Arapça ve İslam kültürünü öğrenmek isteyenlere hitap eden, zengin içeriğiyle ücretsiz hizmet veren Al Jazeera Arapça Öğreniyorum sitesi, kullanıcılara İngilizce, Fransızca ve Türkçe dil desteği sağlıyor.
Arapça Öğreniyorum platformunun Türkiye’den birçok üniversite ve eğitim kurumuyla anlaşması bulunuyor, siteyle Arapçanın korunmasına ve dijitalleşme çağında dil öğrenimine katkı sağlanması hedefleniyor.
Her sene milyonlarca kişi ziyaret ediyor
Arapça Öğreniyorum platformunun içerik üreticisi Süleyman el-Umeyrat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Al Jazeera’nin 2013 yılında bu girişimi Arapçanın önemine binaen başlattığını belirtti.
Umeyrat, “Al Jazeera, Arapçanın uluslararası düzeyde, özellikle de medya, eğitim, siyaset ve ekonomi alanlarında önemli olması düşüncesiyle bu girişimi başlattı.” dedi.
Farklı ülkelerde Arapça öğreten ve bu alanda kitapları ve akademik çalışmaları bulunan Umeyrat, “Sitenin önemi, Arap dilinin korunması ve gelişmesine olan ihtiyaçtan ileri geliyor.” diye konuştu.
Umeyrat, dijital çağda dil eğitimi imkanlarından en iyi şekilde faydalanma maksadı ve Katar’ın Arapça öğrenmek isteyenlere desteğiyle bu girişimin başladığına işaret ederek, Arapça Öğreniyorum’un “her sene milyonlarca kişinin ziyaret ettiği ücretsiz bir eğitim platformu olduğunu” dile getirdi.
Arapça Öğreniyorum platformunun başlıca amaçları ve müfredatına ilişkin konuşan Umeyrat şu ifadeleri kullandı:
“Bu girişimin, Arapça eğitimindeki son gelişmelere göre içerik oluşturulması ve herkesin Arapça öğrenmesine imkan sağlanması olmak üzere iki temel amacı bulunuyor. Bu program, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) standartlarına göre oluşturuldu.”
Arapça medyanın doğru anlaşılmasının yanı sıra bu alanda profesyonel olarak çalışanların da dil yeteneklerinin güçlendirilmesine önem verdiklerini vurgulayan Umeyrat, “Medya, toplumun dil rehberi ve öğretmenidir.” dedi.
Türkiye’den yoğun ilgi var
“Dünya çapında birçok ülkeden siteyi kullananlar var, verilere göre ise Türkiye’den ziyaretçi oranı bir hayli yüksek” diyen Umeyrat, bu nedenle sitenin İngilizce, Fransızca ve Türkçe arayüzü bulunduğunu aktardı.
Türk öğrenciler için kullanımın kolaylaştırıldığına dikkati çeken Umeyrat, sitedeki her derste önemli kelimelerin ve ifadelerin Türkçe karşılığının bulunduğunu kaydetti.
Türkiye’deki Arapça öğrenimi de değerlendiren Umeyrat, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki kardeşlerimizin özellikle 1,4 milyon öğrenciye sahip olan imam hatip okullarının da etkisiyle Arapçaya yoğun bir ilgi duyduğunu biliyoruz.”
Umeyrat, Türkiye’de İslami İlimler ve İlahiyat Fakültelerinin yanı sıra Arapça çeviri bölümlerinin ve yabancı dil eğitimi veren enstitülerin de Arapça öğrettiğini ifade ederek, buralarda yardımcı eğitim materyaline ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
YDS veya YÖKDİL sınavlarına hazırlanan öğrencilerin de platformdan faydalandığını belirten Umeyrat, “Arapçanın dini, siyasi ve coğrafi nedenlerle Türkiye’de yabancı bir dil olmadığına inanıyorum. Türk Dil Kurumunun (TDK) 2011 verilerine göre, Türkçede Arapça kökenli 6 bin 515 kelime var.” ifadelerini kullandı.
Umeyrat, Türkiye’den İstanbul Üniversitesi, 29 Mayıs Üniversitesi Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ARÖMER ve Konya’da Selçuk Üniversitesi ile iş birliği içinde olduklarını söyledi.
Arapça öğretimi
Arapça Öğreniyorum platformunun kullanımını anlatan Umeyrat, kullanıcıların sitenin ana sayfasındaki testle seviyesini öğrenebileceği ve seviyesine göre derslerden yararlanabileceği bilgisini paylaştı.
Umeyrat, platformda “Genel Arapça” ve “Medya Dili” olmak üzere iki çeşit dil eğitimi olduğunun altını çizerek, günlük hayatın çeşitli alanlarının yanı sıra siyaset, ekonomi, tarih, sağlık, sanat ve teknoloji konularında da dersler olduğunu belirtti.
Kullanıcıların altı seviyeden kendi seviyesini seçerek yüzlerce derse erişebileceğine dikkati çeken Umeyrat, “Farklı dil becerileri (dinleme, okuma, anlama, konuşma, dilbilgisi ve yazma) üzerine eğitimler var. Testlerin sonucunda ise yanlışlar görülüyor.” şeklinde konuştu.
Umeyrat, “Arapça sadece Araplar için değil, İslam medeniyetinin de dilidir.” diyerek Farabi, Katip Çelebi, İbni Sina, Buhari, Sibeveyhi ve Harezmi’nin kitaplarını Arapça yazdığını ve insanlığın kültürel mirasına katkıda bulunduklarını sözlerine ekledi.