UŞAK
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Döviz ve petrol fiyatlarındaki artışa ilişkin, “Dalgalanmalar var, onların hepsi yatışacak. Onun için geçici bir dalgalanma etkisi olarak ortaya çıkan bu gelişmeler, çok hızlı bir şekilde bertaraf edilecek.” dedi.
Bakan Ağbal, Uşak Valiliğini ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Birkaç haftadır küresel piyasalarda Suriye odaklı gelişmeler nedeniyle döviz ve petrol fiyatlarında dalgalanma yaşandığını dile getiren Ağbal, “Gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının faiz kararları da finansal piyasalarda dalgalanmaları beraberinde getirdi. Bugünkü meseleler bir boyutuyla uluslararası piyasalardaki gelişmelerin Türkiye’ye yansıması, bu dalgalanmalar kalıcı değil. Bunların kalıcı olmayacağını piyasadaki herkes bilir.” diye konuştu.
Türkiye’nin sağlam ekonomik parametreleri ile bu dalgalanmalardan etkilenmeyeceğine işaret eden Ağbal, şöyle konuştu:
“Türkiye ekonomisi, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra ortaya çıkan bütün tehditleri bertaraf etti. Herkesin 2017 yılında ‘yüzde 2 en fazla 3 büyür’ dediği ortamda Türkiye ekonomisi yüzde 7,4 büyüdü. 2018’in ilk çeyreğini bitirdik. 2018’in ilk çeyreğinde ekonominin reel tarafında yani yatırım, istihdam, ihracat ve tüketim tarafında gerçekten her şey olumlu bir şekilde devam ediyor. Sanayi çarkları dönüyor, işletmeler satışlarını yapıyor, ihracat tarafında rekorlar kırılmaya devam ediyor.”
Ağbal, Türkiye’nin sahip olduğu ekonomik yapının herkes tarafından takdir edildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı, 135 milyar lira tutarında son derece stratejik 23 tane dev proje belirlendi, inşallah bu sene bu yatırımlar yapılacak. Bunlar Türkiye’nin cari açığını aşağı çekecek. Ekonomimizle ilgili bütün parametreler orta ve uzun vadeli sahip olduğumuz potansiyel itibarıyla olumluyken bir takım dışarıdaki gelişmeleri başka taraflara çekip Türkiye ekonomisi üzerinde spekülasyon oluşturmak alışık olduğumuz bir şey. Türkiye ekonomisi üzerine bir takım çevreler bunu öteden beri yapıyor, 15 Temmuz alçak darbe girişimi sonrası Moody’s’in durduk yere hiçbir temeli olmadan rapor yazması arkasından not düşürmesi, arkasından Türkiye ekonomisiyle ilgili operasyon yapmalarını yaşamadık mı? Dolayısıyla kimse endişe etmesin.
Türkiye ekonomisi 16 yılda olağanüstü bir gelişme kaydetti. Önümüzdeki dönemde de bütün uluslararası kuruluşlar Türkiye’nin orta ve uzun vadede bu bölgede büyüme potansiyeli bakımından en iyi ülke olduğunu, gelişme potansiyeli bakımından en iyi durumda olduğunu ifade ediyor. Merak etmeyin bugün dalgalanmalar var, onların hepsi yatışacak. Hükümet olarak ekonomiyle ilgili gelişmeler noktasında hep hassas olduk. Ne zaman ne olduysa bununla ilgili kararları ve tedbirleri aldık. 2017 başında aldığımız tedbirlerin olumlu etkilerini halen görüyoruz, her zaman ekonomi politikalarında ne kadar doğru kararlar ürettiğimizi herkes biliyor. Onun için geçici bir dalgalanma etkisi olarak ortaya çıkan bu gelişmeler, çok hızlı bir şekilde bertaraf edilecek merak etmeyin.”
“Şeker pazarı korunacak ve büyüyecek”
Şeker sektörünün Türkiye için stratejik bir alan olduğunu vurgulayan Ağbal, “Şeker pazarı büyüyor ve üretimi de Türkiye’de artarak sürecek. Şeker pazarı gümrüklerle korunan bir pazar. Türkiye’ye şeker ithalatı yapılmasına gerek yok. Üreticiyi ve pazarı korumak için gerekli tedbirleri aldık.” diye konuştu.
Şeker fabrikalarındaki özelleştirmelerle üretimin artacağını vurgulayan Ağbal, özel sektör girişimciliği sayesinde bu işletmelerde üretim maliyetlerinin düşürülmesiyle verimliliğin yükseleceğini ve daha rekabetçi bir piyasa olmasına katkı sağlanacağına işaret etti.
Şeker fabrikalarında özelleştirme sürecinin devam ettiğini anımsatan Ağbal, şöyle devam etti:
“Şu ana kadar 4 fabrikayla ilgili özelleştirme uygulamaları yapıldı. Gelen fiyatlara baktığımız zaman bugünkü koşullara göre iyi fiyatlar verildiğini görüyoruz. Alan firmalarımız belliki bu fabrikaları hızlı bir şekilde rehabilite edip, ilave yatırımlar yapacak, üretimlerini artıracaklar. Biz de artan talebe göre hükümet olarak kotaları artıracağız, pazarı büyüteceğiz. Şeker fabrikaları hükümet olarak bizim piyasadan çekildiğimiz bir alan değil. Halen yüzde 20’si Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’de kalmaya devam edecek. Oralara ilave yatırımlar yapacağız.”
Ağbal, nişasta bazlı şekerde oldukça hassas olduklarını, mevcut kanundaki kotayı yüzde 5’e düşürdüklerini dile getirdi.
Hükümetin şeker ve şeker pancarıyla ilgili duruşunun net olduğuna işaret eden Ağbal, “Şeker pazarı korunacak ve büyüyecek. Şeker pancarı üreticisi önümüzdeki dönemde daha fazla üretme imkanı bulacak. Nişasta bazlı şeker ise kontrol altında belirlenmiş kurallar dahilinde, sınırlanmış bir şekilde üretilmeye devam edecektir. Diğer taraftan özelleştirme uygulamaları bittikten sonraki süreçte piyasanın daha regüle edilmesi noktasında ilgili bakanlıkların çalışmaları olacak. Burada ifade edilen hassasiyetler herkesin ortak hassasiyeti.” ifadelerini kullandı.
Ağbal, şeker fabrikalarının özelleştirme sürecinde bazı milletvekillerinin ihale komisyonu salonundaki tavırlarını yadırgadığını, bir siyasetçiye yakıştıramadığını sözlerine ekledi.
Muhabir: Ahmet Bayram, Soner Kılınç