Başbakan Yardımcısı Arınç, kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılmasına ilişkin, ”Gelen bilgiler ışığında süreç normal bir şekilde yürüyor” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi 2012-2013 Bahar Dönemi Akademik Ders Yılı açılışı dolayısıyla düzenlenen törenin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Terör örgütünün kaçırdığı kamu görevlilerinin serbest bırakılmasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Arınç, uzun bir süredir örgüt tarafından alıkonulan kamu görevlilerinin Türkiye’ye, ailelerine kavuşacak olmasından sevinç duyduğunu söyledi.
Bunun insani bir olay olduğunu dile getiren Arınç, şöyle devam etti:
”Bildiğiniz gibi Bakanlar Kurulu toplantısından sonra da bu prosedürün ne şekilde gerçekleştirileceğini ifade etmiştim. BDP milletvekillerinden ikisi, bunun dışında da İnsan Hakları Derneği ile MAZLUMDER yöneticilerinin bulunduğu bir heyet, Kuzey Irak’a geçti. Orada alıkonulanlarla görüştü ve Türkiye’ye gönderilmek üzere şu anda arkadaşlarımız birbirleriyle buluştu. Bizim tarafta henüz katılım olmadı bildiğim kadarıyla. Ama süreç bizim bildiğimiz, bize verilen bilgiler ışığında normal bir şekilde yürüyor. Esasen o günkü açıklamamızda ya salı akşamı veya yetişmezse çarşamba günü bunun gerçekleşeceğini söylemiştik. Bir iki küçük arızanın dışında gecikmeye yol açan başka bir sebep olmadı. Biz bir an önce bu kardeşlerimizle, yurttaşlarımızla kucaklaşmak istiyoruz. Ailelerine şimdiden ‘Geçmiş olsun, gözleriniz aydın’ demek istiyoruz. Gelişmeler beklendiği gibi devam ediyor.”
Arınç, ”Ne tür arızalar çıkmış olabilir” sorusunu, ”Bilemem orada olmadığım için ama gecikmeye yol açmışsa belki bir iki iletişimsizlik olmuş olabilir” şeklinde yanıtladı.
-”Her şeyi biliyorum ama hiçbir şey söyleyemem”-
Bir gazetecinin ”Filmlere konu olacak bir operasyon demiştiniz ama Muammer Güler böyle bir operasyonun gerçekleşmediğini söyledi. ‘Suriye tarafında bir operasyon yapılmamıştır’ dedi” sözleri üzerine Arınç, ”Muammer Güler Bey beni tekzip etmiyor. Gazetelerde yazılıp çizilen, operasyon senaryosu olarak gösterilen konuların doğru olmadığını söylüyor. Yoksa benim açıklamalarımı reddetmiş anlamına gelmez” dedi.
Arınç, ”Detay verebilir misiniz” sorusu üzerine de ”Detay veremem, detay verecek olsam Bakanlar Kurulu’ndan sonra verirdim. Her şeyi biliyorum ama hiçbir şey söyleyemem” diye konuştu.
-”Sabırlı olmaya mecburuz”-
Çözüm sürecine ilişkin görüşmelere ait olduğu ifade edilen tutanaklara ilişkin ”sızdırılması beklediğiniz bir şey miydi” sorusu üzerine Arınç, şunları kaydetti:
”Beklediğim bir şey değildi. Yani İmralı’da Abdullah Öcalan BDP’li milletvekilleriyle konuşmuş, biz orada yokuz. Ne konuştuğunu bilmeyiz. Niçin konuştuğunu da bilmeyiz. Bilmemiz de gerekmez. Onu bilmesi gereken yer Milli İstihbarat Teşkilatı’dır. Çünkü bu süreci o yönetiyor. Ama bu tutanak veya konuşma metninin bir şekilde sızdırılmış olması bence sürece yapılacak sabotajlardan birisiydi ve çok şükür ki bunların gerçek amacı BDP tarafından açıklanmış durumda. Yani BDP’nin elinde bulunan bu konuşma metinlerinin Parti Meclisi üyeleriyle basından sorumlu birisi vasıtasıyla bilerek ya da bilmeyerek basına sızdırılmış olduğunu kabul ediyorlar. Bunlar bunu kabul ettiğine göre bizim söyleyecek bir şeyimiz olamaz. Bizim için önemli olan sürecin sonunda amaçladığımız noktaya gelmektir. Bunun için sabırlı olmaya mecburuz. Bunun için çok konuşmamaya, süreci etkileyecek olumsuz bir takım davranışlarda bulunmamaya mecburuz.”