Soylu, Sahil Güvenlik Komutanlığının kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir başkanlığındaki Sahil Güvenlik Komutanlığı personelini makamında kabul etti.
Burada konuşan Soylu, köklü mazisi 1886’da Kordon Bölüklerinde başlayan Sahil Güvenliğin gerek kaçakçılık ve uyuşturucuyla mücadelede gerek düzensiz göçün önlenmesinde gerekse deniz canlılarının ve denizlerin temizliğinin muhafazasında önemli rol üstlendiğini belirtti.
Bir devletin kurum ve kuruluşlarının, milletin ve medeniyet aklının bir yansıması olduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
“Eğer bizim Sahil Güvenlik Komutanlığımız, Ege’de hayat kurtarıyor da başka ülkelerin teşkilatları o mazlumları ölüme terk ediyorsa, aradaki bu fark, aziz milletimizin karakterinden, kalbinin ve medeniyetinin temizliğinden ayrıca mesai arkadaşlarımızın hem insanlığa hem de mesleklerine olan sadakatinden kaynaklanmaktadır. Keza bu teşkilat, küresel göçü yönetirken, düzensiz göçle mücadele ederken, her türlü kaçakçılıkla her türlü suçla her türlü kanun dışı eylemle mücadele ederken, uyuşturucu ticaretiyle kıyasıya mücadele ederken, uluslararası ölçekte başarılı olabiliyorsa hem kendi kabiliyetleri, mahareti, hem devletimizin gücü hem de dünyadaki her denizcinin üniformasındaki üç çizgiden birinin, bu millete ait bir zaferi temsil etmesinin verdiği öz güvenden dolayıdır.”
Bakan Soylu, Emniyet Teşkilatı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının köklü ve dünyanın kendi alanlarında önde gelen kurumları olduğuna işaret ederek, bu kurumların tecrübelerinin kolay birikmiş tecrübeler olmadığının altını çizdi.
Soylu, “Sadece parayla pulla yatırımla oluşmuş yapılar değildir. Bu kurumlar, büyük bir devlet aklı, medeniyet aklı ve hafızasıdır. Dolayısıyla bunları korumak, geliştirmek ve gelecek nesillerimize daha güçlü şekilde bırakmak zorunluluğumuz vardır.” diye konuştu.
“FETÖ’nün ciddi tahribatı vardı onu kapattık”
Bakan Soylu sözlerine şöyle sürdürdü:
“Bu bakış açısından hareketle, biraz önce Genel Komutanımız da ifade ettiler özellikle 15 Temmuz sonrasında, Sahil Güvenlik Komutanlığımızın hem beşeri hem teknik hem de teknoloji anlamında kapasitesini ciddi oranda artırdık, ciddi yatırımlar yaptık. 2016 yılında 5 bin 428 olan Sahil Güvenlik personel sayısını, 15 Temmuz’dan sonra yaptığımız arınmaya rağmen bugün itibarıyla yüzde 33’lük bir artışla 7 bin 217’ye çıkardık. Kaldı ki burada siz de ben de biliyoruz ki FETÖ’nün ciddi bir tahribatı oldu, onu da kapattık. Ayrıca 2016 yılında yüzde 71 olan personel profesyonellik oranını da tarihimize nakşedilecek bir şekilde yüzde 100 profesyonel bir teşkilat olan Sahil Güvenlik Teşkilatı olarak tamamladık. Bugün Türk Sahil Güvenlik Teşkilatımız, yüzde 100 profesyonel bir teşkilattır. Bu, bizim açımızdan hakikaten önemli bir adımdı ve hep birlikte başardık.”
Sahil Güvenliğin 2016-2021 arasında konuşlandığı il sayısını 25’ten 28’e, karakol sayısını 8’den 14’e ve yüzer unsur sayısını 179’dan 194’e çıkardığına işaret eden Soylu, “Yerli ve milli imkanlarla üretilen inşallah yakın zamanda da teslim almaya başlayacağımız 105 adet kontrol botu sipariş ettik. Üretimleri devam ediyor. 2017’de Sahil Güvenlik Okul Komutanlığını, 2020’de Sualtı Eğitim Merkezini kurarak eğitim ayağımızı güçlendirdik.” bilgisini verdi.
Soylu, kısa adı SAHMUS olan Sahil Güvenlik Sayısal Emniyetli Muhabere Sistemi, SGRS adı verilen Sahil Gözetleme Radar Sistemi, veri aktarımı projesi olan Sahil-Net, TÜRSAT ile geliştirilen milli “Ka Bant uydu haberleşme projesi” gibi projelerle de dijital altyapının güçlendirildiğini belirtti.
Mobil radarların sayısının ise iki yıl içinde 8’den 19’a çıkarıldığını aktaran Soylu, “İnşallah tüm bu dijital sistemlerimizle birlikte, tüm sorumluluk sahamızın her santimetrekaresini izleyebilir hale gelmeyi hedefliyoruz. Elbette ki yapılan tüm bu yatırımlar, atılan tüm bu adımlar, sonuç almayı gerektirir.” diye konuştu.
Bakan Soylu, tüm bu gelişmelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem talimat hem de bizzat takibinin çok önemli yeri olduğunu dile getirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şükranlarını iletti.
Uluslararası hukukun Türkiye’ye verdiği alanla birlikte çok önemli operasyonların gerçekleştirildiğini aktaran Soylu şu bilgileri verdi:
“Özellikle uyuşturucu ile mücadelede son 1,5 ton alınan uyuşturucu dahil olmak üzere, uluslararası sularda yapmış olduğumuz bu operasyonlar özellikle emniyetle beraber Sahil Güvenlik Teşkilatımızın yüz akıdır. Bu sadece sınırlarımızda değil, sularımızın etrafından da uyuşturucuyu ve kaçakçılığı engelleme kabiliyetini ortaya koyduğunuz için büyük caydırıcılık teşkil etmektedir. Bu açıdan da sizi hem diğer kurumlarımızla yapmış olduğunuz entegrasyon ki Sahil Güvenlik Teşkilatımız bugün Nüfus İdaremizden, Göç İdaresi’ne kadar aynı zamanda emniyetimizden, Jandarmamız ve İller İdaremize kadar tüm kurumlarımızla eş güdüm ve koordinasyon içerisindedir.”
Soylu, Sahil Güvenlik Komutanlığının hem göç hem de uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede emsal teşkilatlara oranla çok daha büyük fedakarlık ve mesai yaptığını söyledi.
Teşkilatın mesaisinin yüzde 70’ini göç, göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göçle mücadelenin aldığını belirten Soylu şunları kaydetti:
“2019 yılında Sahil Güvenlik Komutanlığımızın kurtardığı kaçak göçmen sayısı 60 bin 802 idi. 2020 yılında virüs salgını etkisiyle göç dalgasında hafif bir durulma söz konusu olsa da bu rakam 20 bin 380’dir. Bu yıl içinde halen 6 bin 107’dir. Buradaki düşüş, kimseyi aldatmasın. Şunu gördük ki, virüs salgınında en küçük bir normalleşmede bu sayılar hızla artmaktadır. Neticede göçe kaynaklık eden yerlerde huzur ve istikrar olmadığı müddetçe bu baskı devam edecektir. Bizim işimiz düzensiz göçle mücadele işi. Birçok umutla kendi memleketlerinden başka ülkelere geçmek isteyenlerin, bizi karşı karşıya bıraktığı onları denizden kurtarmak ve düzensiz göçü engelleme sorumluluğumuz 7/24 devam edecektir.”
Soylu, Türkiye’nin güvenlik alanındaki sorumluluklarının, dünyanın pek çok ülkesinden fazla olduğunun altını çizerek, “Bu ağırlığın en çok hissedildiği alanlardan biri de sahil şeridimiz, denizlerimizdir. Vatanımız, bizim aşkımızdır. Deniziyle karasıyla bizim aşkımızdır. Bu bakanlıkta birlikte mesai yaptığımız pek çok arkadaşımız gibi Sahil Güvenlik Komutanlığındaki her arkadaşımız, bu aziz milletin yüz akıdır.” dedi.
Konuşmasının sonunda teşkilatın 39. kuruluş yıl dönümünü bir kez daha kutlayan Soylu, şehitleri ve geçmiş büyükleri rahmet, şükran ve minnetle andı.
Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir de Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın kuruluş itibarıyla genç bir komutanlık gibi görünse de köklerinin 1800’lü yılların ortalarına dayandığını anımsattı. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında gerek personel, araç gereç gerekse alt yapı yatırımları konusunda ciddi işlerin yapıldığını belirten Kendir, “Sahil Güvenlik Komutanlığımız, 7 gün 24 saat denizlerimizde görevinin başındadır.” diye konuştu.