Ticaret Bakanı Mehmet Muş, yarın başlayacak Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi öncesinde Gümrük Birliği‘nin güncellenmesine ilişkin, “Güncelleme ile Türkiye ve AB, daha geniş bir sektör yelpazesi çerçevesinde yatırım ve ticaret ilişkilerini geliştirecek, birbirlerinin pazarlarına girişte daha kolay koşullardan yararlanacak.” değerlendirmesini yaptı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, AB Liderler Zirvesi, yarın Belçika’nın başkenti Brüksel’de başlayacak. İki gün sürecek zirvede AB-Türkiye ilişkileri ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konuları ele alınacak.
Bakan Muş, AB Liderler Zirvesi öncesi Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin desteklerini talep etmek üzere AB ülkelerindeki muhatapları ile telefon, video konferans ve ziyaret yoluyla görüştü.
Muş; İspanya Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanı Maria Reyes Maroto Illera, Fransa Dış Ticaret ve Yatırım Bakanı Franck Riester, İtalya Dış İşleri Bakanı Luigi Di Maio, Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ile telefon ve video konferans görüşmeleri yaptı.
Geçen hafta ise Çekya, Macaristan ve Polonya’yı ziyaret eden Muş, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konularında AB üyesi ülkelerden destek istedi.
“Gümrük Birliği, AB’ye ekonomik entegrasyonda büyük rol oynadı”
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Muş, görüşmelerden çok olumlu geri dönüşler aldıklarını; Çekya, Macaristan ve Polonya’da yaptığı görüşmelerde ilgili bakanların, AB ile ilişkilerin geliştirilmesi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesinde Türkiye ile aynı yönde düşündüklerini ve ülkelerinin Türkiye lehinde olacaklarını belirttiklerini bildirdi.
Gümrük Birliği’nin Türkiye için önemine de işaret eden Muş, şöyle devam etti:
“Gümrük Birliği, ülkemizin AB’ye ekonomik entegrasyonunda büyük rol oynamış ve Gümrük Birliği sayesinde Türkiye ile AB arasındaki ikili ticaret hacmi yüzde 333 artışla 2020 yılında 143 milyar dolara ulaşmıştır. Ayrıca, aynı dönemde AB’ye ihracatımız yüzde 558’lik artışla 2020 yılında 69,9 milyar dolara ulaşmışken benzer şekilde, AB’nin ülkemize ihracatı da yüzde 360’lık artışla 73,3 milyar dolara ulaşmıştır.”
Muş, yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) dolayı küresel tedarik zincirlerinin ve bölgesel iş birliklerinin öneminin daha da arttığına dikkati çekerek Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi neticesinde Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunun daha ileri bir seviyeye taşınacağını belirtti. Muş, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile Türkiye ve AB’nin daha geniş bir sektör yelpazesi çerçevesinde yatırım ve ticaret ilişkilerini geliştireceklerini, birbirlerinin pazarlarına girişte daha kolay koşullardan yararlanacaklarını ifade etti.
“Ticaret ve yatırım koşulları karşılıklı olarak daha liberal hale gelecek”
Bu süreçte, Gümrük Birliği’nin mevcut işleyişinin iyileştirilmesi ve Türkiye’nin Gümrük Birliği’nden daha fazla faydalanmasını sağlamak üzere, serbest ticaret anlaşmaları, kara yolu kotaları ve vize gibi sorunlara çözüm bulunması imkanının ortaya çıkacağını aktaran Muş, şunları kaydetti:
“AB’nin Türkiye’de daha fazla yatırım yapabileceği bir ortam hazırlanması ve AB ile ticari ilişkilerimizin hizmetler, kamu alımları, e-ticaret gibi yeni alanları kapsaması sağlanacaktır. Burada ‘kazan-kazan’ sonucu açık olarak tespit edilmektedir. Bugün AB, Japonya ve Kore ile olduğu üzere, son dönemde yeni nesil serbest ticaret anlaşmaları imzalamış olup bu anlaşmaların kapsamı çok geniştir. Dolayısıyla daha fazla sektör yatırımcısı ve iş insanı liberal koşullardan yararlanmaktadır. Benzer şekilde, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği koşullarının güncellenmesi ile iki gelişme yaşanacaktır. İlki, ticaret ve yatırım koşulları karşılıklı olarak daha liberal hale gelecek ve iş insanlarının ihtiyaçları 21. yüzyılın gereklerine göre karşılanıyor olacak. İkincisi, Türkiye’nin stratejik hedefi olan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bir kez daha altını çizdiği ‘tam üyelik’ hedefine ülkemizi yaklaştıracak, ticarete ve ekonomik ilişkilerimize yönelik teknik çalışmalar ve uygulamalarda yeni adımlar şimdiden atılmış olacaktır.”
Bakan Muş, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile son yıllarda dünya ekonomisinde yaşanan dönüşüm de dikkate alındığında her iki tarafa da önemli kazanımlar sağlanacağını ve daha güçlü bir AB-Türkiye ekonomik ortaklığı zemininin oluşturulacağını vurguladı.