CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Her birimiz, toplumun umudu olmak zorundayız. Tarihin bize yüklediği ciddi bir sorumluluk var. Hep beraber çalışacağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Hiç kimseyi ayırmayacağız, herkesi kucaklayacağız. Herkesten yana olacağız. Eğer birisine haksızlık yapıldıysa onun yanında olacağız. Haksızlığını gidereceğiz. Adaletten yana olacağız.” diye konuştu.
Sevgiden, hoşgörüden yana olacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Derdi olan bize geliyor. Çünkü biliyor ki; biz, onların dertleriyle dertleneceğiz. Biz, onların dertlerini çözmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.” dedi.
“Eğer bunları keserseniz, işsizlik patlar”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla verilen kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin aylığı ödemelerine de değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bu konuda doğru bir karar alındı. Rakamlar çok küçük ama olsun. Her halükarda pandemi dönemini bir şekliyle atlatmak gerekiyordu. Kısa çalışma ödeneği 456 gün, ücretsiz izin aylığı 433 gün sürdü. Bu ayın sonunda bitecek. Bu ayın sonunda bitmemesi gerekiyor. Pandemi hala devam ediyor, sorunlar hala devam ediyor. Dolayısıyla kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin aylığı uygulamasını sürdürmek gerekiyor.”
Kısa çalışma ödeneğinden 3 milyon 765 bin 541 kişinin, ücretsiz izin aylığından ise 2 milyon 548 bin 335 kişinin faydalandığına işaret eden Kılıçdaroğlu, “Bu paraları kesmeyin, eğer bunları keserseniz, işsizlik patlar ve dolayısıyla çok daha büyük bir sorunla Türkiye karşı karşıya kalabilir. Hatırlatması, önermesi bizden.” ifadesini kullandı.
“Kabahat Erzurumlular’da mı? Hayır, kabahat bizde”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinden bir heyetin 21-22 Haziran tarihlerinde Erzurum’u ziyaret ettiğini anımsatarak, CHP’nin uzun yıllardır Erzurum’dan milletvekili çıkaramadığına dikkati çekti. Kılıçdaroğlu, “Kabahat Erzurumlular’da mı? Hayır, kabahat bizde. Erzurum’a gittik mi, vatandaşın çayını kahvesini içtik mi, sorununu dinledik mi? Hayır, yapmadık bunları. Ankara’da oturduk, gayet güzel açıklamalar yaptık, sonra dönüp Erzurumlu’ya ‘Niye bize oy vermiyorsun?’ dedik. ‘Vermem kardeşim, gel çayımı iç, benim derdimi dinle’ dedi. Gidiyoruz, dertlerini dinliyoruz. Erzurum’un merkezini değil, bütün ilçelerini arkadaşlarımız gezdiler.” dedi.