Feriye’de gerçekleştirilen ve eş zamanlı YouTube’da TRT 12 Punto kanalında yayınlanan ilk masterclass’da, Ken Loach filmlerinin yapımcısı Rebecca O’Brien konuştu.
Esra Demirkıran’ın moderatörlüğünü üstlendiği etkinliğe çevrim içi katılan O’Brien, bugüne kadar Ken Loach ile çalışmaktan çok memnun olduğunu belirterek, “Birlikte çalışmak bir haz haline geliyor, gerçekten de daha önce çalışıp memnun kaldığın kişilerle tekrar çalışmak büyük konfor.” dedi.
O’Brien, film festivallerinin kendileri için çok değerli olduğuna işaret ederek, “Çok ses getirecek, dikkat çekecek büyük yıldızlarla çalışmadığımız için kendimizi gösterebileceğimiz en önemli mecralar buralar oluyor. Cannes, Venedik ya da Toronto gibi film festivalleri bizler için büyük olaylar ve buralarda ödül kazanmak bizim için önemli. Çünkü bizim daha fazla seyirciye ulaşmamıza yardımcı oluyor.” diye konuştu.
“Festivaller filmleri duyurmak için megafon görevi görüyor”
Festivallerin filmleri duyurmak için megafon görevi gördüğünü aktaran O’Brien, şunları kaydetti:
“Kırmızı halıda poz verip saatlerce röportaj vermeyi sevmiyor olabilirsiniz ama festivalde gösterilmesinin filme etkisini görmezden gelemezsiniz. Mesela Cannes’da gösterildiğinizde odak haline geliyorsunuz ve bu büyük bir oksijen kaynağı halinde geliyor. Dürüst olmak gerekirse biz bu tür festivalleri bunun için kullanıyoruz. Çeşitli röportajlarla uluslararası ilgiyle karşılaşıyor ve dünyanın farklı coğrafyalarındaki insanların dikkatini çekiyorsunuz. Cannes’ı bu sebeplerden çok önemsiyorum hatta Altın Palmiye kazanmak Oscar kazanmaktan daha önemli benim için.”
O’Brien, beklentilerini karşılamayan yapımlara da imza attıklarını ifade ederek, “Eleştirmenler bazen karmaşa yaratabiliyorlar politik eleştirileriyle. Fakat bu bile film hakkında güzel bir şey. Çünkü onun konuşulduğunu gösteriyor. Eleştirilerin politik yönde olmasının bir diğer iyi tarafı estetik açıdan eleştirilememesi diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa’da ortak yapımların genelde Avrupa Birliği kapsamında olduğunu aktaran O’Brien, “Brexit kapsamında olduğu için biz İngiltere ile hala çalışabiliyoruz. Ancak bence potansiyel olarak yapımcı bulmanın en büyük platformu film festivalleridir. En büyük festivaller tam olarak ortak yapım pazarı işlevi görür.” dedi.
12 Punto TRT Senaryo Günleri
Sinemacıları senaryo aşamasında destekleyerek projelerinin geliştirilmesine katkı sağlayan “12 Punto TRT Senaryo Günleri” kapsamında gerçekleştirilen etkinlikler devam ediyor.
TRT 2, 29 Haziran’a kadar 12 Punto TRT Senaryo Günleri’ne özel olarak her akşam canlı yayınları ve özel içerikleriyle sinemaseverlerle buluşacak. Saat 19.00’da başlayacak yayınlarda “12 Punto’da Neler Oluyor?” ve “12 Punto’da Yarın” isimli programlar etkinlikle alakalı bilgi akışı sağlayacak.
“12 Punto Film Saati” kuşağında Nuri Bilge Ceylan’ın her biri bir yönetmenlik dersi niteliğindeki kamera arkası belgeselleri gösterilecek. “Ahlat Ağacı” filminin kamera arkası görüntülerinden oluşan 3 bölümlük “Ahlat’ın Yolculuğu” ve “Kış Uykusu” filminin kamera arkası görüntülerinden oluşan “Uzun Sürmüş Bir Kış” belgeselleri TV’de ilk kez TRT 2’de yayınlanacak.
“12 Punto Film Saati” kuşağında TRT Ortak Yapımı filmler “Honeyland”, “Kapan” ve “Odaklan Babaanne” gösterimleri olacak.
Her akşam özel röportajlar ve masterclasslar’ın da yer alacağı program, 29 Haziran akşamı yayınlanacak kapanış programı ile son bulacak.