Kanada resmi yayın kuruluşu CBC’deki habere göre, ülkedeki yerli organizasyonların en büyüklerinden olan Egemen Yerli Milletler Federasyonu Şefi Bobby Cameron, Katoliklerden kiliseye gitmemelerini istedi.
Katolik Kilisesinin, yatılı kilise okullarından kurtulanlar ile ailelerine 25 milyon dolar ödenmesi taahhüdünü hatırlatan Cameron, Katolikleri bu para ödenene kadar kiliseye gitmemeye çağırdı.
“Bu insanlar evde de sessizce dua edebilirler. Bu güçlü bir mesaj gönderir.” ifadelerini kullanan Cameron, kilisenin tüm yatılı okul belgelerini kamuoyuna açıklamasını ve Papa Francis’in Kanada’ya gelip kilise okullarında yaşananlar için özür dilemesini istedi.
Kinistin Saulteaux Ulus Şefi Felix Thomas da hayatta kalanların kendileri için mücadele edecek herkese ihtiyacı olduğunu belirterek “Daha fazla şampiyona ihtiyacımız var. Bu konuda en büyük şampiyonlar kilise cemaati olabilir. Dayanışmayı göstermek için pazar günleri kiliseye gitmemek. Bu onların yapabileceği bir şey.” değerlendirmesinde bulundu.
Okanagan Kızılderili Şeridi Şefi Byron Louis ise kiliseyi protesto çağrılarına katılarak, “Katolikler evde kalmalı ve ahlaki pusulalarını yıkamalı. Bu boykot mesajı piskoposlara, başpiskoposlara ulaşacak ve daha sonra yukarı, yukarı, katmanlara yükselecek.” görüşünü paylaştı.
Louis, Katolik Kilisesi yetkililerinin Kanada genelinde yeni kiliseler inşa ederken ve eskilerini onarırken hayatta kalanlara ödenecek paranın bulunmadığını iddia etmelerinin üzücü olduğunu sözlerine ekledi.
Kanada’da yatılı kilise okullarında yaşananlar
Kanada’nın Sakatchewan eyaletindeki Cowessess Bölgesi First Nation Yerlileri Şefi Cadmus Delorme, 24 Haziran’da, 1990’lara kadar faaliyet göstermiş bölgedeki Marieval Yatılı Kilise Okulu’nun bahçesinde resmi kayıtlarda yer almayan 751 çocuk cesedi kalıntısının olduğu mezarlar bulunduğunu açıklamıştı.
Delorme, aramanın yapıldığı yer için “Burası toplu mezar yeri değil, bunlar isimsiz mezarlar.” diyerek mezarlığı yöneten Roma Katolik Kilisesinin 1960’larda mezarlardaki işaretleme noktalarını kaldırdığını bildirmişti.
Kanada resmi kayıtlarına göre Marieval Kızılderili Yatılı Kilise Okulu, 1899’dan 1997’ye kadar eyaletin başkenti Regina’nın yaklaşık 160 kilometre doğusunda, Cowessess yerlilerinin olduğu bölgede faaliyet gösterdi.
Ülke genelindeki 139 okulda başlatılan derine nüfuz eden radar taramalarında, ilk kez 29 Mayıs’ta, British Columbia eyaletinin Kamloops kentindeki diğer bir yatılı kilise okulunun bahçesinde 215 çocuğa ait ceset kalıntılarının olduğu kayıt dışı mezarlar ortaya çıkarılmıştı.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, kamuoyunda büyük yankı uyandıran eski yatılı kilise okullarının bahçesinde bulunan çocuk mezarları için “Kanada tarihinin en karanlık bölümlerinden biri” ifadesini kullanmıştı.
İlki 1840’ta Katolik Kilisesi tarafından Kanada hükümeti adına açılan ve sonuncusu 1997’de kapatılan yatılı kilise okulları, 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla koparılarak alıkonulduğu yerler olarak tarihe geçti.
Beyaz çoğunluğun hakim olduğu topluluklara entegre edilmek için zorla ailelerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılan çocukların büyük kısmının kötü muameleye maruz kaldığı, açlık ve soğuğun yanı sıra cinsel ve fiziksel tacize uğradığı, hatta bazı çocuklar üzerinde tıbbi deneyler yapıldığının belirlendiği öne sürüldü.
Yatılı kilise okullarında yaşanan trajedinin tüm boyutları ile ortaya çıkarılması için 2008’de Kanada’da Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu kuruldu.
Hayatta olan mağdurların 6 bininden fazlasını dinleyen Komisyon, çalışmalarını 2015’te tamamladı ve yaşananları “kültürel soykırım” olarak tanımlayarak 4 bin sayfalık rapor yayımladı.
Bazı kaynaklarda, kilise okullarında kalırken ölen çocukların sayısı 4 bin 200 olarak verilirken, Komisyon raporunda, ölümlerin kilise yönetimlerince belgelenmemesi nedeniyle bu sayının 5 bin 995 olduğu kaydedildi.