Dijital dönüşümde katedilen yolun, ülkelerin gelişmişlik düzeyinin de en önemli göstergelerinden birisi haline geldiğini vurgulayan Gül, bu alanın ekonomik ve toplumsal hayatı ihmal edilemez düzeyde etkilediğini dile getirdi.
Her teknolojik gelişmede olduğu gibi bu konuda da düzenlenmesi gereken yeni alanların bulunduğuna dikkati çeken Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde, AK Parti hükümetleri döneminde e-devlet gibi çok önemli kurumlar kazandırılmıştır. Kamu hizmetlerinin dijitalleşmesinde, bilişim sistemlerinin gelişmesinde, bilişim teknolojilerinin ulaşılabilirliğinde önemli bir mesafe kaydedilmiştir. Bunun daha da ileriye taşınması adına elbette atılacak adımlar vardır.
Hukuk altyapısının ve adalet sisteminin de bu gelişime ayak uydurması bir zorunluluk, gerekliliktir. Bu kapsamda, hem bu teknolojik alanların yaygınlaştırılmasına çalışılırken hem de dijital mecralarda hak ve özgürlüklerin korunması ayrı bir ödev olarak karşımızda duran bir bağlamdır. Bunun için şimdiye kadar önemli çalışmalar yapılmış ve mevzuat değişiklikleri gerçekleştirilmiştir. 2005 yılında Türk Ceza Kanunu’nda bilişim suçlarına yer verilmesi bunun bir sonucudur. Dijital delillerin toplanması, esas alınması gibi konularda, teknolojik gelişmeye uygun bir yapı oluşturulmuştur.”
“Dijital mecraların özgürlük-güvenlik çerçevesinde ele alınması bir gereklilik”
Abdulhamit Gül, bu alanların hepsinin özgürlük-güvenlik çerçevesinde ele alınmasının bir gereklilik olduğunu ifade etti.
Toplumsal alanda nasıl kişilik haklarına saygı gerekiyorsa kişilik haklarına, kişi mahremine ve özel hayatın gizliliğine ilişkin her türlü yaklaşımın dijital alanda da ortaya çıkması gerektiğini söyleyen Gül, sokakta da dijital mecralarda da iftira, hakaret ve kişilik haklarına saldırıda bulunulamayacağını belirtti.
Dijital veriler konusunda, hukuki anlamda geçmişte çok vahim örnekler görüldüğünü anlatan Gül, şöyle devam etti:
“İnsanların haksız yere ceza almasına yönelik geçmişte FETÖ’nün önayak olduğu delil üretme, kumpas davalarıyla bu delillerin dijital alanlarda nasıl oluşturulduğu hepimizin zihinlerinde yer edinmiştir. Usulsüz dinlemeler ve ortaya konan üretilmiş sahte delillerle yargılamaların hukuk alanına, hukuksuzlukların nasıl girdiğini hepimiz gördük, şahit olduk. Dolayısıyla dijital mecralar bir hukuk güvenliğinin de bir özgürlüğün de ana konusudur. Bütün bu alanların hukukun üstünlüğü bağlamında ele alınması gereken önemli mecralar olduğu hepimizce malumdur.”
“TBMM Dijital Mecralar Komisyonu çok önemli bir paydaş”
Gül, 2019 yılında kamuoyuna açıkladıkları Yargı Reformu Stratejisi ile bu yıl itibarıyla uygulamaya başladıkları İnsan Hakları Eylem Planı’nda da bu konuya geniş yer verdiklerini anımsattı.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonunun kendileri için çok önemli bir paydaş olacağını belirten Gül, ihtiyaçların tespiti ve kanunlaşma sürecinin daha etkin yürütülmesi açısından bu komisyonun çok önemli katkısının olacağını vurguladı.
Gül, e-adalet alanında yürütülen faaliyetlerin, e-devlet dönüşümünün öncülüğünü yüklendiğini ve bu şekilde tüm kamuya örnek teşkil ettiğini dile getirerek, UYAP’ın bu anlamda model bir çalışma olduğunu kaydetti.
Bu çerçevede bakanlığın, görev ve sorumluklarını layıkıyla yerine getirebilmesi için merkez ve taşra birimlerinin ihtiyaçları doğrultusunda elektronik adalet hizmetleri alanında çok önemli ve büyük projelere başlandığını ve birçoğunun da tamamlandığını bildiren Gül, şöyle konuştu:
“Elektronik ortamda gerçekleşen iletişim sayesinde haftalar, aylar süren yazışmalar çok çabuk sona ermekte. Geç gelen adalet değil, gecikmeyen adaleti tesis etme anlamında önemli katkılar sağlamaktadır. Davaları uzatan süreçlere baktığımızda yüzde 30 oranında tebligat sorunu karşımıza çıkıyor. E-tebligatla bunu aşmaya çalıştığımızı ifade etmek isterim. E-duruşma, e-görüş, e-adalet vatandaş portal, avukatlarımız için CELSE, e-noter gibi bilişim altyapılarımız, yine bunlara bağlı mobil uygulamalarımız salgın döneminde adalet hizmetlerinin aksamadan yürütülmesine büyük katkı sağlamıştır.
Yapay zeka uygulamalarıyla yargı hizmetlerinin ölçülebilir olması çok önemlidir. Dava açılmış, bir yıl geçmiş hala duruşma günü verilmemişse bunu sistemden HSK’nin görebileceği bir çalışma üzerinde yoğunlaştık. Yakın zamanda bunu faaliyete geçireceğiz. Adalet hizmetlerinin doğru, etkin, zamanında uygulanması bakımından çok önemli bir şekilde dijital mecralardan yararlanıyoruz.”