Yasa dışı göç dalgasına karşı mücadele bahanesiyle sınırlarına kulakları sağır edebilecek kapasitedeki elektronik cihazlar konuşlandıran, ülkesine gelen düzensiz göçmenlere karşı şiddet ve “geri itme” yöntemini sistemli bir şekilde uygulayan Yunanistan, uluslararası hukuk ve Avrupa Birliği (AB) kurallarını ihlal etmeyi sürdürüyor.
Deniz yoluyla Türkiye‘nin kıyı bölgelerinden Midilli, Sisam ve İstanköy gibi Yunan adalarına geçmek isteyen sığınmacı botlarını zorla Türkiye’ye geri iten Yunanistan Sahil Güvenlik güçlerinin uygulamaları, uluslararası medya kuruluşlarının haberlerine ve tarafsız sivil toplum kuruluşlarının (STK) raporlarına yansıyor.
AA muhabirinin Uluslararası Af Örgütünün yanı sıra Ege’deki sığınmacıların durumuyla ilgili çalışmalar yapan STK’lerin yayımladığı raporlardan derlediği bilgilere göre, Yunanistan, Türkiye ile sınır bölgesi olan Meriç’teki kara sınırlarını geçmeye çalışanlara göz yaşartıcı gaz, tazyikli su ve plastik mermi kullanıyor.
Şiddetin tanıkları, Yunan sınır birimlerinin aşırı güç kullanımı, darp, gerçek mühimmat kullanımı, yasa dışı gözaltı ve Türkiye’ye sistematik geri itmeler de dahil olmak üzere çok sayıda hukuk ihlaline işaret ediyor.
Uluslararası medya kuruluşlarının görselleriyle belgelediği olaylarda göçmenlere Yunan unsurlarınca uygulanan şiddet ve sistematik geri itme vakalarına AB Sahil Güvenlik ve Sınır Ajansının (FRONTEX) da dahil olduğu görülüyor.
Atina yönetiminin, yıllardır Ege’de uyguladığı bu eylemlerine yenilerini eklemesi dikkati çekiyor.
Türkiye-Yunanistan sınırına ses bombası sistemi
Sığınmacılara karşı kullanmak üzere güçlü ses dalgaları yayabilen ve insanları sağır edebilen iki elektronik cihazı Türkiye sınırındaki Meriç bölgesine yerleştiren Yunan makamları, olası toplu göçmen akınlarına karşı kullanmak üzere, taşınabilir, güçlü ses dalgaları yayabilen bu sistemin testlerine başlamış durumda.
Söz konusu iki Uzun Menzilli Aktif Akustik Uyarıcı (LRAD) sistem, Türk-Yunan sınırındaki Yunan Polis Teşkilatının (ELAS) kullanımına sunulmuş halde bulunuyor.
Sonucu belirsiz sağlık sorunlarına yol açıyor
Dünyada sivil ve askeri alanlarda kullanılan LRAD sistemleri, insanlar üzerinde kullanıldığında yön şaşırtıyor, sağır edebiliyor, dayanılmaz acılara neden oluyor ve sonucu belirsiz sağlık sorunlarına yol açıyor.
Öte yandan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını bahane eden Yunanistan, Midilli başta olmak üzere çoğu Suriye ve Afganistan’dan gelen göçmenlerin kaldığı kamplarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda göçmeni kötü hijyen koşullarında izole şekilde tutuyor.
Sığınmacı kamplarının etrafına duvarlar örülüyor
Ülkenin en büyük sığınmacı kampı olan Midilli’deki Moria Kampı’nda geçen yıl çıkan yangın sonrası Karatepe’deki geçici kampa nakledilen yaklaşık 30 bin sığınmacı, temel gıda ve suya dahi erişim sağlamakta zorlanırken Yunan makamları, ülkenin birçok bölgesindeki sığınmacı kamplarının etrafına inşa ettiği yüksek duvarlarla sığınmacıları “hapishaneyi andıran” şartlarda yaşamaya zorluyor.
Yunanistan, sığınmacılara yardım için çalışma yürüten STK’lerin faaliyetlerine de sınırlandırma getirirken bahane olarak bu kurumların “insan kaçakçılarıyla iş birliği” halinde olduğunu öne sürüyor.
Bu konuda kamuoyunu bilgilendirme amacıyla Ege adalarında gözlem ve haber yapmak isteyen medya kuruluşları ve STK’lere da “güvenlik gerekçesiyle” müsaade etmeyen Yunan makamları, bu tavırlarıyla uluslararası toplumun tepkisi çekiyor.
Atina, bilgi taleplerini yanıtsız bırakıyor
Yunanistan hükümeti, konuya ilişkin ortaya konulan çok sayıda kanıt ve bu şiddetin mağduru mültecilerin tanıklıklarına rağmen suçlamaları kabul etmezken uluslararası kamuoyunun bilgi taleplerine de “iç güvenlik” gerekçesiyle yanıt vermiyor.
Yunanistan’ın hukuk ihlallerine Birleşmiş Milletler başta olmak üzere çok sayıda ülke ve uluslararası kurumdan tepki geliyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde de Yunanistan aleyhine bu konuda açılmış davalar bulunuyor.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği verilerine göre, Türkiye’den Yunanistan’a geçen mülteci sayısı yıl başından bu yana 3 bin 369’a ulaştı. 2 bin 140 mülteci Meriç’ten Yunanistan’a giriş yaparken, 1229’u ise Ege adalarından Yunanistan’a giriş sağladı.
Bu arada, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ile Göç ve Mülteci Bakanlığı, 7 Haziran’da aldığı ortak kararla Suriye, Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Somali’den gelen mültecilerin, Türkiye üzerinden yapacağı sığınma başvurularının artık kabul edilmeyeceğini açıklamıştı.
Söz konusu kararın, “Türkiye’nin mülteciler için güvenli bir ülke olduğu” gerekçesiyle alındığı kaydedilmişti.